​Ligde bu aşamadan sonra değil Trabzonspor’un hiçbir takımın, puansız;  güzel(!), hoş(!), etkili(!) mücadeleci(!), rakibi dişleyen(!) sahayı fişleyen(!) ekibi gezen(!),tribüne hoş seda selam veren(!) oyununun ne anlamı var ki..

Artık önemli olan “3”puan gerçeği ile karşı karşıyayız. Ve Trabzonspor bu gerçeği hanesine yazdırarak, ligin ikinci yarısının en başarılı ekibi oldu.

Şimdi bu “3” puanın tahlilini yaparken; Forvetin topu ayağında tutamadığını Onur’un kritik pozisyonlarda gole izin vermediğini Hele ikinci yarının son dakikalarında Osmanlı forvetinin kaçırdığı inanılmaz pozisyonlardaki beceriksizliklerini Genç Yusuf’un ağır övgülerin altında ufaldığını Yanal’ın Rodallega’yı neden 90 dakika değerlendirmediğini tartışsak ne olacak.?

Puan 3 olunca, ayrıntıların bir önemi yok. Ama elbette maçın analizini değerlendirecek olan Ya
nal’ın bu maçtan çıkaracağı dersler bizim bilemeyeceğimiz(!) incelikte olabilir.

Her saha zemininin, oyuna yön verdiği gerçeği, futbolun mantığında var mı bilemiyorum ama, bu saha zemininde kaleyi uzaktan bulan şutlara önem verilmesi gerektiğini, kulübe düşünmeliydi diye düşünsek de, kulübe bu işe tam Fransızdı.

Oyuncu değişikliklerinde skoru koruma psikolojisi son derece normal. Dedik ya artık ligde gelinen bu aşamada her şey; 3 puan için..