PAZARTESİ; AYDIN-PERŞEMBE; BAYKAL

KTÜ’de rektör ataması ile ilgili değerlendirmeler atamanın yapılmasına, Süleyman Baykal’ın ikinci kez rektör olarak Cumhurbaşkanı tarafından görevlendirilmesine rağmen hem kampüste hem de şehir de bu atama alabildiğine gündemdeki yerini koruyor.
Baykal nasıl atandı?
Kim kefil oldu?
Kimler devreye girdi?
Orhan Aydın kimden yeşil ışık gördü de aday oldu aday olduktan sonra kendi atanacağına dair inancı fazlaydı.
Tüm bunlar hala şehirde ve kampüste konuşuluyor.
Hele Ak Parti’de vekiller ve taban düzeyinde de alabildiğine tartışılıyor.
Özellikle Cumhurbaşkanı'nın içinde KTÜ’nün de olduğu rektör atamasında tahminlerden önce erken davranması da bu işte bir iş var dedirtiyor. Cumhurbaşkanı elbette şu süreçte 15 Temmuz sonrası ilk etapta içinde KTÜ’nün de olduğu 8 üniversite rektörünü atayıp, diğer atama bekleyen üniversiteler için hala atama yapmaması da kafalarda soru işareti yaratıyor.
KTÜ ile ilgili rektörlük atamasında külliyede Pazartesi günü, Orhan Aydın’da karar kılındığı yönünde bir bilgi var. Ancak bu bilginin çok doğru olduğuna inanmıyoruz. Pazartesi günü Orhan Aydın diyen Cumhurbaşkanı Perşembe günü Süleyman Baykal demez dediğimiz kaynak bize şunu söyledi.
Unutmayın ki, Trabzon’da son milletvekili seçimlerinde Şeref Malkoç listede birinci sıradaydı, Cumhurbaşkanı listeye son dakika müdahalesi  ile liste değişti. Malkoç, danışman oldu.
Bize Pazartesi Orhan Aydın, Perşembe Süleyman Baykal diyen kaynak bu değişimde Of lobisinin her anlamda ve mevkideki görevlilerinin dahli olduğunu da söyledi.
Sonuçta KTÜ’de yeni rektör atandı ve Süleyman Baykal’lı 4 yıllık dönemin Trabzon’a, vatana ve millete hayırlı olmasını diliyoruz.


İLK ZİYARET AK PARTİ'YE

KTÜ’de ikinci defa rektörlüğe atanan Süleyman Baykal, seçimlerde sağ kolu olarak onunla birlikte çalışan Prof Dr Osman Pehlivan ile Ak Parti İl Başkanlığını ziyaret etti. İl binasında, Haydar Revi ile bir araya gelen Baykal, o geceki demokrasi nöbetine de katıldı, Hayati Yazıcı ile de uzun sohbeti oldu.
Süleyman Baykal, önceki geceki demokrasi nöbetinde yazar araştırmacı Sadık Albayrak’la yan yana oturması da dikkat çekti.

CEVDET SARAL’I FETÖ’CÜLERİ Mİ YEDİ?

Trabzonlu Emniyet Müdürlerinden Of’lu hemşerimiz Cevdet Saral, Ankara Emniyet Müdürüyken paralel yapının emniyette kadrolaştığını ilk rapor eden isimdi. O nedenle FETÖ’cü örgütün hedefindeydi. Niteki, sahte delillerle Saral’ın yasa dışı dinleme yaptığı iddiası ortaya atıldı, Saral harcandı.

Sonrasında Saral, paralel yapının ne denli emniyette kadrolaştığı gerçeği ortaya çıktığında bilgisine başvurulan uzman adam oldu. Saral, emekli olduktan sonra da milletvekili aday adayı oldu. Ak Parti’ye müracaat etti ama o dönem Ak Parti ile paralel yapı arasında sıkı bir bağ vardı. O bağ Saral’ın aday gösterilmesini bile engellediği yönünde şimdi bir kanaat oluştu.
O halde diyoruz ki.
Nasıl Balyoz ve Ergenekon sanıklarına iadeyi itibarı yapılıyor, hemşerimiz Saral’a da iadeyi itibari yapılmalı.



HALİM KAYA’NIN ÖZELEŞTİRİ ÇAĞRISI

Ak Parti’nin Trabzon özelinde önemli isimlerinden Halim Kaya özellikle 15 Temmuz sonrası bir gerçeği Parti İl Binasında, toplantılarda yüz yüze partililer ile yapılan sohbetlerde bir gerçeği yüksek sesle dile getirmekten hiç çekinmiyor.
Kaya, Ak Parti özeleştirisini yapmalı, bürokraside liyakata göre atama yapmalı, tarikat ve sendikaların parti il yönetimlerini yönlendirmemesi gerektiğini belirterek “Alnı secde görüyor, eşi türbanlı diye göreve getirdiklerimiz bize darbe yaptı. Şu cemaat bu adama kefil diye görev verdiklerimiz bürokraside iktidarımıza ayak bağı oldu” diyor.

Kaya’ın sadece Ak Parti değil bütün partilerin özeleştiri yapması gerektiğini belirterek, söyledikleri ve yaptığı durum tespitine partide bir çok kişi da hak veriyor, Halim Kaya doğru diyor şeklinde destek oluyor.
Kaya, Mehmet Metiner’in 15 Temmuz’dan sonra yaptığı o ünlü paylaşımı da herkese okuyarak, 'illa kendimize gelmemiz için 15 Temmuz mu olmalıydı' da diyor.
Halim Kaya, Ak Parti’nin yiğit cesur sesi olarak tabandan büyük destek görüyor.



NEVZAT AYDIN BİRİNCİ MEKTUBU YAZDI

Hani meşhur bir hikaye vardır. Bir ülkenin başbakanı, görevini yeni seçilmiş başbakana bırakırken ona kapası zarf içinde üç mektup bırakır ve derki, sıkıştığında sırası ile mektupları aç.
Yeni başbakan işler iyi gittiği dönemden sonra sıkıntılı döneme girdiğinde eski başbakanın verdiği birinci mektubu açar.
O mektupta şu öğüt yazılıdır.
Senden önceki yönetimin enkaz devrettiğini söyle. Millete bu yönde dert yan. Eski başbakanı suçla.

Yeni başbakan öyle yapar bir müddet daha işlere yürür yine sıkıntı olunca ikinci mektubu açar. İkinci mektupta da “Ekip arkadaşlarını suçla, onların yeteneksiz olduğunu söyle..” O da öyle yapar. Bir müddet daha işler iyi gider. Kötüye dönünce işler, üçüncü mektubu açar orada da şu öğüt vardır.. “Sen de üç mektup yaz..”
Trabzonspor yöneticisi Nevzat Aydın aynı bu üç mektup olayını oynuyor.
Dün bir twitter attı diyor ki, yabancı futbolcular eski yönetimin futbolculara ödeme yapmaması nedeni ile bizimle anlaşmıyor.
Yani, mektup bir; diyor ki enkaz aldık eski yönetim ve başkanın kötülüğünü biz çekiyoruz.
Bakalım Aydın ikinci ve üçüncü mektuptaki öğütleri ne zaman yerine getirecek.
Merakla bekliyoruz.


NEZİROĞLU  VALİ Mİ OLACAK?

TBMM’si genel sekreterliğini hakkı ile yerine getiren İrfan Neziroğlu darbe gecesi tanklara direndi. Meclisin toplanmasını sağladı. Dik durdu, eğilmedi. Ancak görevinden alındı. Trabzon bu görevden alınma karşısında şok oldu.
Neden niye niçin?
Neziroğlu’nun görevden alınması ile ilgili olarak paralel yapı olayının kesinlikle olmadığı da biliniyordu.

Elbette bu görevden almanın sebebi ortaya çıkacak.
Ankara kulislerinden bize gelen bilgilere göre Neziroğlu önümüzdeki ilk valiler kararnamesinde, bir il’e vali olarak atanacak.