POLİTİK GÜĞÜM 22-06-2016

Ramazan rehaveti de olsa, Temmuz 12’de yapılacak olan KTÜ’deki rektörlük seçimleri, kampüsü hareketlendiriyor. Rektör adayları bire bir çalışmalarını sürdürürken, Baykan rektör olmanın avantajı ile fakülte bölümlerine haber verip, şu saatlerde oradayım, öğretim üyeleri hazır olsun diyor ve gidip seçim çalışmasını da yapıyor.

Bu arada yeni yardıncı doçent olanları ise rektör yardımcısı Hikmet Öksüz makamına çağırarak, Baykal’a oy istiyor. Bu arada oy verme işlemi ile ilgili olarak da yöntem belli oldu gibi. Baykal ve ekibi her fakültenin ayrı sandıkta oy kullanması yönünde bir çalışma yapıyor. Bu çalışmanın seçim yönetmenliklerine aykırı olduğu görüşü de hakim. Bakalım seçimlerde kaç sandık kurulacak.

Her fakülte ayrı ayrı sandıkta mı oylarını kullanacak. YÖK’ün bundan önce benzer uyulama ile sandık kuran üniversitelere böyle bir uygulama yapmaması yönünde uyardığı biliniyor. Seçimlerde birden fazla sandık olabilir ama fakültelerin ayrı sandıklarda oy kullanması yöntemi, seçimin ruhuna aykırı olduğunu YÖK belirtmişti. YÖK’ün bu uygulamasına rağmen KTÜ’de fakültelerin ayrı ayrı sandıklarda oy kullanması ile ilgili hamle, bakalım gerçekleşecek mi?

KTÜ’de kampüste merak edilen Baykal’ın ikinci kez rektör atanırsa, ekibini yenileyip yenilemeyeceği. Kulisler bu konuda çok hareketli. Baykal’ a yakın ekipten aydığımız bilgelere göre Baykal, şu anki ekibini değiştirecek. Hatta, bunu seçim çalışması yaptığı sırada da ifade etmiş, ben de ekibimden memnun değilim diye.

O zaman Baykal’ın yeni dönemde rektör atanırsa, ekibi kimlerden oluşacak. Bu konuda, Baykal’ın ekibinde içten içe rekabet var. Hatta ekip kendi arasında bölündü gibi. Müthiş bir yarış söz konusu. Baykal’ın ekibin banko ismi elbette, Yusuf Şevki Hakmeyez(İlerleyen günlerde Hakyemez ile ilgili birkaç ilginç tespit yapacağız. Elimizdeki verileri sağlamlaştırdıktan sonra) Yusuf Şevki Hakyemez, Baykal için hem kampüste hem de Ankara’da yoğun mesaide. MHP’lilikleri ile bilinen isimlerde Baykal’ın yanında.

Hikmet Öksüz Türk Ocağı kontenjanından rektör yardımcısı olmuştu, yeni dönemde de olacak gibi. Ancak dedik ya, seçimi ve atamayı garantilediği belirtilen Baykal’ın ekibinde yer alacaklar ile ilgili olarak kazan fokur fokur kaynıyor. İşte kaynayan kazandan bize ulaşan bilgiler.

 Yine bu ekipten ve Baykal'ı açıktan destekleyen, bir dönem MHP'den milletvekili adayı olmuş Devlet Toksoy da yeni dönemde Dekanlık bekliyor. Necati Tüysüz ve yakın ekibinden Sadettin Korkmaz, Burhan Sadıklar gibi isimler de Baykal'ın önemli destekçileri. 

Tıpta ise Faruk Aydın ve Zekeriya Alioğlu yeni dönemde dekanlık bekliyor. 

Baykal'ın genç  prenslerinden olduğu söylenen Celal Tekinbaş yeni dönemde artık Başhekimlik bekliyor. 

Baykal'ı destekleyen ve yeni dönemde Rektör yardımcılığı bekleyen isimler de var: Osman Pehlivan, Volkan Çuvalcı, Hamdi Çuvalcı, Ahmet Ulusoy, Mirac Akçay, İhsan Günaydın, Nurettin Yaylı, Emin Zeki Başkent. 

Bu koltuğa en yakın ve en fazla hak eden isim Osman Pehlivan gibi görünüyor. Üniversitede ve şehirde çok etkili ve Baykal'ın seçilmesi için gece gündüz  çalışıyor.

Kampüste, Ankara YÖK odaklı bir ilginç bilgi de kulağımıza geldi. O da şu. YÖK ve Cumhurbaşkanlığı katından rektör adayı Orhan Aydın için bir psikolojik sınır belirlenmiş. Buna göre Aydın’ın an az 400 oya ulaşması gerekiyor. Aydın bu oyu alabileceğine inanıyor. Kampüste, Cumhurbaşkanı Baykal’ı atayacak diyen grubun, Aydın’ın 400 oyu alması ya da geçmesi halinde, atanması ile ilgili önemli bir avantajı eline alacağı da söyleniyor. Aydın’a yakın ekip ise 600 oy alabileceğini belirterek, bu konuda psikolojik sınırı çoktan aştıklarına da inanıyor.

BAYKAL İKİNCİ DÖNEMİNDE BUNU YAPACAK MI?

Tabi, kampüste konuşulan ilginç bir konu daha var ki o da Baykal’ı yakından ilgilendiriyor. Bütün öğretim üyeleri bunu merak ediyor. Merak edilen şu. Baykal ilk döneminde şu anda özellikle fakültelerin bilimsel sempozyumlarında salon ücreti aldı. Bu da öğretim üyelerini fakülteleri zor duruma sokmuştu.

Seçim yaklaştıkça, mevcut Rektör Süleyman Baykal'ın icraatları da mercek altına alınıyor. Daha önce oldukça tuhaf bir şekilde gerçekleşen dekanlık seçimlerini (!) yazmıştık. Bu dönemin tuhaf uygulamalarından bir diğeri de üniversitenin kongre ve kültür merkezlerinde düzenlenecek etkinliklerden salon ücreti adı altında ücret istenmesi. Buna öğretim üyelerinin önemli bir kısmı şiddetle karşı çıkmış. Daha önceki dönemlerde bilimsel etkinlik düzenleyenlere Rektörlük çok önemli destekler sağlarmış (kokteyl, yemek, gezi vb). Baykal döneminde ise destek için Rektörlüğe gidenler maalesef eli boş dönmeyi bir kenara bırakın, borçlu çıkmışlar. Kendilerinden salonlar için ücret istenmiş. Alınan ücretin ne amaçla ve hangi mantıkla alındığı, alınan ücret karşılığı fatura verilip verilmediği ise ayrı bir tartışma konusu. 

Böyle bir uygulama turizm de önemli hedefleri olan bir kente yakışmıyor. Çünkü kongre turizmi çok önemli. Şimdi Baykal ikinci dönemine atanırsa aynı uygulamasını sürdürecek mi?

Trabzon’da merakla beklenen Kültür ve Turizm il müdürlüğü koltuğuna kimin atanacağı yönünde ilke kararına varıldı. Siyasi iradenin hiyerarşik silsilesinde Ali Ayvazoğlu’nda karar kılındı.

Ayvazoğlu, uzun süre turizm rehberi olarak çalıştı.

Son 6 ay içinde ise Trabzon İmam Hatip Lisesine öğretmen olarak atandı. 6 aylık devlet memuru geçmişi ile Ali Ayvazoğlu’nun asaleten göreve atanması mümkün değil. Ancak, Ayvazoğlu, tedbiren Bakan onayı ile ataması yapılacak. Bu atama ile Ayvazoğlu’nun bayram sonrası koltuğuna oturması bekleniyor. Bu arada, Ayvazoğlu Ak Parti il kadın kolları başkanı Bahar Ayvazoğlu’un eşi olduğunu da okurlarımızın bilgisine sunalım.

Öte yandan Ayvazoğlu’nun bu göreve atanmasında derin ve sessiz güç olarak bilinen il başkanı Haydar Revi’nin çok etkili olduğunu kararlı bir şekilde bu atamanın arkasında durduğunu da belirtelim. Bir çok siyasinin ve milletvekilinin başka isimlere referans olduğu bir anda Revi, derin ve sessiz güç olduğunu göstererek, Ayvazoğlu’na destek vererek, atamanın hızlanmasına ön ayak oldu.

Karayolları genel müdürlüğü, Trabzon’un hizmete susamış ilçelerinden Düzköye bakım evi kurmaya karar verdi. Artık bundan sonra çakılı olarak Düzköy’de karayollarının bakım evi olacak. Böylelikle Düzköy’e merkezden araç ve gereç ile malzemenin gelmesi beklenmeyecek. Düzköy için çok olumlu olan bu bakım evinin ilçede kurulmasında kuşkusuz Düzköylü olan izmir Karayolları bölge müdürü Abdulkadir Uraloğlu’nun çok büyük emekleri oldu.

Düzköy’e hayırlı uğurlu olsun..