Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Her gün bir ülkenin dışişleri bakanı kalkıyor kendi başına, -Türkiye’yi müzakerelerden, üyeliklerden atalım, NATO’dan atalım- diyor. Sen kimsin de Türkiye’yi atıyorsun. Bu kararı halkımıza sorarız ve halkımız karar verir” dedi.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Almanya Federal Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Frank Falter Steinmeier ile görüşme gerçekleştirdi. Görüşmenin ardından Steinmeier ile ortak basın toplantısı düzenleyen Bakan Çavuşoğlu, görüşmenin detaylarını basın mensuplarına aktardı.

“FETÖ TERÖR ÖRGÜTÜNE ÜYE DİPLOMATLAR İLE BEN BU BAKANLIKTA ÇALIŞAMAM”
15 Temmuz darbe girişimi ile ilgili Çavuşoğlu, “Türkiye’deki 15 Temmuz darbe girişiminden sonra 246 vatandaşımız şehit edildi ve 2 bin 194 vatandaşımız yaralandı. Bunu yapanlar belli. Özellikle asker içindeki FETÖ’ye bağlı teröristler. Halkımız bu darbecilerin ne yaptığını gördü. Doğal olarak da bu kişilerin idam edilmesini istedi. Benim eşim dahil, halkımızın talebi bu. Halkın oyuyla seçilmiş bir Cumhurbaşkanı da, bu talebin adresinin TBMM olduğunu söyledi. ‘Halkın temsilcileri olan milletvekilleri bunu kabul ederse ben de onaylarım’ dedi. Halkın bu duygusunu anlamak yerine, bizim esas tepkimiz Avrupa’dan gelen tehditkar açıklamalar. Niye halk bunu istiyor önce gel bunu bir anla. Siz bu darbeyi yapan kişiyi yapan askeri niye tutukladınız diye sorarsanız, bu da kabul edilir bir şey değil. Bunun tutuklanması gerektiğine dair, darbeye karıştığına dair yargının bize söylediği ellerinde delil var. Senin tutuklanmaması gerektiğine dair senin elinde belge varsa bunu bizimle paylaş, yargıya ilave bir belge olarak verelim. Niye tutuklandı dersen, o zaman ister istemez Türk milleti, darbecileri kim destekliyor görüyorsunuz diyor. Darbe girişiminin içinde olanlar tutuklandı. Hatalar varsa da bunlar düzeltildi. Eğer darbe girişimine aktif bir şekilde katılmayıp, bu terör örgütüne üye ise bunlar da devlet kademelerinde ayıklandı. Bu terör örgütüne üye diplomatlar ile ben bu bakanlıkta çalışamam. Asker hiç çalışamaz, polis de çalışamaz, yargı hiç çalışamaz. Bu teröristler yargıda olduğu sürece yargının bağımsızlığından nasıl bahsedeceğiz. Bunlar Anayasaya ve hukuka göre karar vermiyor. Pensilvanya’daki kendisini tüm kainatın imamı olarak gören hasta adamın talimatı üzerine karar veriyor. Mevcut Anayasa’yı seversin sevmezsin. Biz de eksiklikleri var diyoruz. Yeni Anayasa istiyoruz. Bu askerler ne için tutuklandı diye sorgulamak doğru değil” diye konuştu.
Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck’ın, hakkında yakalama kararı bulunan Can Dündar’ı kabul etmesi ile ilgili Çavuşoğlu, “Bir gazeteci kimliği var diye eğer bu kişi casusluk yaptıysa ve yargılandıysa, ceza aldıysa bunu bir kahraman gibi, sadece gazeteci ve ifade özgürlüğü engellenmiş bir kişi gibi Almanya en üst düzeyde bunu kabul ederse elbette o zaman tepki gösteririz. Bu kişinin suçlu olmadığına dair bilgi varsa ver bana. Ama benim elimde bu kişinin suçlu olduğuna dair belge var. İki dost ve müttefik ülkeye bu yakışmaz” açıklamalarında bulundu.

“VATANDAŞLARIM VE TEMSİLCİLİKLERİM GÜVEN ALTINDA DEĞİL”
Almanya’da bulunan PKK’lılar hakkında ise Çavuşoğlu, şunları söyledi:
“4 bin 500 tane PKK’lı hakkında dava varsa, demek ki en az 4 bin 500 tane PKK’lı terörist var Almanya’da. Bunlarla ilgili davaların nasıl sonuçlandığını sorduğumuz halde bilmiyoruz. Bizim iadesini istediğimiz PKK’lılar var. Bugüne kadar sadece 3 tanesi verildi ve diğerleri hiç verildi. Son zamanlarda FETÖ’ye bağlı mensuplar oraya kaçıyor. Geçenlerde İsviçre’deydim. Bir PKK’lı, bir DHKP-C’li ikisini de İsviçre sınır dışı ediyor. İkisi de Almanya’ya gidiyor. İki farklı terör örgütüne bağlı terörist yurt dışı edilirken niye Almanya’ya gidiyor? Biz bunları söyleyince alınıyorsunuz ama söylemek durumundayız. Daha dün PKK’lılar Köln’de en önde gösterileri açık bir şekilde yürütüyor. Benim konsolosluklarıma saldırıyor, arabalarını yakıyor, geçen bir resepsiyonumuzu engellemek için saldırdı. Benim oradaki vatandaşlarım ve temsilciliklerim güven altında değil. Bizim ciğerimiz yanıyor. Terörden dolayı çok insan kaybettik.”

ÇAVUŞOĞLU’NDAN AB’YE: “SEN KİMSİN DE TÜRKİYE’Yİ ATIYORSUN”
Avrupa Birliği’nin söylemleri hakkında da açıklamalarda bulunan Bakan Çavuşoğlu, “Her gün bir ülkenin dışişleri bakanı kalkıyor kendi başına, yok Türkiye’yi atalım, Türkiye’yi müzakerelerden, üyeliklerden atalım, NATO’dan atalım diyor. Sen kimsin de Türkiye’yi atıyorsun. Bir kere senin böyle bir karar verme yetkin yok. Burada konsensus lazım. Biz bu muameleyi hak etmiyoruz. Bu kararı halkımıza sorarız ve halkımız karar verir. İkide bir Türkiye’yi aşağılayıcı tutumlardan bıktık. Bizim şikayet ettiğimiz ikiyüzlülük ve çifte standart. Yerine getirmeyi var ettiğimiz kriterlerden bir şikayetimiz yok. Her türlü fasılı açarız, müzakere ederiz” ifadelerini kullandı.

“DARBE GİRİŞİMİ VE SONRASINDA YAŞANAN GELİŞMELER HAKKINDA ENDİŞELERİMİZİ DİLE GETİRDİK”
Almanya Federal Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Frank Falter Steinmeier, çok zor bir dönemden geçildiğini ve Türkiye’nin de bundan çok etkilendiğini belirterek, darbe girişimi ve sonrasında yaşanan gelişmeler hakkında endişelerini Bakan Çavuşoğlu’na ilettiklerini söyledi. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından başlatılan soruşturma kapsamında yapılan tutuklamalar hakkındaki endişelerini ifade ettiklerinin altını çizen Steinmeier, “Binlerce memurun, askerin ve gazetecinin işlerinden atılmaları konusunu ele aldık. Bunu bir tepeden bakarak, bir ders verme olarak algılanmamasını ve Türkiye’nin egemenliğine saygısızlık olarak algılanmamasını rica ediyorum. Uzun bir geçmişe dayanan ilişkilerimiz ve kişisel ilişkilerimizi de göz önünde bulunarak endişelerimizi ifade ettiğimizi anlayış ile karşılamanızı istiyorum. İkili ilişkilerimizde gölgelenen bu alanları yeniden aydınlatılması ve gelecekte düzeltilen gelişmelerin olmasını arzu ediyoruz” dedi.

“AB MÜZAKERELERİNİN SÜRDÜRÜLÜP SÜRDÜRÜLMEMESİ KARARI TÜRKİYE’DE VERİLMESİ GEREKEN BİR KARAR”
Avrupa Birliği Dışişleri Bakanları Konferansı’na da değinen Steinmeier, açıklamalarına şöyle devam etti:
“Türkiye’nin iç politikası hakkında konuştuk ve Türkiye ile AB arasındaki ilişkileri de ele aldık. Bazıları artık müzakerelerin sürdürülmemesinin daha uygun olacağını savunanlar var. Ben farklı bir fikri savunuyorum. Bence bu Türkiye’de verilmesi gereken bir karar. Avrupa’ya yakınlaşmanın kriterleri yeni değil. Bunlar yazılı bir şekilde tespit edilmiş ve Türkiye’ye özgü değil. Türkiye’nin daha ziyade Avrupa ve Avrupa Birliği’ne yöne mi gelişeceği veya uzaklaşıp uzaklaşmayacağı, Avrupa’nın herhangi bir başkentinde verilecek bir karar değil, Türkiye’de verilmesi gereken bir karardır.”
Her türlü terörü kınadıklarına dikkat çeken Steinmeier, “IŞİD olsun PKK olsun bu konuda hemfikiriz. Siyasi çözümlerin olması gerekiyor. Sadece askeri önlemler ile terör yok edilemez. Siyasi bir sürecin yeniden başlanması gerektiğini ifade ediyoruz. Bunun için PKK’nın silahlı mücadeleden vazgeçip, silahlarını teslim etmesi gerekir. PKK’nın terör faaliyetleri konusunda Almanya’da bunları yasalarımıza göre takip ediyoruz. 4 bin civarında soruşturma ve birçok yargılama oldu. 4 binden fazla Türkiye’den dosya geldiği hususunda bilgim yok” açıklamasını yaptı.
(İHA)