Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Almanya’daki siyasilere ve hukukçulara seslenerek, FETÖ’nün okullarının incelenmesini istedi.
Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, AK Parti Samsun İl Başkanlığı’nda düzenlenen bayramlaşma törenine katıldı. Törene ayrıca AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Çiğdem Karaaslan, AK Parti Samsun Milletvekilleri Ahmet Demircan, Fuat Köktaş, Hasan Basri Kurt ve Orhan Kırcalı, AK Parti Samsun İl Başkanı Muharrem Göksel ve partililer katıldı. Bayramlaşma töreninde konuşan AK Parti İl Başkanı Muharrem Göksel, “Bayram bizim birlik ve beraberliğimizin tesis edilmesi için çok önemli bir fırsattır. 15 Temmuz’dan sonra memleketimizin içinde ve dışında tüm cephelerde mücadele etmekteyiz. Bu mücadelemiz memleketimizin birliği, dirliği ve varlığı için çok önemlidir. Bu mücadele sonunda biz millet olarak galip geleceğiz ve milletimizi, devletimizi huzura kavuşturacağız” dedi.
Daha sonra sırasıyla AK Parti Milletvekilleri Orhan Kırcalı, Hasan Basri Kurt, Fuat Köktaş ve Ahmet Demircan birer konuşma yaparak partililerin bayramlarını kutladılar.

KARAASLAN: İYİ Kİ BU ÜLKENİN VATANDAŞIYIZ
Ardından konuşan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Çiğdem Karaaslan, “Yakın zamanda yabancı bir ülkenin çok üst düzey yöneticisi bizden bir siyasi arkadaşla konuşuyorlar. Şöyle diyor; ‘Ben kendi ülkemde çok fazla bir gelecek göremiyorum. Bazen Türkiye’de yaşadığım için bazı şeyleri ülkem ile kıyaslıyorum. Sizin son 1 yılda yaşadıklarınız, eğer benim ülkemde sadece bir tanesi bizim başımıza gelseydi biz bunun üstesinden gelebilir miydik’ dedi. Yoğun terör saldırısı, darbe girişimi, kanlı odakların işbirliği, seçimler bunların hepsi bir ülkede yaşanıyor ve bu ülke farklı başarılara ve çok büyük projelere imza atıyor. Bir ülke düşünün darbe girişimi yaşanıyor ve 2 ay sonra şanlı kahraman ordumuz Fırat Kalkanı operasyonunu düzenliyor. Şükürler olsun iyiki bu ülkenin vatandaşıyız” diye konuştu.
Bayramın ilk günü Van’da yaşanan terör olayına değinen Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç ise, “Bayram, kucaklaşmanın, kardeşliğin, küskünlüklerin kenara konduğu zamanlardır. Eğer bir dostumuz ve akrabamız ile dargınlığımız varsa, bayramları vesile kılarak o küskünlükleri ortadan kaldırdığımızdır bayramlar. Hain bölücü terör örgütü ne yapıyor. Bayramın birinci günü Van’da AK Parti İl Başkanlığı’na çok yakın bir noktasında 53 vatandaşımızın yaralandığı bir terör saldırısı yapıyor. Bunların arkasına sığınanlar, bu bölücü terör örgütüne destek vermek için açıklama yapanlar, en az onlar kadar alçaktır. DAEŞ, Avrupa’nın herhangi bir yerinde, Türkiye’nin herhangi bir yerinde terör saldırısı yaptığı zaman kınayanlar, bu bölücü terör örgütü terör saldırısı yaptığında neredeler. Avrupa Parlamentosu’nun içerisinde bölücü terör örgütünün sergi açmasına izin verenler, Türkiye’ye geldiklerinde farklı konuşuyorlar. O sergilerin birinin açılmasına izin verenlerden biri geçenlerde Türkiye’ye geldi. Gerçi darbe girişiminden çok sonra geldiler. Ne hikmetse ilk zamanda gelemediler. Hatta darbe girişimi gecesinde ne yapsak, kime destek versek diye düşünenler oldu ama düşünmeyenlerde oldu. Avrupa’dan dostlarımızın içerisinde hiç tereddüt etmeden açıklama yapanlarda oldu. Ama ‘ne desek acaba’ diyenlerde oldu. Onları da biliyoruz” şeklinde konuştu.

AVRUPA’YI ELEŞTİRDİ
Türkiye’nin içerisinde herhangi bir terör örgütüne destek verenlerin, terör örgütünün yaptıklarına karışanların terörist ile hiçbir farkının olmadığını ifade eden Bakan Kılıç, “Avrupalı dostlarımıza da buradan söylüyorum. Bizi eleştirmeye gelince çok rahat eleştiriyorsunuz. Ama bizler size en ufak bir şeyler söylediğimiz zamanda hemen alınganlık gösteriyorsunuz. Kendi ülkenizde uyguladığınız kuralları Türkiye’de uyguladığımızda da ‘neden bunları yapıyorsunuz?’ diyorsunuz. Açıklama yapmadan önce neyin açıklamasını yaptığınıza iyi bakın. Desteklemeye çalıştıklarınızın size doğru söyleyip söylemediğini iyi araştırın. Cumhurbaşkanımızın Almanya’daki Köln’deki toplantıya bağlantısına izin vermeyenler Kandil’den, farklı yerlerden mesaj gönderenlerin bu mesajı yayınlamasına izin verdiler. Bu nasıl iştir. Sorduğunuz zaman ‘herhangi bir canlı bağlantı olmadı. Biranda öğle koydular oldu’ Bunları bize anlatmayın. Gidin gereğini yapın. Madem kabul etmiyorsunuz, yapılmaması gerekiyordu. O zaman yapanı da tutun. Gidin hukuku işletin. ‘Her şeyde hukuk işliyor’ diyorsunuz, bize gelince her şeyi söylüyorsunuz. Biz bunlar yapıldığı zaman rahatsız oluyoruz. Bunları söylüyoruz ve söylemeye de devam edeceğiz. İstediğiniz kadar bizi eleştirin. Bize ne söylerseniz söyleyin, biz bunları söylemeye devam edeceğiz. Sizdeki kuralların, Türkiye’de de geçerli olduğunu göreceksiniz” şeklinde konuştu.

ALMAN SİYASİLERE VE HUKUKÇULARA SESLENDİ
FETÖ’nün Almanya’daki okullarının incelenmesini isteyen Bakan Kılıç, “Cumhurbaşkanımız Çin’de G-20 Zirvesi’nde oradaki muhataplarına FETÖ’nün ne olduğunu tekrar anlattı. Daha önce defalarca anlattı. Avrupa’daki dostlarımıza bunlar defalarca anlatıldı. Buradan tekrar söylüyorum. Özellikle Almanya’daki siyasilere sesleniyorum. Almanya’daki hukukçulara sesleniyorum. Orada 24-25 okulları var. Bunların bir mali yapısını incelesenize, kendileri orada herhangi bir mali yapıyı inceleyemezlermiş. Alman kanunlarına göre, Almanya’da faaliyet gösteren bu okulların Alman kanunlarına göre hareket edip etmediğini inceleyin. Bulduğunuz sonuçlarda siz neyle karşılaşacaksınız onu çok merak ediyorum. Bu terör örgütünün ne olduğunu, başında oturan terörist başının ne olduğunu biz dünyaya anlattık. Türkiye’ye geçte olsa ziyaret yapan Amerika Başkan Yardımcısı ‘geç kaldığım için özür dilerim’ dedi. Özür de bir erdemdir. Hatasını kabul etmekte bir erdemdir. Meclisi gördüğü zaman gözlerine inanamadı” diye konuştu.

“BUNLARLA MÜCADELE ETMEK KOLAY BİR ŞEY DEĞİL, CANIMIZA MAL OLSA YİNE EDECEĞİZ"
Bakan Kılıç, "Bu FETÖ ile bizim mücadelemize yılmadan, usanmadan, bırakmadan devam edeceğiz. Cumhurbaşkanımız da, Başbakanımız da bunu dile getirdi, neyin ne olduğunu çok iyi araştıracağız. Neyin altına imza attığımızı bilerek atıyoruz. İnceliyoruz. Tüm bakan arkadaşlarımız kendilerine bağlı olan kurumlarında gece gündüz çalışıyorlar. Birçok yerden birçok bilgi geliyor. Elinizde bir şey varsa, elinizde bir bilgi varsa, çıkıp da ‘şöyle biliyorum, böyle biliyorum’ demeyin. Savcı orada git ver bilgisini. Bizde işlemini yapalım. Biz bilgi ile hareket etmek zorundayız. Cumhurbaşkanımızın dediği gibi acımayacağız ama adil olacağız. Bizim kimseye acımakla ilgili derdimiz yok. Bu millete, bu devlete ihanet edenlere biz mi acıyacağız ama adil olacağız. İyi araştıracağız. Tekrar söylüyorum elinizde bir şey varsa yargı orada. Savcılar gece gündüz çalışıyor. Buradan yargı camiasına da teşekkür ediyorum. 15 Temmuz gecesinden beri çok yoğun bir mesai içerisindeler. O gece daha darbe girişiminin birinci ikinci saatinde birçok savcı darbeye kalkışan hainlerle ilgili hemen kararı verdi. O anlamda çok önemli bir duruş ortaya koydular. 40 yıldır bu milletin kurumların içerisine sızmaya çalıştılar. Kendini saklayanlar, kripto olanlar. Bunlarla mücadele kolay bir şey değil ama edeceğiz, sonuna kadar edeceğiz. Canımıza mal olsa yine edeceğiz. Bu yol geri dönülecek bir yol değil. Dönmeyi isteyen varsa şimdiden müsaade istesin” dedi.

“BÖLÜCÜ TERÖR ÖRGÜTÜ EN ÇOK KÜRTLERE ZARAR VERİYOR"
Kayyum atanan Şırnak’ın eski Cizre Belediye Başkanı Leyla İmret’i eleştiren Bakan Kılıç, “Çıkarttığımız bazı kanun çerçevesinde bazı belediyelere kayyum atandı. Birileri çıkmış ‘neden kayyum atandı, kayyum atamak şöyle bir şeydir, böyle bir şeydir. Seçilmiş belediye başkanı’ diyor. Doğru seçilmiş belediye başkanı. Burada da seçilmiş belediye başkanları var. Şimdi buradaki başkanlar kanuna aykırı bir işlem yapsa, savcı ‘kardeşim sen ne yapıyorsun’ der, işlemini yapar. Bunlar çukur açtı. Belediye kamyonuna bomba yükledi. Belediyenin binasından ambulansa ateş etti. Belediyenin kaynağını Kandil’e aktardı, aktarmaya çalıştı. Ne yapacaktık. Kayyum atananlara demokratik hakları ihlal ediliyormuş. İnsan öldürülüyor, yaşam hakkına son veriliyor. Sen hangi haktan bahsediyorsun. Hangi demokrasiden bahsediyorsun. Yurt dışından gelip bir yerde oturup, iki tane brandayı astım ondan sonra geri gelen parayı Kandil’e aktardım. Sen belediye başkanı mısın? değilsin. Teröre yataklık yapan birisisin, çekil git. Git kanuna hesabını ver. Geldiğin ülkede bunu yapsana anında götürürler seni. Cizre Belediye Başkanından bahsediyorum. Sana devletin ve kamunun verdiği 1 kuruşu, 1 Euro’yu yasa dışı bir örgüte aktar bakalım ne yapıyorlar. Anında gelip alırlar, hiç bakmazlar. Bu milletin parasını, kaynağını, onurunu, şerefini, haysiyetini taşımakla yükümlü olanlar taşımayınca gereğini yaptık. Şimdi çöpler toplanıyor, belediyecilik hizmetleri yapılıyor. Orada yaşayan vatandaşlarımız bunlardan bıktı. Bazıları can korkusuyla biraz daha kenarda duruyordu ama şimdi herkes ortada ‘yeter’ diyorlar. Ne HDP kendi Kürtlerin temsilcisi görsün, ne de o bölücü terör örgütü Kürtler adına bir iş yaptığını iddia etsin. Bölücü terör örgütü en çok Kürtlere zarar veriyor. En çok Kürt vatandaşlarımızdan öldürüyor. Cinayet işliyor. HDP, kendini bir siyasi partisi olarak değil, Türkiye’nin bir partisi olarak değil, belli bir zümrenin partisi olarak iddia ediyor” şeklinde konuştu.
(İHA)