OFİS ÇALIŞMASI VE VALİLER KARARNAMESİ

Geride bıraktığımız hafta sonu Trabzon’da önce Pazarkapı esnafı ile buluşan ardından Pazarcık’ta turizm sezonunu açan daha sonra da gazetecilerle buluşan Süleyman Soylu, Pazar gününü de bakanlıkta kendi deyimi ile ofis çalışmasına ayırdı.

Ofis çalışması deyince aklımıza elbette hemen valiler kararnamesi geldi.

Yakında özellikle Cumhurbaşkanının partinin da başına geçmesinden sonra ciddi bir geniş çaplı valiler kararnamesi olacak. Bunun için de bizzat, Bakan Soylu bakanlığa kapanıp çalışıyor. Valiler kararnamesi akla gelince elbette hemen Trabzon aklımıza doğal olarak geliyor. Trabzon Valisi Yücel Yavuz, kararnamede, Trabzon’da kalıyor. Bir çok Trabzonlu ismin vali olması da öngörülüyor.

Soylu’nun Trabzon’dan yanına getirdiği Çetin Oktay Kaldırım’ın vali olmasına kesin gözü ile bakılırken, TBMM eski genel sekreteri İrfan Neziroğlu’nun da vali olarak atanması bekleniyor.

PAZARKAPI GERÇEĞİNİN BİR YÜZÜ…

Eski Trabzon’un yaşayan bölgesi Pazarkapı, yeni Trabzon mantığına uymuyor. 
Kadınlar pazarı, dam altı dükkanları, Mumhane önü mağazaları; karuşuk(!) kuruşuk(!) cadde ve sokakları ile; Pazarkapı Ak Parti iktidarının ülke genelinde en başarılı olduğu kentsel dönüşüm projesi içinde.
 *** 
TOKİ, yaşayan kent anlayışını SİT alanlarını da dikkate alarak yeniden planlıyor. Planlanan alanları ile Moloz, ultra lüks bir semt olacak. Şehrin tarihi dokusu da korunarak. Belediye kiraya verdiği kendine ait dükkanları yıkıyor. Yıkılan yerler alan, meydan ve geniş cadde sokak olacak. Belediyenin kiracıları ki(Çoğu hava parası ile üçüncü konumdan kiraca. Asıl kiracı, hava parası ile bir başkasına kiraya vermiş, belediyeye de kirasını ödemiyor) doğul olarak bu dönüşümden sıkıntılı. Üç kuşak bölgede esnaf olan insanların mağdur edilmemesi gerekiyor. 
***
 İşte bunun için olayın direkt muhatapları dün sokak buluşmasında bir araya geldi. Pazarkapı’da , Kolezyum kuruldu. Ya da bizim deyimimizle “Hasbihâl” toplantısı. Pazarkapılı esnaf, İç İşleri Bakanına derdini anlattı. Bakan ilk kez parti çemberini kırarak, halkla böyle karşılıklı sohbet etme imkanı buldu. Bu imkan, Bakana referandum esnasında sağlansaydı, hedef yüzde 80 tutardı. Bu kadar iddialıyım. 
*** 
Bakanı dinleyinceye kadar; gergin ve stresli Pazarkapılılar, Soylu konuşunca rahatladı. Şehir menfaatleri açısından OFG’nin sokak formunda dik duruşu da taktire şayandı. 
***
 Pazarkapılılar diyor ki, burada yapacağın dükkanları bana ver. TOKİ diyor ki, orada ihale yapacağım. Pazarkapılılar diyor ki, ben üç kuşak burada esnafım verdiğim para ile bir başka yerde iş açamam. TOKİ diyor ki, serbest piyasa ekonomisi var ne yapayım. Pazarkapılılar diyor ki; Kentsel dönüşümü yapma. TOKİ diyor ki varlık sebebim bu. 

*** 
Böyle karşılıklı hamlelerden sonra sokakta Pazarkapılılar ile yüz yüze görüşen Bakan Soylu’un orta yol bulunacak, Pazarkapı yeniden düzenlenecek şehir kültürü ve geleneği de yaşatılacak. Biz bunun için buradayız demesi, sorunun çözümündeki en büyük garanti. 
Sabırla beklemek gerek.

YER TESPİTİ DOĞRUYDU

Bezi kesimler Trabzon’da turizm sezonunun açılışı işin Araklı Pazarcık’ın seçilmesini eleştirdi. 

Bizce, Trabzon doğa turizmi ile kendini tanıtacaksa, bu seçim çok doğruydu. Doğru olanı yapıldı. Pazarcık keşfedilmeyi bekleyen bir bölge. Bu bölgenin turizm sezonunun açılışı için seçilmesi doğru bir karar. Zira bölge hakikatten görülmeye değer. Tesisi olmayan yerde turizm sezonu açılır mı diyebilirsiniz. Tesis olsun diye de açılabilir. Bir vesiledir. Pazarcık  doğal güzelliği ile hakikaten hür türlü turistin yerli yabancı dikkatini çekecek bir bölge. Bölgenin müthiş bir bozulmamış coğrafyası var. Bakir. Keşfedilmeyi bekliyor. Yapılaşmanın doğaya uygun planlanması halinde, çok kimsenin ilgisini çekecektir.
Yer doğru bir tespit olmuştur.

Biz de gittik gördük, görmediğimiz bir yerdi hayran kaldık. Tavsiye ederiz ve elbette turisti çekecek güzel işlerin yapılması halinde.

O MODEL TRABZONSPOR’A UYAR MI?

Aslında uyduğu, Trabzonspor’un tesbih tanesi gibi şampiyonlukları dizdiği yıllara bakıldığında görülüyor. 
Kendi çocuğumuzla, yerlinin yerlisi ile kazanılan şampiyonlukların son 20 yıldır sermayesini yedik bitirdik. Nedir Bilbao modeli, ona bakalım. İspanya liginde küme düşmemiş üç takım var. Biri Barcelona, diğeri Real Madrid öteki de Atletico Bilbao.

 Bilbao, İspanya’nın Bask bölgesi takımlarından. 110 yıllık geçmişi var. Ve kurulduğu günden bu yana Bask bölgesi dışında hiçbir futbolcu oynamıyor. Bu zamana kadar tek bir yabancı futbolcu oynattı, o da Fransa’nın Bask bölgesindendi. 110 yıl formasına hiç reklam almadı. Ne zamanki Bask bölgesinde petrol bulan şirketin reklamını alıncaya kadar. Kendi içine kapanık ama ilkeli ve kurallı bir kulüp. Trabzonspor’un şampiyonluk yıllarına baktığınızda yerlinin yerlisi futbolcu ve teknik adamları ile başarıyı yakaladı.

 Bordo-mavili takım için yeniden dirilişin yolu, Bilbao modeli olabilir mi? Trabzonspor camiasının bunu tartışması gerekiyor. Bu modeli hayata geçirecek cesaretli yönetime de ihtiyaç var. Böyle bir yöntemi çağ dışı kabul edenler de olabilir. Sonunda çağ içi(!) bütün modelleri denedik sıfıra sıfır elde var sıfır. Bilbao bu ilkeleri ve gelenekleri ile dim dik ayakta. Trabzonspor ise yerlinin yerlisi geleneğini terk ettiğinden bu yana futbol sermayesinin oyuncağı. 

Bilbao modeli ile Trabzonspor; 

-Futbolun küresel sermayesinin oyuncağı olmaktan kurtulacak
 -Çıkar gruplarının kişisel hırslarından uzaklaşacak 
-Menajerlerin at koşturduğu alan olmayacak 
-Bölgesinin çocuklarına sahip çıkacak 
-Bütçe açık vermeyecek Tüm bunlar Bilbao modeli ile gerçekleşebilir. 
Biliyoruz zor bir öneri getiriyoruz. Ama önemli olan zoru başarmak… 


ŞEREF MALKOÇ’UN YIKTIĞI TABU

Şeref Malkoç bir tabu daha yıktı Türkiye Kamu Baş denetçisi Şeref Malkoç sessiz sedasız bir tabu daha yıktı. 
Kamu denetçiliğinin kurulmasından bu yana Fransız kaldığı bir konuda mesaj yayınlayarak. Türkiye Kamu Baş denetçisi Şeref Malkoç, kurumsal olarak 1 Mayıs işçi ve emek bayramını kutladı. 
1 Mayıs da bir anlamda yasal dayanakla hak ve hukuk arama günü. Kamu denetçiliği de halkın devlete karşı hak ve hukukunu koruyor. Aslında 1 Mayıs’ı Baş denetçiliğinin kurumsal olarak kutlayıp kutlamayacağını merak ediyorduk. 

Kutladı. 
Böylelikle bir tabu daha yıkıldı. 
Malkoç, ilginç atılımları, fikirleri hamleleri ve de kurumsal yapının halktan milletten vatandaştan yana olma özelliğine giderek güzellik katarak anlamlaştırıyor. 1 Mayıs’ı Baş denetçi olarak kutlaması, hak aramada emek bayramının bir araç olduğunu belirtmesi, yeni Türkiye’nin kilometre taşlarına anlam kazandırmıştır. Teşekkürler Malkoç.

O OTOPARK İÇİN SOKAKTAKİ ALGI
Trabzon sahil içi yolunda Beşirli Mahallesinde, yıldızlı bir otelin hemen karşısında dolgu bölgesindeki yeşil alanın bir kısmı, otopark olarak düzenleniyor. 
Yeşil alana girildi. 
İlk önceleri tepki gelince, epey bekletildi. Ardından başkan OFG, alana otopark yapılacağını açıkladı. Başkanın deyimi ile “Eyvallah” yapın da..
 Niye? Neden? Niçin? Çok mu acil? 
Hangi rakamsal gerekçelerle bu iş dayandırılıyor? Sahil alanında zaten cepler var. Yeterli mi olmuyor? Başkan, Maraş Caddesinin trafiğe kapatılmaması ile ilgili olarak öyle araç trafiğinde öyle inandırıcı rakamlar veriyor ki, tamam doğru bir karar diyorsunuz. 

Peki, anılan bölgede otoparkın gerekli olduğunun rakamsal verileri var mı? Bakın sokaktaki söylenti şu. Belediye otoparkı yapacak, bir müddet işletecek sonra da kiralayarak devredecek. Otoparkın tam karşısında düşen yıldızlı otele. Biz buna inanmak istemiyoruz. Başkanın illa rakamsal bir gerekçesi vardır. Bilgilenirsek seviniriz. Buradan da kamuoyunu bilgilendiririz.