TRABZONSPOR'DA SÜRPRİZ GELİŞMELER

Şimdi ortada bir kriz var. Masada başarılı yönetim sahada felç olmuş. Felç olunca da başarısı saha ile endekslendiği için masada da SOS var. 
Karabük maçından sonra ne oldu. 
Sırası ile yazalım. 

Yanal istifa edebilirim dedi mi? Bir bilgi bize bunu söyledi. İstifa ederim. Başkanın kulağına bunu fısıldadı. Başkan, şok mu oldu. Hayır belki de Yanal’dan bunu bekliyordu. 
Başkanın ilk tepkisi ne oldu; Başkanın ilk tepkisi yüz mimiklerini o anda yakından gözleyen bir yöneticinin dost sohbetinde ifade ettiği gibi rahatladığı şeklindeydi. 

Başkan Yanal’ın o lafını kimle paylaştı: Başkan Yanal’ın istifa edebilirim sözünü önce, Gençağa Meriç ile paylaştı. Meriç’in ilk tepkisi, kim gelecek onun yerine oldu. 


Özkan Sümer gündeme geldi mi?: İşte bu önemli bir soru. Karabük’te yaşanan kriz anında ilginç yerlerle telefon görüşmeleri de başladı. Başkanın aklına kim nasıl soktuysa Özkan Sümer, futbol direktörü olması yönünde gündeme geldi. Bu gündem, hafta boyu şu günlerde çok tartışılır olay da medyaya sızdıktan sonra çok seslendirilir. 

Sümer evet der mi?: Bütün mesele de bu, Sümer’in evet deyip dememesi. Bize göre ciddi bir teklif gelirse evet der zira Sümer bu yönetimin masa başındaki hamlelerini destekliyor bunu da deklare ediyor. Uygulamaları ile güven verdiğine inanıyor. 

Sümer evet derse teknik adam kim olur? Ersun Yanal olmayacağı kesin. Bu durumda öyle çok isimler gündeme gelir ki, ortalık süpekilasyondan geçilmez. Biz de bu ateşe benzin taşımıyor, ihtimal isimlerden bahsetmiyoruz. 
Futbolcu kadrosu içinde operasyon olur mu? Sanmıyoruz. Olmaz. 

Yönetim istifa eder mi? Hiç ihtimal yok. Ancak aralık genel kurulu seçimli olabilir der dediği anda da kaos başlar. Bizim görüşümüz bu 

İHO ne dedi… Tabi, kriz ve kötü sonuçlardan sonra gözler İHO’ya çevrildi. Karabük hezimetinden sonra İHO telefonla arandı, dediği şu aldı.. Ben Aralık genel kurulunda konuşacağım… 
Yerel medyanın durumu… Sadece Kuzey Ekspres Yanal’a güle güle dedi. Yani git. Ötekileri ise Yanal’dan daha çok ortadaki vahim sonucu seslendiren manşetler attı. 

61saat.com olarak yorumumuz ve öngörümüz… Yanal gider Sümer formatı, denenebilir. 

O SORUŞTURMA DERİNLERE İNİYOR MU?

O soruşturma dediğimiz FETÖ soruşturmaları. Trabzon özelinde derinlere iniyor mu? Türkiye genelinde ilginç bir kanaat hakim, hem kamuda hem üniversitede hem iş dünyası ve siyasette FETÖ soruşturmasının çok derinlere inmediği illerden biri de Trabzon.

Ve özellikle Ak Parti içinde bu konularda yeni derinliklere inilmediği konularını yüksek sesle seslendiren Ak Parti’nin Rizeli, İstanbul Milletvekili Metin Külünk’e, Trabzon’dan birkaç dosya gittiğini öğrendik. Bu dosyada Trabzon’a özel FETÖ soruşturmalarının yüzeysel konuda kaldığı iddiaları var. Külünk, bu dosyayı ne yapacak.

Bize göre dosyanın güvenirliliğini araştıracak. Kimden araştıracak. İl Başkanından ve milletvekillerinden mi? Bilemiyoruz tabi, Külünk’e yakın isimler O’nun araştırmada ilginç yöntemleri ve her ilde ilginç dostları olduğunu ve bu dostları vasıtası ile araştırma yaptığını söylediler. Külünk, Trabzon dosyasını bakalım ne zaman açacak. 


O ARSA SATIŞI MERCEK ALTINDA

Trabzon Ortahisar Belediyesine ait bir arsanın kamuya açık bir ihale ile satılması ve bu ihaleye baronun da katılarak arsayı satın almasının da mercek altında olduğuna dair bilgiler gelmeye başladı kulağımıza. 

Ortahisar Belediyesinin dünya alemin duyduğu, açık ihale ile satışa çıkardığı arsanın mercek altına alınmasının sebebi ne olabilir. 
Emniyet bu satışı da inceliyor. 
Baro’nun başkanının FETÖ’den tutuklu olması arsa satış olayının mercek altına alınmasını mi gerektirdi bilemiyoruz. 

Ortada açık ihale var. 

Ortada açık olarak basın yolu ile ilan verilip arsa satılıyor dendi. 


Hatta, arsa satışına mahalle muhtarı karşı geldi. Mahallenin bazı önemli isimleri bir araya gelerek, o arsayı biz alacağız park olarak kalmasını sağlayacağız dedi. Hatta o mahallenin belediye meclis üyeleri arsa satış sürecini öyle titiz takip etti ki, şimdi satan ile alanın mercek altına alınması, bakalım sonuç olarak nereye çıkacak. 
Biz de merak ediyoruz. 

DİVAN KURULU ÜYESİ GAZETECİNİN ÇAĞRISI

Trabzonspor divan kurulu üyelerinden gazeteci Musa Alioğlu, Trabzon’da uzun yıllar etkili bir gazeteci olarak görev yaptı. Görev yaptığı sürece Trabzon’un gündemini belirledi. Her gün köşe yazısında ne yazdığı merak edildi.

Musa Alioğlu, daha sonra Doğan Medya grubuna transfer oldu istanbul’da medya grubunda önemli görevler üstlendi. Şimdi, emekli ama iktidara yakın Yeni Birlik gazetesinde, havacılık ile ilgili haftada bir gün köşe yazısı yazıyor. Mesleğin içinde. Trabzonspor’u da yakından takip ediyor. Kulübün düştüğü bu durum karşısında taraftarın ne yapabileceğine dair maddeler sıraladı. Nasıl tepki koyulması gerektiğini açıkladı. 

İşte Musa Alioğlu’nun maddeler halinde taraftara önerdiği tepkiler çeşitliliği; 
Üye olacaksa olma, üye isen aidat ödeme veya istifa et.  
2- Maça gitme, boykot et. Gerekirse gideni de gitmemeye ikna et 
3- Yönetici ve teknik heyeti her yolla her yerde protesto et, sokağa çıkamaz hale getir. 
4- Radyo, tv ve görsel basında elin kalem tutuyorsa, dilin dönüyorsa eleştiri bombardımanı başlat. 
5-Futbolculara da psikolojik markaj uygula. 
6-Şiddete, nefrete, ırkçılığa, şovenizme sakın bulaşma. 
7-Kendini ve topluluğumuzu haklı iken haksız duruma düşürecek tavırlara girme, girenleri uyar ve karşı çık. 


Musa Alioğlu’nun bu önerileri ile ilgili yakın çalışma arkadaşlarından sitemiz yayın danışmanı da olan Ali Savaş da şunu söyledi…”Güzel öneriler bu konuda ilk hamleyi de Musa’dan bekliyoruz…” 

MHP'Yİ TEMSİL ETMİYOR

Haftanın belki de en çok konuşulacak konularından biri de MHP il başkanı Nihat Birinci’den geldi. Artık  MHP kulvarında Birinci’nin bu açıklaması gündem olacak. 

Birinci dedi ki, parti ile ilişkisi kesilen Büyükşehir Belediye meclis üyesi, Ali Sağır’ın, belediye meclis üyeliğinde MHP’yi temsil etmediğini herkes bilmeli. Zira, partisi ile ilişkisi kesildi. Birinci, Sağır’ın yasal bir süreç başlattığına dair haberler okuduğunu belirterek “Bu O’nun hakkı tabi, yasal olarak da Sayın Sağır, Büyükşehir’de MHP’yi temsil etmiyor. Bu da yasal bir durumdur” dedi. 

Sağır’ın partisinden ilişkisinin disiplin kurulu kararı ile kesilmesinden sonra partisi adına büyükşehir’de meclis üyeliği yapamayacağına dair bir yeni mahkeme kararı mı gerekir ya da il seçim kurulu bu anlamda bir karar mı çıkartır bu hukuki bir süreç. Sağır’ın meclis üyeliği partisi ile ilişkisi kesildi diye düşmez. Bağımsız olarak bu görevi yapar. 

AK PARTİ’NİN DESTEKLEDİĞİ SUİÇMEZ

Trabzon’da baro seçimleri ilk kez bu kadar gündem oldu, ilk kez bu kadar şehirde konuşuldu. Sokaktaki esnafından, normal vatandaşına, herkes dün Trabzon Baro seçimlerini merak ediyordu. 
Seçimlerin yapıldığı Kanuni Anadolu Lisesi’ne girdiğimizde Sibel Suiçmez’in seçime daha çok asıldığını her yönüyle görebiliyorduk.

Kapıda çikolata, su ve kolonyayı en önemli evladı ile karşıladı delegeleri. Oy kullanmayanları tek tek aradı. Aman geç kalmayın dedi. Etrafında genç meslektaşlarında kurduğu melekler ordusu ile organizasyonu iyi yönetti.  Rakibi Nusret Yılmaz ise salonun içinde durdu genel, gelenlere orada hoş geldin dedi.  Oy kullanmayanları tek tek aradı. Aman geç kalmayın dedi. 

Dün de belirttiğimiz gibi adayların bir çoğu kararını vererek seçime geldiği için öyle oy istemek, kapı üstünde destek istemek muhabbetleri olmadı. 
Fakat özellikle gençlerin Suiçmez’in etrafında kenetlenmesi dikkatlerden kaçmadı. 

Şehirde Nusret Yılmaz AK Parti’nin adayı olarak lanse edildiği için ki kendisi de kürsüden ironi ile bu AK Parti’lilere teşekkür etti! Avukatlar bu siyasi havadan oldukça rahatsız oldular. 
Zaten avukatlar arasında FETÖ PYD’den tutuklanan Orhan Öngöz ile ilgili bir hazımsızlık, bir tepki olağan genel kurulun ilk gününde hissedilmişti. 


Belli ki bu işten bazı AK Partili delegelerde rahatsız olmuştu ki dün Nusret Yılmaz’ın oy beklediği destek vereceğiz dediği, sizin yanınızdayız dediği birçok AK Partili avukat seçime katılmadı, katılanlarında çoğunluğu Sibel Suiçmez’e destek verdi. 
Nusret Yılmaz’ın Oylardan ve Nusret Yılmaz’ın ifadelerinden bu ap açık ortaya çıktı. 

Tek bir cümleyle ifade etmek gerekirse Baro ‘SİYASETLE GELEN SİYASETLE GİDER, BARODA SİYASET OLMAZ’ dedi. 
Aday tespiti doğru muydu, eğer AK Parti’nin adayı ise Nusret Yılmaz, yerel yönetimiyle, il yönetimiyle, ilçe yönetimiyle, milletvekiliyle, bakanıyla yeteri kadar Yılmaz’ın arkasında duruldu mu? Bunu AK Parti’nin şapkasını önüne koyup düşünmesi lazım. 


Ayrıca AK Partili Nusret Yılmaz’ın 93 oy fark yemesi AK Partili iki Trabzon Milletvekili’nin de Trabzon barosu avukatları üzerinde hiçbir etkisi olmadıklarının, varsa da yeteri kadar çalışma yapmadıklarının bir göstergesi oldu. 
Neden desteklemediler demiyoruz, fakat KTÜ seçimlerinde yaşanan olayın bir benzeri dün yaşandı. Bu kez olay ters tepmedi, çünkü hukukçular öğretim üyelerine göre daha bağımsızdı. 

AK Parti’nin tam birlikteliği olduğu tek seçim hangisi derseniz TRABZONSPOR seçimi diyebiliriz. Kaybedilen bir seçim şehirdeki son 3 gün AK Parti camiasının tam kenetlenmesiyle kazanıldı.
İşte Baro’da bu olmadı. AK Parti bu kez çekimser kaldı, sözde evet dedi ama icraatta kimse bir hamle yapmadı. 


Seçime girmekten son anda vaz geçen Ali Sürmen’in İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya teşekkürünün de bir ironi olduğunu düşünüyor herkes. E bizde bir önceki günkü konuşmasından sonra ironi yaptığını düşündük desek yalan olmas
Sonuç olarak Trabzon’da her kesimin sevdiği bir isim, mütevazi ve güler yüzü ile herkesin başkanı oldu. Tebrik ediyor başarılar diliyoruz.