CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, “15 Temmuz’un en büyük kazanımı, tüm siyasi partilerin tereddütsüz şekilde darbeye karşı duran net tavırlarını sergilemeleridir” dedi.
CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, makamında gazetecilere yaptığı açıklamada Türk demokrasisinin 15 Temmuz’da olağanüstü bir günden geçtiğini belirterek, milli iradeye sahip çıkma kararlılığını gösterdiklerini ifade etti. Gök, “Meclis’te Genel Kurul’da çalışmaları sürdürmek suretiyle Meclis’in iradesinin üstüne ipotek konulamayacağını ve darbe girişimleri karşısında durduğumuzu çok net şeklide ifade etmek suretiyle Cumhuriyet Halk Partisi net duruşunu sergiledik. Bu arada üzerimize yağan bombaların Genel Kurulu etkileyecek düzeye gelmesiyle sığınaklara gidilmesiyle sabah saat 09.30-10.00’a kadar süreç tarafımızdan takip edilmiştir. Bu süreçte can güvenliği olmadan, can güvenliğimizin tehdit anlamında bulunduğu ortamda demokrasi adına ödenecek bedel ne ise onu ödemek adına kararlılık içinde olduğumuzu söylemek istiyorum” ifadelerini kullandı.

"ARTIK TÜRKİYE 15 TEMMUZ’DAN ÖNCEKİ ŞARTLARDA YÖNETİLEMEZ"
Gök, “İktidarı yönetenler, iktidarın en yakınında olan kuvvet komutanları şu ana kadar 6 bin olduğu bildirilen gözaltı dalgası içinde böyle bir tablonun içerisinde haber olunmadan böyle bir olay gerçekleşebilmiştir. Türkiye’de bu denli istihbarat zafiyeti olduğu önümüzdeki dönemde çokça tartışılacaktır. 15 Temmuz’un en büyük kazanımı tüm siyasi partilerin tereddütsüz şekilde darbeye karşı duran net tavırlarını sergilemeleridir. Bugüne kadar ayrışan, kutuplaşan, halkta karşılığını bulan kutuplaştırıcı, ayrışmacı atmosferin 15 Temmuz’da halkımızla birlikte göstermiş olduğu bu ortak iradeyle Türkiye’nin farklı bir siyaset diline geçme zamanının geldiğini bize göstermiştir. Artık Türkiye 15 Temmuz’dan önceki şartlarda yönetilemez. Türkiye’de siyasi partilerin varlığının ne kadar önemli olduğu, kuvvetler ayrılığı, partiler, demokrasi, Millet Meclisi’nin ne kadar önemli olduğu ortaya çıkmıştır. Türkiye’yi kimse tek başına yönetemez” dedi.

"HİÇBİR SİVİL VATANDAŞIN CEZALANDIRMA YETKİSİ YOKTUR"
Muhalefet partilerinin darbe karşısında tek vücut olduklarını söyleyen Gök, “İnsan hakları temelleri üzerinde, temel halk ve hürriyetler üzerinde, laik cumhuriyet üzerinde artık Türkiye’de tartışma yapılmadan artık biz parlamenter sistemi güçlendirecek ve yargı bağımsızlığını, kurumlar arası işbirliğini arttıracak çok önemli bir süreci yaşadık. Burada bu olayların yaşandığı gece darbeyi yapanlar cezalarını bulmalıdır. Darbe gecesi kimi askerlere gösterilen linç kampanyasının da cezalandırılması gerekir. Türkiye’de adaleti sağlayacak olan devlettir. Hiçbir sivil vatandaşın cezalandırma yetkisi yoktur. Darbe girişimlerinin cezalandırılması gerektiği gibi hukuk dışı işler yapanların da cezalandırılması Türkiye’nin modern bir devlet olarak gösterilmesi bakımından çok önemlidir” şeklinde konuştu.
Gök, soğukkanlı olunması gerektiğine dikkat çekerek, suçluların yargılanması gerektiğini ifade etti. Gök, idam cezasına ilişkin bir soru üzerine, “Zaman zaman tartışmalar yaşanmıştır. Hem uluslararası sözleşmeler hem de hukuki gerekçelerle 2000’li yıllarda kaldırılmasıyla son bulmuştur. Bu konuda muhatap hükümettir. Bu konuyu hükümet her türlü duygusallıktan ari bir şeklide değerlendirmelidir. Bu konunun muhatabı olan hükümetin böyle bir talebi bize ulaşmamıştır. Böyle bir konunun ne kadar sağlıklı olacağını en iyi tartması gereken hükümettir” dedi.

KİŞİSEL SİLAHLANMA
Kişisel silahlanmaya ilişkin bir soru üzerine ise Gök, “Çok vahim ve tehlikeli bir konudur. Türkiye’nin silahlardan arınmaya ihtiyacı vardır. Güvenlik güçlerinin yeteri kadar silahı vardır. Halkın silahlanması ve bu silahların kullanılmasının yaratacağı tahribatı düşünmek bile istemiyorum. Böyle bir tablo Türkiye’ye mal edilemez, yaşatılamaz. Çok şiddetle karşısında olduğumuz bir tekliftir” ifadelerini kullandı.
Komisyon kurulmasına ilişkin soruya Gök, “Bizim arzumuz bütün partilerin ittifak edeceği bir komisyon kurulmasıdır. Bu konuda bir aksilik olacağını düşünmüyorum. İktidar partisiyle görüşlerimizi paylaşacağız. Bu konuda bir mutabakat sağlanacaktır” cevabını verdi.
(İHA)