Piyasalar Canlandı, Ticaret hareketlendi

Sevgili okurlar.

Bu günlerde her kesin derdi, sıkıntısı piyasa ekonomisi ve hükümete vekilimiz girecek mi? soruları değil mi?.

Yaşadığımız terör olayları bir yanda hayatımızı idame ettirmek geçinmek diğer yanda.

Hatırlayınız 7 Haziran seçimlerinden sonra hükümetin kurulamaması, yatırımların durma noktasına gelmesi hayati önem taşıyan projelere başlanılamaması gibi belirsizlikler sonucu Türkiye’nin adeta uyuyan dev kimliğine büründüğünü unutmayalım.

Piyasalar adeta 1 Kasım seçimlerine odaklandı, her kes birbirine “sonumuz ne olacak?” sorularını sormaya başladılar. Tabi doğal olarak bana da bu konuda soruların yoğunluğundan bahsedebilirim. Cevabını alan arkadaşlarım bana, “Bende aynı şeyi düşünüyorum” cevabını verdiler. Belirsizlikler sonucu durma noktasına gelen piyasalar 1 Kasım seçimlerinden sonra hareketlenmeye başladı. Satışlardaki artış, nakliye verileri ve elektrik tüketimi piyasaların seçim sonrası hareketlendi.

Küçük bir anekdotu sizinle paylaşayım.

Balıkesir’de görev yaparken işadamlarımızdan bir bana şöyle dedi. “Karayollarını takip edin. Eğer o yollarda taksi fazlalığı kamyonlardan, tır’lar dan fazla ise o ülkede krizden söz etmek mümkündür. Eğer kamyon fazlalığı küçük araçlardan fazla ise sorun yok, çalışmaya devam” dedi. Bu sözü söyleyeli nerdeyse 10 yılı geçti. Aklıma hemen iç ve dış taşımacılık yani lojistik geldi. Kapıkule bana bunun cevabını verdi. Taşıma hareketliliği nedeniyle kapıda 12 kilometrelik kuyruk oluştuğu bilgisi beni daha da umutlandırıyor. Buna neden olan netice, İSTİKRARDIR.

Kötü gidişler artık durdu. Bu sonuca piyasa yöneticileri ile yaptığım görüşmelerden sonra ulaştım.

Yaptıkları açıklamalarla piyasaların nabzını tutan Trabzon ve Gümüşhane iş dünyası yaşanan gelişmelerden son derece umutlu.

Sizlerle paylaşmak istedim.

“1 Kasım seçimleri sonrasında oluşan tek başına iktidar Adalet Kalkınma partisi ile yakalanmış olup bu şans Türkiye adına en iyi şekilde değerlendirilmelidir.13 yıldan beri ülkemiz yönetiminde olan ve güçlü bir tecrübeye sahip olan bir partinin önümüzdeki dönemi çok verimli geçirmesi beklenmektedir.

Hükümetin seçimler öncesi verdiği vaatlerde asgari ücret ve benzeri destek çalışmalarından doğacak kaynakların karşılanmasında özel sektörün üzerine vergi bindirilmemesi gerekmektedir. Özel sektör üzerinde vergi yükü hafifletilerek piyasadaki genişleme artırılmalıdır.

Özel sektör yeni borçlanma borçlanma kapasitesini aşmış durumdadır. Önümüzdeki süreçte piyasaya paranın girmesi ve yeni yatırımların ekonomiyi rahatlatması ve sürdürülebilir kılması için kamu yatırımlarının bu dönemde daha fazla artış sağlanmasına olanak veren bir program ortaya koyulmalıdır.

Türkiye son yıllarda büyük yabancı konut satışları ile yüksek bir performans sağlamıştır. Bu konuda yabancıya gayrimenkul satışında ve projelerde özel destekler (Bu potansiyelin tanıtımı gibi) yurt dışı bağlantıları TOKİ ve TİM benzeri gibi kuruluşlar ile özel destekler sağlanmalıdır.”

 

►Pozitif yansıma hemen kendini hissettirdi.

“1 Kasım seçimlerinden sonra ülkemiz gerek ekonomi ve gerekse sosyal alanlarda normalleşmeye başladı. İş dünyası; belirsizliğin ortadan kalkmasıyla kendilerini daha güven içinde kendilerini hissetmeye başladılar.

Bundan sonra kurulacak yeni hükümetin icraatlarını takip edeceğiz. Bize göre önemli olan icraatların başında Yapısal reformlar gelmektedir. Bunlar 1- Yargı, 2- Yeni anayasa ve 3- Adil bir vergi sistemi reformlarıdır.

Bunlarla birlikte Gümüşhane iş dünyası olarak temel beklentilerimiz vardır. Bunlar; öncelikle Gümüşhane’yi cazip hale getirecek yeni bir teşvik sistemi. Sonra askeri birlik, demiryolu uygulama projemiz ve 14 km lik Zigana tünelinin tamamlanması.”      

 

 “1 Kasım 2015 seçimleri sonrası sandıktan tek parti hükümetini oluşturacak sonucun çıkması, belirsizliği ortadan kaldırdığı için piyasalara olumlu olarak yansıyarak, ekonomik aktivitelerde  yukarı doğru, pozitif ve olumlu katkı yapmıştır. Ancak,  iş adamaları ve reel kesimin en öncelikli beklentisi, ekonomide başarı hikayesini ortaya koyacak , reformist ekonomik karar ve politikaların uygulanması çok büyük önem teşkil etmektedir. Bundan dolayı Hükümetin kurulması akabinde ekonomiyi ve reformları ön plana alan bir programın hazırlanıp uygulamaya koyma kararlılığının görülmesi piyasalara doping etkisi yapacaktır. Yatırım kararlarını piyasalardaki belirsizlik ve yüksek oranlı riskler nedeniyle erteleyen reel kesim, yeni kurulacak olan Hükümetimizde Türkiye’yi 2023 yılı hedeflerine  ve dünyanın ilk 10 ekonomisi haline getirecek politikaların uygulama kararlılığını görmesi ile harekete geçeceğine inanmaktayız.

 

Bundan dolayı, reel sektör, iş adamları ve ihracatçılar olarak en öncelikli beklentimiz  Hükümetimizin bir an önce kurulup, başarı hikayelerini ortaya koyacak ekonomik ve reformist politikaların belirlenmesi, ekonomiye ve ihracata dayalı büyüme politikalarına daha çok önem vermesi, Doğu Karadeniz Bölgemizde sanayileşmeyi teşvik edecek ve Bölge ekonomisini kalkındıracak politikaların uygulamaya konulmasıdır. 

► “Yurtiçi taşımalar yüzde 10 arttı”

Abdullah Özer  UND Yönetim Kurulu Üyesi: 

 

 4–5 aydan bu yana gerileyen ihracatımızın, 1 Kasım seçimlerinden sonra toparlanmaya başladığını görüyoruz. Yazık ki ihracattaki toparlanma Türk nakliye sektörü için artık kazanç anlamına gelmiyor. Bunun sebebi yabancı plakalı araçların gerek ülkelerinde ve gerekse bizim ülkemizde, Türk nakliye sektörüne göre daha avantajlı kılınmalarıdır. Kısa tabirle uluslararası nakliye sektörü olarak bizler, ülkemizin sektörel anlamdaki hatalı politikaları sebebiyle yabancı plakalı araçlara karşı süreklilik arz eden bir kan kaybı içerisindeyiz. Biz serbest piyasa koşullarında rekabete varız, lakin Türk TIR’larına yönelik rekabeti olumsuz etkileyen politikalar rekabeti bizden yana sürekli olumsuz kılmaktadır. Bu sebeple ihracatın artması, beraberinde ihracata konu sektörlerin kazanıyor olması anlamına gelmemektedir. Devlet dibe vuran bu sektörü ayağa kaldırmak için köklü çalışmalar başlatmalı, ben nerede hata yaptım sorusunu sektörün derneğiyle istişare etmelidir. Bunu, ülke menfaati için çok geç olmadan başlatmalıdır.

 

“Otomotiv ve konut, sektörlerinde çeşitli sebeplerden dolayı yaşadığımız düşüş; seçimlerden sonra adeta ayaklandı. Seçim öncesi piyasayı hareketlendirmek için Eylül ve Ekim aylarında araç satışlarında uygulanan takas ve ‘0’ faiz kampanya destekleri ile hareketlenen sektörümüz 1 Kasım 2015 seçimlerinden sonra piyasalarla birlikte kendine geldi. Seçim öncesi belirsiz ve zayıf olan otomotiv pazarımız yeniden ayağa kalkarak 2016 yılına emin adımlarla girmeye başladı. Dolayısı ile 2016 beklentilerinin şimdiden pozitife döndüğünü söyleyebilirim”. 

►Sonuçlar olumlu yansıyacak  

“Tüketiciler açısından 1 Kasım seçimlerinin değerlendirirsek; seçim sonuçlarının olumlu yansımalar oluşturduğunu söyleyebilirim. Buna neden olan ise piyasalara güven gelmesi şeklinde değerlendirebilirim. Piyasalar canlanma ve hareketlilik yaşıyor. Bu hareketlilik AVM piyasasına olumlu yansıdı. Sektörümüzde düşüş yok yükseliş var. Dolayısı ile piyasalarda başlayan hareketliliğin bütün kesimlere pozitif algı oluşturduğunu söyleyebilirim.”

“1 Kasım siyasi seçimlerinden sonra esmeye başlayan olumlu hava etkisi ekonomimizi de aynı şekilde etkiliyor.

1 Kasım bize bir şeyi daha gösterdi. Yabancı yatırımcılarının Türkiye’yi yakından takip ediyor olmalarıdır. Türkiye’ deki siyasi istikrarı gören yabancı yatırımcılar; Türkiye'de ki fırsatları değerlendirip en kısa zamanda yatırımlarına başlayacaklarını ifade ediyorlar. Yani yabancı yatırımcıların ilgisinde herhangi bir değişikliğin olmadığını görmek beni sevindirmektedir. Yabancı yatırımcılar Türkiye'yi yakından izliyorlar.

Bizlerde sanayiciler olarak üretimlerimizi yükseltip ihracatı arttırıp Trabzon ve ülke ekonomisine katkı sağlayacağımıza inanıyorum.”

Yapılan açıklamaları toparlayacak olursam; çıkan sonuçtan herkesin mutlu olduğunu görmek mümkün. İlerleyen dönemlerde fikri olanlar yine açıklamalarda bulunacaklar. Ancak şimdi yapılan açıklamalarda 1Kasım seçimlerinin ortak görüşünü şöyle sıralayabilirim.