CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bizim planlama konusunda radikal kararımız var. Aynı sektörden 300 firmaya ihtiyaç varsa, 301’inci açılmayacak. Bunun için planlama yapmalısınız. Aynı işi herkes yaparsa sermaye kaybeder" dedi.
Antalya’da bulunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Antalya Organize Sanayi Bölgesi Bölge Müdürlüğünde sanayicilerle bir araya geldi. OSB Başkanı Ali Bahar, eski OSB Başkanı Çetin Osman Budak’ın milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı olarak Kılıçdaroğlu’nun yanında yer almasından sevinç duyduklarını ve söylemesi üzerine Kılıçdaroğlu, "Demek ki ayağını kaydıracağız" esprisini yaptı. Kılıçdaroğlu, sanayicilere istedikleri soruyu rahatlıkla sorabileceklerini söyledi.

CHP’NİN PROJELERİ
Sanayicinin sorunlarına en doğru en tutarlı çözümleri üreten partinin CHP olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Elbette gençlere yönelik projelerimiz var. Dört üniversite mezunundan birisi işsiz. Bu potansiyel iyi kullanılmadığı üretimde kullanılmadığı sorunla karşı karşıyayız. Toplumun değerlerinin de derinden sarsıldığını görüyoruz. Gençlerin sanat ve kültürle buluşması gerekir ve gelir elde etmelidirler. Bugün izlenen ekonomi politikası önümüzdeki süreçte çok daha işsiz genç ordusu oluşturacak. İşsizliği bugünden yarına çözeceğiz doğru olmaz. İşsizliği çözmek için kararlı ve tutarlı sağlıklı bir planlama olursa düzelme olur. CHP’nin programında yatılı meslek lisesi kurma var. Anneye ve babaya çocuk yük olmayacak. OSB’de kurulacak olan okulun yönetimi Milli Eğitim Bakanlığı ile birlikte okulu yönetecek. Sadece bakanlığa bırakırsanız, yeni motor türleri değişiyor devlet bunu değiştiremez. OSB’de olursa bu hızlı şekilde çocuğun teknolojiye uyumunu sağlar. İş garanti eğitim. Çocuk okuyacak ikinci sınıfı bitince 3 ve 4 alanında fabrikada staj görecek. SGK primini devlet yaptıracak. Mezun olduğu zaman işi hazır olacak. Seçim bildirgemizde de yer alır. OSB’de çalışan gençler değil, işsiz olan gençlerimiz var. Küçük kurslarla onlara eğitim ve üretim sürecinin içine katabiliriz" ifadelerine yer verdi.

MERKEZ TÜRKİYE PROJESİ
2035 yılından sonra Türkiye’nin yaşlanmaya başlayacağını ileri süren Kılıçdaroğlu, "Merkez Türkiye projesiyle, Anadolu yüksek teknolojili malların üretildiği bir ülke olacaktı. Doğu Batı ekseninde değil güney kuzey yönünde sanayi ve endüstriyi geliştirme vardı. Kaybedeni yoktu bu projenin. Bölgede barışın güvencesi olacaktı. 2035’e kadar gencin gücünü kullanabilirsek, insani gelişmişlik endeksinde ilk 20’ye girmiş olacaktık. Buraya girmek dünyadaki en büyük 10 ekonomi arasına girmekti. Ayağı yere basan tutarlı bir projeydi. Bunun içinde genci yaşlısı vardı" dedi.

"AYNI İŞİ HERKES YAPARSA SERMAYE KAYBEDER"
Sokakta herkesin berber olması halinde tüm berberlerin zamanla iflas edeceğini kaydeden Kılıçdaroğlu, "Ülkenin geleceğini halk düşünmez. Bu sadece Türkiye’ye özgü bir kuraldır. Ülkenin geleceğini devlet planlar. Devlet Planlama Teşkilatının yeniden kurulması gerekir. Düşünen beyinler oluşturmamız gerekir. Bizim planlama konusunda radikal kararımız var. Aynı sektörden 300 firmaya ihtiyaç varsa, 301’inci açılmayacak. Bunun için planlama yapmalısınız. Aynı işi herkes yaparsa sermaye kaybeder" diye konuştu. Kılıçdaroğlu, kamu bankalarının durumunun parlak olmadığını da öne sürdü.

"ÜLKEDE ADALET DENEN BİR ŞEY YOK"
Yaşanan durumun siyasi kriz olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, "Ve ekonomiye yansımasıdır. İş dünyası neden Türkiye’de yarını göremiyor. Bir ekonomi sağlıklı çalışıyorsa, gelecek görünüyorsa makul büyüme varsa, bu sorunlar ortaya çıkmaz. Tüketici bile yaptığı harcamaları kısıyorsa hangi hukuk sistemi getirirseniz getirin alacaklı alacağını tahsil edemez. Yargı adalet dağıtıyor mu? Türkiye’de adalet var mı? Türkiye’de adalet var diyenler ben onunla her ortamda tartışırım. Bu kadar açık bu kadar net söylüyorum. Ülkede adalet denilen bir şey yok. Gücün adaleti var. Üstünlerin hukuku var, hukukun üstünlüğü yok. Bir İtalyan hukukçu, ’Kanunla güçlülerin delip geçtiği, zayıfların da takılıp kaldığı hukuk metinleridir’ der. Adaletin olmadığı yerde hukuk budur. Güçlülerin deli geçtiği ama zayıfların da takılıp kaldığı ve adalet arandığı bir mekanizma. Türkiye’nin geldiği mekanizma budur" ifadelerine yer verdi.

PLAN VURGUSU
Emekten yana bir parti olduklarının altını çizen Kılıçdaroğlu, "Türkiye’nin özü ve temeli üretimdir. İstikrarsızlık var Türkiye’de. Dünyada yok ama Türkiye’de var. Döviz geliri olmayanların dövizle borçlanmasına izin verdiler. Şimdi dolardaki 1 kuruş değer kazanıyorsa bunun maliyeti 2 milyar 100 milyondur. Önce sanayici, sonra işçiye, sonra üretime ve ekonomiye. Plansız ve programsız gidilirse bu tür sorunlar ortaya çıkar" diye konuştu.

"TRAKYA BÜYÜKLÜĞÜNDEKİ ALAN EKİLMİYOR"
Dünyanın her ülkesinde tarıma destek verdildiğinin altını çizen Kılıçdaroğlu, "Türkiye son 10 yılda iki Trakya büyüklüğündeki alanı ekemiyor. Bir dönem Orta Doğu’yu besleyen Türkiye bugün, Orta Doğu’dan ithalat yapıyor. Tarımda bir politika yok. Neyi ne kadar üreteceğiz. Plansızlık sadece sanayide, eğitimde, turizmde değil, tarımda var. Türkiye tarım bakanının Fransızlar, Fransa tarımına desteğinden dolayı madalya veriyor. Oturup düşünmemiz gerekir" dedi.
Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin ahlaki düzeyinde bir yozlaşma olduğunu vurgulayarak, bundan kurtulunması gerektiğini kaydetti.
Türkiye’nin 4 aşamalı bir strateji ile dünyada ilk 10’a girebileceğini kaydeden Kılıçdaroğlu, "Dünyada en gelişmiş 20 ülkenin tamamında demokrasi vardır. En az gelişmiş 20 ülkenin hiçbirinde demokrasi yoktur. Düşünce özgürlüğü insan hakları olan ülke büyüyor, birinci yapmamız gereken bu konu. Türkiye darbe hukukundan arınmalıdır. Anayasayı değiştirmekle sorun çözülmez, hukukun üstünlüğü sağlanmaz. 142 gazetecinin hapiste olduğu ülkede basın özgürlüğünden söz edemeyiz. Sanayicinin mal güvenliği ve hukukun üstünlüğü yoksa yabancı yatırımcı niye gelsin. Hukuk güvenliği yok. Bu konuda bir toplumsal uzlaşma sağlanmalıdır. Üreten Türkiye; neyi üreteceğiz. Planlama yaparsanız ve tarım gelişir. Konya’dan küçük Hollanda, Türkiye’nin 3 katı ihracat yapıyorsa oturup düşünmeliyiz. En büyük eksiklik planlama ve hedef koyma. Sanayide, katma değeri yüksek ürün üreteceğiz. Bu ürünü üretmenin tek yolu üniversiteler bilgi üretecek. Bilgi üretmesi yoksa katma değer ürün üretmesi sıfırdır. Geleceği belirleyen aktör eğitim sistemidir. Bilgi üretmeyen ülkenin büyüme şansı yoktur. Biz Güney Kore’den önce otomobil üreten ülkeyiz bizim markamızı yok onların dünya çapında 3 markası var. Bilime eğitime önem verdiler. Bizim üniversitelerimiz bilgi üretmiyor. İran üniversitelerinin bilimsel araştırma sayısı bizi geçti bu ayıp bize yeter.”

"İŞ BİLENE VERİLMELİ"
Kılıçdaroğlu konuşmasına şöyle devam etti:
"Üretirseniz saygınlığınız artar. Üretirse herkes kazanır. Güçlü bir sosyal devlet olursunuz. Güçlü bir sosyal devlet; ürettiği kazandığı işsizinin minimize edildiği toplum, hiçbir çocuğun aç yatağa girmediği ülke. Sosyal hukuk devleti güçlü bir hukuk devleti. Barış olur, huzur olur terör olmaz. Stratejinin dördüncü ayağı sürdürülebilirlik; bu üçünü sürekli geliştirerek daha ileriye nasıl getirseniz, bununda özünde yatan eğitimdir. Eğitim nasıl olmalıdır. Saraya bir kez gittiğim toplantıda, eğitim sitemini yozlaştırdınız, eğitim sisteminin temeli aklı kullanmaktır. Amerikalılar marsa uzay aracı gönderiyor ismi merak koyuyor. Bu merakı eğitimle güçlendireceksiniz. Bizim üniversitelerimizde fizik bölümü kapatıldı. Şu geldiğimiz hale bak. Ülke yönetimi sıradan bir yönetim değildir. Liyakat yani işi bilene vereceksin. Devlette liyakatı çökerttiniz dedim. İşi ehline verirseniz herkes rahat eder. Hükümetler devleti yönetmek üzere gelirler devlet olmak için değil. Bugün geldiğimiz nokta budur. Siyasi iktidarın eleştiriden kaçınmaması, yararlanması gerekir. Uzlaşma çok önemlidir. Belirli konularda ulaşma sağlamamız gerekir. Yargı bağımsızlığı bunlardan biridir. Ama yapamadık. Yargı benim tekelimde olsun diyor."

"TOPLUM AĞIR BEDEL ÖDEYECEK"
Türkiye’nin geleceğe yönelik stratejisinin olması ve saydığı dört noktanın gerçekleştirilmesi halinde ülkenin girdaptan çıkabileceğini aktaran Kılıçdaroğlu, "Kısa zamanda ne olabilir, iş dünyası ağır faturalar ödeyecek. Orta vadede bir yolu var hangi parti Türkiye’yi sağlıklı ve tutarlı yönetip, bütün dünya ile iyi ilişkiler kurarsa, ona inanacaksınız o partiye oy verip iktidarı değiştireceksiniz. Bu işin başka türlü çözümü yok. Toplum ağır bedel ödeyecek. Türkiye’nin karnesi kötü imajı bozuk, turist o nedenle gelmiyor" dedi.

PATLAMA ALANINI İNCELEDİ
Kılıçdaroğlu konuşmasının ardından Antalya Ticaret ve Sanayi Odası’nda STK temsilcileri ve işadamları ile bir araya geldi. Kılıçdaroğlu, toplantıya geçmeden önce 25 Ekim’de ATSO bahçesinde meydana gelen patlama alanının inceledi. ATSO Başkanı Davut Çetin’den bilgiler alan Kılıçdaroğlu, ardından toplantıya katıldı. Toplantı öncesi Çetin, Kılıçdaroğlu’na plaket takdim etti.
Kılıçdaroğlu’na ziyaretlerinde; Genel Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak, Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke, milletvekilleri Niyazi Nefi Kara, Mustafa Akaydın, Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Döşemealtı Belediye Başkanı Turgay Genç, Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal’da eşlik etti.
(İHA)