Trabzonspor büyük umutlarla başlamıştı sezona. Yapılan birçok kaliteli transfer sahaya çıkacak ve futbolun tüm güzelliklerini gösterip, puanları yazdıracaktı hanesine. Olmadı, umutların gerçekle yüzleşmesi fazla zaman almadı.

Oysa Halilhodzic,"Real Madrid'e bile bu kadar transfer yapsanız, bir anda istediğiniz futbolu oynamasını bekleyemezsiniz" diyerek herkese temkinli davranması ve buna göre hareket etmesi konusunda net bir uyarı da yapmıştı.

Sahadaki tatmin etmeyen futbola, hakem hataları ve sakatlıklar da eklenince işler hepten sarpa sardı. Nitekim ilk 5 haftada yaşanan puan kayıpları Trabzonspor'u hedefinden uzaklaştırmaktan çok taraftarların beklentilerinin azalmasına neden oldu. Ve bu aşamada Trabzon'un, bu takımı tutanların en büyük sorunu da yeniden gün yüzüne çıktı.

O sorunun adı: 'Sabır.'  

Destekle bu işi başarırız  Bir anda parlayan taraftarlar hemen hoca arayışlarına başlayarak, futbolcuların da bu ligi kaldıramayacağını konuşmaya başladı. Kısacası bugüne kadar gelen tüm hocalara ve kurulan kadrolara uygulanan senaryo yeniden hayata geçti.  

"Bu sezondan da umudum yok" diyen Trabzonsporlular, "Taraftar kötü günde de takımın yanında olmalı" sözünü hemen hayata geçirmeli. Şimdi Mersin maçıyla yeni bir başlangıç yapmak isteyen Trabzonspor'da, hem yönetim, hem teknik ekip, hem de futbolcular işin ciddiyetinin farkına vardı.

Milli maç arasında yapılan tüm antrenmanları izleme fırsatı buldum. Bu idmanlarda gördüğüm tek şey, 'Biz bu işin üstesinden geliriz, yeter ki destek verilsin' anlayışında olan futbolcuların hırsıydı. Evet, belki bir galibiyet Trabzonspor'a hayat verecek ama bu çok kolay olmayacak.

Çünkü, önce inanmak lazım. Trabzonspor gibi ben de yeni bir yuvada, 'Merhaba' dedim sezona. Turkuvaz Grubu'nda Trabzonspor'u takip etmek gibi önemli bir görevi başarıyla yerine getirmek için elimden gelen çabayı göstereceğim. Tüm sezonun güzelliklerle geçmesi dileğiyle…