ARTIK KONUŞAMAYACAK
TFF Trabzon bölge müdürlüğü görevine atanan Serdar Bali’ye Trabzonspor’da bir grup operasyon yapıldığına inanıyor.
Zira, getirildiği görev nedeni ile Trabzonspor ile ilgili tahliller, yorumlar ve öneriler yapamayacak.
Konumu gereği bunu yapması çok zor. TFF nezdinde uyarılabilir. Bunun için de konuşmadan tahlil yapmadan yorum getirmeden tespitti bulunmadan yaşayamayacak olan Bali’nin işi zor.
Zaten kendi de öyle bir göreve geldim ki artık konuşamayacağım da diyor.
Ancak biz, Bali’nin Trabzonspor sevdası ile yapmak zorunda kalacağı hiçbir tespiti ertelemeyeceğine inanıyoruz. Çünkü o hakikatten gerçek bir Trabzonsporludur.
Serdar Bali’ye bu aralar yoğun bir hayırlı olsun ziyaretleri var o ziyaretlerde zaten Trabzonspor ile ilgili tespit ve görüşlerini açıklıyor.
Tek fark bunu medya ile paylaşmıyor.
Bali, Trabzonspor’un son hali ile ilgili ne diyor, merak eden TFF Trabzon Bölge müdürlüğüne gider çayını içen öğrenir.
REVİ, HUYLANIYOR MU?
Dün, ayak üstü Ak Parti il başkanı Haydar Revi ile sohbet etti.
Telefonunda bir sıkıntı varmış onun çözümü için ilgili GSM operatörünün Trabzon’daki satış ofisinden çıkmıştı.
Hemen sorumuzu patlattık. Yönetiminin içinde adı il başkanlığına geçenler var bu sizi rahatsız ediyor mu…?
Revi şöyle dedi: “Hiç de değil. Ben oturduğu koltuğun altında çimin yeşermesini istemeyen biri değilim. Bak ne güzel yönetimimdeki birden fazla ismin adı il başkanlığına geçiyor. Bir il başkanı için bundan güzel bir şey olur mu? Demek ekibimiz sağlam başarılı ve de çalışkan…”
Revi’nin tahlili ters analiz de olsa kendini rahat gördük.
KONGRE DEMEDİ AMA...
Muharrem Usta, divan kurulu genel kurulunda, kongre ise ilgili olarak yol gösterici bir tavır takındı.
Trabzonspor’un sezon başlamadan kongresini yapacaksa, yapması gerektiğini söyledi.
Biz de aynı şeyi üç aydan bu yana seslendiriyoruz.
Trabzonspor’un biçimi şekli ne olursa olsan bir genel kurula ihtiyacı var.
Bunun için sezon başlamadan kollar sıvanmalı.
Usta’nın kongre zamanlaması ile ilgili tespiti yerinde ve doğru.
Hatta borçlanmalarda, yöneticilerin sorumlu tutulması ile ilgili çağrısı da yerindedir.
Bu tabi, bir kanun meselesi. Artık, kulüpler bu mantıkla yönetici seçmeli. Borçlanan, borcu kendi cüzdanından ödeyecek.
Bundan sonra tartışacağımız konu, Trabzonspor’un yeni yönetim ile 1974 modeline geri dönüp dönmemesi ile ilgili radikal kara almasıdır.
Bilbao modeli, kurtuluş reçetesidir.
BELEDİYE MECLİS ÜYELERİ İLE İLGİLİ
Cumhurbaşkanı’nın Ak Parti büyük genel kurulunda yaptığı konuşmada Belediye başkanları ile ilgili olarak yaptığı açıklamanın yankıları Ankara’da bayağı yankılanıyor.
Şimdi de Cumhurbaşkanı’nın tanımladığı belediye başkanı profilinin meclis üyeleri de topun ağzında.
Meclis üyelerinin belediye başkanına tam biat ederek çalışmaları da Erdoğan’ın aklına hiç yatmış değil.
Başarısız belediye başkanlarının belediye meclis üyelerinin de başarısız olduğu gerçeğinden hareketle, bu yerel seçimlerde yeniden aday gösterilmeyecek olan belediye başkanlarının Ak Parti meclis grupları da tamamen değiştirilecek.
Bunun Trabzon’a yansıması bakalım nasıl olacak.
Hakikatten bu süreç çok merak ediliyor.
EFSANE İL BAŞKANININ BİR ANISI
Trabzon’da nasıl efsane futbolcular varsa siyasette de efsane il başkanları vardır.
Şadan Eren, DYP’de iyi il başkanlığı yapmıştır. Cafer Hazaroğlu da CHP’da. Azer Benli de ANAP’ta. Azer Benli ile geçen bir yerde sohbet ederken bir anısını paylaşmasını istedik. O da Özal ile ilgili bir anısını anlattı.
Yıl 1983’tür. Özal ANAP’la seçime giriyor.
Trabzon’da liste bire general Yusuf Yazıcı’yı koyar. Yazıcı’yı darbeci Kenan Evren sevmemektedir, veto edilir.
İşte o vetodan sonra devreye Azer Benli girer.
Benli partinin Trabzon’da en akil adamıdır. Parti kulislerinde Necmettin Karaduman’ın Erzurum ya da Maraş’tan aday gösterileceğini öğrenir.
Özal’la Ankara’da özel bir ofiste baş başa görüşür. Karaduman’ı Trabzon’a ver der.
Rahmetli niye ki tepkisine Benli “Çünkü, listemizin tepesinde devleti bilen tecrübeli biri gerek…”
Ve, Karaduman, Trabzon’un liste birine yerleşir, ardından TBMM başkanı olur.
Şimdi bu anıdan çıkartılan ders şu olur diye düşünüyoruz.
Kabul edelim Ak Parti iktidara geldiğinden bu yana hiçbir il başkanının genel başkan ve başbakan ile böyle bir milletvekilliği pazarlığı yapamamıştır.
Sizce ileri mi gittik geriledik mi?
Ha bu arada Trabzon’un en çirkef siyasi özelliği Azer Benli’yi de bulur.
Karaduman Trabzon’a ilk geldiğinde kulağına üflenir..”Benli, seni istemedi..” Karaduman siyaset yaptığı sürece Benli’ye bundan hiç bahsetmez. Gerçeği bildiği için…Kendisine o gammazı yapanlarla da arasına mesafe koyar..
YANAL İLE SON KAHVALTI
Sanki, İsa Peygamberin havarileri ile son akşam yemeğine benzedi yazımın başlığı.
Benzetme abartılı olsa da bir paralellik gösteriyor.
Nasıl mı?
Ersun Yanal ile en sıcak baş başa temasımız(Bütün gazeteciler) İHO döneminde oldu. Bu arada kampta geçen dönem kahvaltı organizasyonu yapılmıştı ancak yurt dışında olduğu için çok az sayıda gazeteci katılmıştı. Bu nedenle bu kahvaltı programını es geçtik...
Bir sabah kahvaltısında tesislerde beraber olduk. Epey de kalabalıktık. Zengin bir menü ile kahvaltı yaptıktan sonra, tesisleri gezdik. Hep birlikte. Soyunma odalarına indik.
Yanal’ın ta ABD’den getirdiği kondisyon merkezindeki aletleri gördük. Hocamız tek tek o aletlerin ne işe yaradığını büyük bir iştahla anlattı.
Bir ara, İHO, bize fuzuli para harcattı dediği aletler hakikatten dış görünüşü ile göz kamaştırıcıydı. Sanki Nasa merkezi gibiydi.
Yanal büyük bir iştah ve hevesle ortamı anlatırken orada şu karara vardık. Dedik ki karşılıklı bütün gazeteciler ve Ersun Yanal. Sık sık böyle bir araya geleceğiz. Hay dememiş olsaydık. O deyiş lafta kaldı. İHO, Yanal’ı gönderdi. Usta, geri aldı.
Ve o günden bu güne biz bütün gazeteciler Yanal ile dertleşemedik. Görüşemedik, sohbet edemedik.
Bizden kaçtı Ama kankası Şansal ile dertleşti.
Bizden koptu Ama kankası Şansal ile transfer bile yaptı.
Bize mesafe koydu Ama kankası Şansal ile diyaloglarını hiç kesmedi.
Allah muhabbetlerini artırsın gözümüz yok…
Belki, Şansal O’na ciddi gelir kazandırdığı için kopamıyor. Bizim öyle bir gücümüz yok. Sözün özü. Yanal’ın son kahvaltıda verdiği sözü hatırlatalım.
Sık sık bir araya geleceğiz. Dertleşeceğiz, ortak sevdamız Trabzonspor içi fikir üreteceğiz.
De, hani nerde hocam?
Maçtan maça yedek kulübesinde yüzünü görmesek, unutacağız sülietini..!