Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Sadece 15 Temmuz değil, 12 Eylül’ün 28 Şubat’ın,12 Mart’ın 27 Mayıs’ın tekerrürüne de müsaade etmeyeceğiz" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının organize ettiği şehit ve gazi yakınları ile iftar programına katılarak bir konuşma yaptı. Programa, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın yanı sıra, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, AK Parti İl Başkanı Selim Temurci, şehit yakınları ve gaziler çok sayıda vatandaş katıldı. Program dualar ile başladı. Programa çok sayıda 15 Temmuz gazisi ve 15 Temmuz şehit yakınları da katıldı.

İftar sonrası bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan Ramazan ayının hayırlara vesile olmasını dileyerek 15 Temmuz şehitlerine Allah’tan rahmet diledi.

“15 TEMMUZ’UN TEKERRÜRÜNE MÜSAADE ETMEYECEĞİZ”

Terörde kararlılık mesajı veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 27 Mayıs Darbesi’nin 57’nci yıl dönümü olduğunu da hatırlatarak, “Bu darbe sonunda Merhum Adnan Menderese ve arkadaşlarının idamı Türk siyasi tarihinin en derin yaralayıcı hadiselerinden birisidir. Merhum Menderese ve arkadaşlarına Allah’tan rahmet diliyorum. Türkiye’nin darbeler dönemini artık bir daha açılmamak üzere kapattığını sandığımız. 15 Temmuz felaketi milletimizin yüreğinde ve hafızasında derin izler bırakmıştır. Mehmet Akif ‘Tarihi tekerrür diye tarif ediyorlar, hiç ibret alınsaydı tekerrür mü ederdi’ diyorlar ya. Sadece 15 Temmuz değil, 12 Eylül’ün 28 Şubat’ın,12 Mart’ın 27 Mayıs’ın tekerrürüne de müsaade etmeyeceğiz. Bunun yolu milletimizin 7’den 70’e tüm fertleri ile değerlerine haklarına, özgürlüklerine, geleceğine, sahip çıkmasıdır. 15 Temmuz’un tüm darbelerden ve darbe girişiminden farkı milletimizin bu iradeyi ortaya koymasıdır” dedi.

“HİÇBİR TERÖR ÖRGÜTÜNÜN BİZE İHANETİ KARŞILIKSIZ KALMAYACAKTIR”

Şehitlik ve gaziliğin kültürümüz açısından önemini yineleyen Erdoğan, terör örgütlerinin nereden gelirse gelsin karşılık bulacağını kaydederek, “Bizim kültürümüzde şehitlik ve gazilik 2 güzelden birisi olarak ifade edilir. O gece 2 güzelden hangisi olursa onu arzulayarak sokakları ve meydanları dolduran milletimiz artık kendisine yönelik saldırılara sessiz ve tepkisiz kalmayacağını göstermiştir. Ben bu milletimle iftihar ediyorum. Bu aziz milletin bir ferdi olmaktan mutluluk duyuyorum. Rabbime hamd olsun bizleri bu milletin ferdi olarak yarattı ve bizleri bu millete hizmetle de şereflendir. Bundan sonra adı ve söylemi ne olursa olsun hiçbir terör örgütünün bizlere yaptığı ihanet cezasız kalmayacaktır. Dünyanın en modern savaş aletleri karşısında en etkili gücün hala iman dolu yürekler olduğunu gösteren milletimin her bir mensubuna buradan şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu.

ERDOĞAN’DAN ŞEHİT YAKINLARINA DESTEK

Terörle kararlılık ve mücadelede 15 Temmuz zaferinin etkisinin olduğunu söyleyen Erdoğan, "Terör örgütlerinin kendilerini en güvende hissettikleri yerlerin tozunu artıran askerlerimiz, polislerimiz ve güvenlik korucularımızın hissiyatlarının şu şekilde olduğuna inanıyorum ’Delikanlım, işaret aldığın gün atandan, yürüyeceksin, millet yürüyecek arkandan sana selam getirdim, Ulubatlı Hasan da elde sensin, dilde sen gönüldesin baştasın Fatih’in İstanbul’u feth ettiği yaşatasın’ 15 Temmuz günü FETÖ ihanet çetesi mensuplarını üzerine bizimle birlikte bütün milletimiz yürümüştür. Bölücü terör örgütünün üzerine de orada bu mücadeleyi veren kahramanlarımızla birlikte bütün milletimiz yürüyor. Milletlerin tarihinde böyle diriliş, böyle şahlanış dönemleri her zaman ortaya çıkmaz. Türk milleti yen bir diriliş, yeni bir kuruluş, yükseliş döneminin işaretini 15 Temmuz günü vermiştir. Bize ve Bizden sonra gelenlere düşen görev bu fırsatı en iyi şekilde değerlendirmektir. İşte bu anlamda şehitlerimizin manevi emanetlerinin ifadesi olan Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet ülküsüne sıkı sıkıya sahip çıkıyoruz. Aynı şekeldi şehitlerimizin emanetleri olarak gördüğümüz geride bıraktığı yakınlarına aynı şekilde sahip çıkıyoruz. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımız ile diğer ilgili kuruluşlarımız bu konuda her türlü çabayı gösteriyor. Bu konuda şehit yakınlarımızın ve gazilerimizin her türlü meselelerinde cumhurbaşkanı olarak bende yanınızdayım. Şunu açık ve net söyleyeyim kardeşlerim. Haklarınız konusunda belki bazı eksiklikler bazı aksamalar olabilir. Bundan dolayı da ben özellikle hükümetimiz adına sizlerden özür diliyorum. Fakat bu aksamalar, aksaklıklara içinde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımız her zaman yanınızdadır. Müracaatınızı oraya yaptığınız anda da bu aksaklıklar süratle giderilir bundan hiç endişeniz olmasın. Valiliklerimiz aynı şekilde hiçbirisi bunu yerine getirmiyorsa lütfen bizimde kapımızı çalın. Şehit yakınlığı ve gazilik unvanı başlı başına bir şeref ve gurur kaynağıdır. Bunun karşılığı hiçbir maddi değerle ve dünyevi değerle ölçülemez. Bu unvanları taşıyanlar her bir kardeşimin temsil ettikleri kavramların önemine uygun bir biçimde hareket ettiklerini biliyorum. Bunun içinde her birinize şükranlarımı sunuyorum" şeklinde konuştu.

(Selim Bayraktar - Murat Ergin / İHA)