Her takıma bir Olcay (Şahan) lazım... Performansını, gollerini, asistlerini falan bir tarafa bırakıyorum...
Oyun içinde sergilediği vücut dili ile arkadaşlarına örnek bir oyun disiplini sergilerken; özellikle tartışmalı pozisyonlardaki hakem diyaloglarında bu vücut dili ile ortamın gerilmesine müsaade etmiyor.
Antipatik değil... Etkisi ne kadardır bilemiyorum ama itiraz sonucu gereksiz kartlar azalıyor gibi...
Trabzonspor takımı yeniden yapılanırken;
"hakemleri yenmek yerine hakemleri çözmek" yöntemine çalışmalı... Çünkü bu hakemlerle lig başlayıp, bitiyor...
Lobiciliği bir tarafa bırakıyorum, zira o işte sen zaten yoksun!

***

Dün saha içinde; Trabzonspor adına artık takımının yaşayan bir efsanesi olan "kaptan kaleci Onur Recep Kıvrak" Osmanlıspor'un gollerine tek tek engel olurken; adeta "Onur'sal yardımcı kaptan" durumuna getirilmiş olan Olcay Şahan da "müthiş sağ ayağıyla" attığı golle galibiyete imza atan ana unsurlar oldular...
İki hafta önce muhteşem bir gövde gösterisi ile yeni stadına 'merhaba' ve aslında "benim zeminim bu zemin" diyen Trabzonsporlu oyuncuların marifetlerini sergileyebilecekleri en zor zemin vardı Ankara'da... O zeminde futbol üretmek ikinci öncelikti. Orta sahası güçlü, doğru kapanan, doğru hücum organizasyonları ile o zeminin de alışkını Osmanlı golü bulamayınca sahadan boynu bükük ayrıldı.

***

Mustafa Reşit Akçay hoca yönetiminde Osmanlıspor; daha ikinci sezonunda gerek ligde gerekse Avrupa'da takımını taşıdığı yerin asla tesadüf olmadığını bir kez daha gösterdi. Özellikle son dakikalarda kurdukları baskı golü getirmedi.
Ersun Yanal ise ilk kurguya yaptığı müdahalelerde takımının daha da yaslanmasına sebep oldu. Dakika 66'da Castillo çıkar, Medjani girerse, bizim tanıdığımız Ersun Yanal olmaz o. Haliyle o takım da Ersun Yanal takımı olarak kalmaz sahada...
Not: Trabzonspor yıllar sonra müthiş bir seri ve hava yakaladı, ilk devre kaçan puanlara hayıflanır hale geldi! Buna kupadan erken elenmeyi de dahil edebiliriz..