Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Şuanda mültecilerle ilgili karşı karşıya kaldığımız durum sıradan bir durum değil. Buna göre kendinizi adapte etmeniz lazım, projeleri buna göre hızlandırmanız lazım. 2 sene proje hazırlamak için beklemek zorunda değiliz veya bu insanlar beklemez” dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İtalya Dışişleri Bakanı Paolo Gentiloni ile yaptığı görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Yaptığı açıklamalarda Başika Kampı’nın DAEŞ’le mücadele noktasında koalisyon güçleri için aktif rol oynamasını istediklerini kaydeden Çavuşoğlu, “Bu hem Avrupa için hem de Türkiye için çok geçerli, ahde vefa çok önemli. Biz Başika Kampı ile ilgili bir çözüm bulabilmek için Irak yönetimiyle görüştük. Hem Roma’da hem İstanbul’da görüşmeler yaptık. Bu görüşmelerde koalisyon içinde olan ülkelerle de görüştük, Amerika başta olmak üzere ve biz Başika Kampı’nı özellikle DAEŞ’e karşı koalisyonun içinde aktif olmasını istiyoruz. Biz her zaman çözümden yanayız ama Irak içinde bulunduğu siyasi karışıklıktan dolayı Başika Kampı ile ilgili açıklamalara, negatif tutumlara devam ediyor” diye konuştu.

“Irak’ın bölünmez toprak bütünlüğünü herkesten daha fazla savunageldik, bundan sonra da savunacağız”
Türkiye’nin Irak’ın bilgisi dahilinde Başika Kampı’na asker gönderdiğini hatırlatan Çavuşoğlu, “Dün de söyledim bu Başika Kampı kendiliğinden oraya gitmedi. Irak yönetiminin de bilgisi dahilinde davet üzerine oraya gittik ve biz oradaki yerel güçleri DAEŞ’e karşı eğitiyoruz, donatıyoruz. 3 bin civarında içinde Arapların olduğu, Kürtlerin olduğu, Türkmenlerin, Ezidilerin olduğu, değişik grupların olduğu kişileri eğitiyoruz. Kuzey Irak’taki kamplarda da Peşmerge güçlerini eğitiyoruz, İtalya da aynı faaliyetleri yürütüyor. Biz burada bir ciddi sorun görmüyoruz, bu sorunu da aşacağımıza inanıyoruz. Yeter ki Irak iç siyasi kaygılardan arınsın ve bu konuda nasıl işbirliği yapacağız, onu değerlendirelim. Bizim orada PKK’ya karşı yaptığımız operasyonlar da tamamen Türkiye’ye yönelik saldırıları ortadan kaldırmak içindir. Aynı şekilde DAEŞ’ten de ciddi tehditler gelmektedir, kampımıza da saldırılar gelmektedir. Bugüne kadar sadece o kampta 750 civarında teröristi etkisiz hale getirdiğimizi daha önce açıklamıştık. Tüm bu faaliyetlerimizi sürdürürken uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarımızı kullanıyoruz ve Irak’ın bölünmez toprak bütünlüğünü herkesten daha fazla savunageldik, bundan sonra da savunacağız. Kardeş Irak’ın istikrarı, güvenliği bizim için çok önemlidir. Dün de söylemiştim bu son zamanlardaki açıklama Irak, İran halkının tamamını temsil etme yönündedir. Sonradan gelen açıklamada benim ilk söylediğimi teyit etmiştir. Biz burada çözüm için varız, kesinlikle Irak’ta bir kısır döngüye girmek istemeyiz. Irak yönetimi de inşallah bu anlayışa en kısa sürede döner” açıklamalarında bulundu.

“Avrupa Birliği’nde maalesef çok ciddi prosedürler var”
Suriyeli mülteciler konusunda Avrupa Birliği ile 3 tane anlaşma imzaladıklarını belirten Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Avrupa Birliği ile 3 tane anlaşma imzaladık, Geri Kabul Anlaşması, Vize Serbestisi ve 18 Mart’ta da Göçmen Anlaşması. Bu 3 anlaşmanın birbirine bağlı olduğu konusunda da teyitleştik. Uygulanması için de gerekli şartların yerine getirilmesi lazım. Bugüne kadar Göçmen Anlaşması ve Yunan adalarından gönderilmek istenenlerin Türkiye’ye getirilmesi, birebir formülün işlemesi açısından hiçbir sıkıntı yok. İki taraf da anlaşmaya sadık ama Avrupa Birliği’nin 3 milyar euro artı 3 milyar euro vaadi vardı. Bu 3 milyar euronun Türkiye’ye gelip göçmenlere aktarılması konusunda maalesef bürokratik engeller var, çok yavaş işliyor. Maalesef para ayrılıyor, para Brüksel’de bekliyor. Şuana kadar 2 milyar euroya kadar bir para bulunmuş o ayrı ama paranın orada beklemesinin bir manası yok. Türkiye’de yaşayan Suriyeliler’in, kadınların, çocukların ihtiyaçları var. Her şeyden önce bunların hayat standartlarını yükseltmemiz lazım. Türkiye şimdi 10 bin konut yapmak istiyor, çünkü kamplarımız dünya şartlarında en iyi kamplar olmasına rağmen biz bunların daha iyisini hak ettiğini düşünüyoruz. Yine çalışma izni veriyoruz, diğer haklarını veriyoruz, sağlık gibi. Halen 800 bin civarında eğitim çağında olan Suriyeli kardeşlerimizin 300 bini okula gidebiliyor. Geri kalan 500 bin ne olacak? Tüm hızlandırmalara rağmen bürokrasi bizde de yavaş işliyor, çoğu zaman arkadaşlarıma sitem ediyorum. ‘Bürokratik işleri kaldıralım daha pratik olalım’ diyoruz. Avrupa Birliği’nde maalesef çok ciddi prosedürler var ama bu prosedürleri normal şartlar altında bekletebilirsiniz. Bir projenin hazırlanması Avrupa Birliği’nin prosedürleri içinde 2 sene sürüyor. Şuanda mültecilerle ilgili karşı karşıya kaldığımız durum sıradan bir durum değil. Buna göre kendinizi adapte etmeniz lazım, projeleri buna göre hızlandırmanız lazım. 2 sene proje hazırlamak için beklemek zorunda değiliz veya bu insanlar beklemez. Avrupa birliğine sürekli hatırlattığımız şey burada yaşayan insanları mutlu etmek için gerekli adımları birlikte atalım, prosedürü hızlandıralım.”
Vize Serbestisi ve Geri Kabul Anlaşması hakkında da gelinen son noktayı açıklaya Çavuşoğlu, “Diğer taraftan Vize Serbestisi ve Kabul Anlaşması’nın uygulanması ile ilgili son geldiğimiz nokta konusunda Paolo’ya bilgi verdim. Esasen Çin’de Sayın Cumhurbaşkanımızla birlikte Başbakan Renzi’nin de olduğu toplantıda Hollande ve Merkel’e de bu konuda bilgi verdik. Şimdi Avrupa Birliği’nden cevap bekliyoruz. Ben bu konuda karamsar değil iyimserim, yeter ki prensiplerimize, anlaşmalarımıza ve sözlerimize sadık kalalım ve imzaladığımız anlaşmaları uygulayalım, iç siyasetimize kurban etmeyelim. Avrupa’daki artan Türk karşıtlığı, İslam karşıtlığı, ırkçılık gibi hepimizi rahatsız eden akımlara bu süreci kurban etmeyelim. Bu konuda İtalya’nın tutumu da pozitif olmuştur. Esasen bizi herkesten daha iyi anlayan da İtalya’dır. İtalya da ciddi göç akımları ile karşı karşıya kalmıştır. Bu sorunu aşmak için Avrupa Birliği içinde ciddi çaba sarf etmiştir” değerlendirmelerinde bulundu.

“Türkiye’nin şuanda terörizme karşı mücadelesinde zorlukları var, bu yüzden de bir esneklik bulmak gerek”
Türkiye’nin terörle mücadele konusunda ciddi zorlularla uğraştığının altını çizen İtalya Dışişleri Bakanı Gentiloni ise, “Bir orta yol her zaman vardır ve diplomasinin uzmanlık alanıdır çözüm bulmak. Biz kuşkusuz muhafaza etmek görüşündeyiz, görüşmeler sonucunda 18 Mart Anlaşması’nı ve Vize Serbestisi’ni muhafaza etmekten yanayız. Avrupa’nın vizelerin kaldırılması için şartları var. Zorlukları biliyoruz, Türkiye’nin şuanda terörizme karşı mücadelesinde zorlukları var. Bu yüzden de bir esneklik bulmak gerek. Bu sayede Avrupa kendi ilkelerinden vazgeçmemeli ancak bu perspektifin de açık olası lazım. Çünkü Türkiye’yi ilgilendiriyor ama aslında ortak çıkarımız. Türkiye’yle Brüksel arasında ve diğer Avrupa ülkeleri arasında yapılacak müzakerelerde, tartışmalarda mutlaka bir anahtar bulunacaktır, hem Avrupa’nın Vize Serbestisi için talep ettiği şeyler, hem de gerekli olan şeylerin mümkün zamanda yapılaması” dedi.
Suriyeli mülteciler konusunda Türkiye ile Avrupa Birliği arasında imzalanan anlaşmaların olumlu yönde sonuç verdiğini rakamlarla açıklayan Gentiloni, şunları söyledi:
“Rakamlar net konuşuyor, bize bilgi veriyor. Türkiye ile Yunanistan arasındaki Ege Denizi üzerinden geçen yıl binlerce kişi her gün geçiş halindeydi. Şimdi belki onlu sayılarla ifade ediliyor. O yüzden evet bu anlaşma işliyor ve tedrici olarak göçmen bireylerin durumunun daha iyi hale gelmesine de vesile oluyor. Kuşku yok ki hızlandırmak lazım. Biliyorsunuz bu anlaşma projeleri finanse ederek kampları işleten kurumlara yönelik oluyor. Bazı gecikmeler oluyor fakat bunu uzatmaya da gerek yok. Biz İtalyan bakış açısından Avrupa Birliği’nin çok değerli adımlarının olduğunu kabul ediyoruz. Bu sınırlı olmamalı diye İtalya olarak biz asıl ihtiyacı dile getirdik. Afrika’daki kaynak ülkeler ve geçiş ülkeleri üzerinde dem aynı şekilde hem siyasi hem ekonomik bir çabası olsun Avrupa Birliği’nin istedik.”
(İHA)