Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Türkiye’nin eğitim başarısının OECD ülkelerinin gerisinde olduğu iddialarına ilişkin, “Tek bir ölçü alarak Türkiye’nin eğitimi buradadır demek doğru değil. Bizde en çok Finlandiya eğitim sistemi örnek verilir ancak Finlandiya’da her girdiği sınavda kendi puanını aşağıya düşürmüştür” dedi.
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Üsküdar’da bulunan Adile Sultan Kasrı Öğretmenevi’nde düzenlenen Türkiye’nin yerli ilk zeka testi ASİS’in tanıtım programına katıldı. Bakan Yılmaz, yaptığı konuşmada, Türkiye’nin okul başarısının OECD ülkelerinin altına düştüğü iddialarına yanıt verdi.
Açıklanan OECD PİSA rakamlarına tek tek cevap veren Bakan Yılmaz, “Fen lisesinden katılan öğrencilerimiz bu sınavda 534 puan aldılar. 534 puan hangi ülkenin puanına denk geliyor onu söyleyeyim size, Estonya’nın Japonya’nın. Yani dünyanın ikincisi Japonya 538, Estonya üçüncüsü 534. Sadece fen lisesindeki öğrencilerimiz girmiş olsaydı aldığımız derece dünyanın ilk üçü arasındaydı. Birinci Singapur, ikinci Japonya, üçüncü Estonya, bizim fen lisesi okur yazar öğrencilerimizin alığı puan 534. Buda gösteriyor ki fen lisesinde okuyan öğrencilerimizin dünyayla yarışma konusunda bir eksiği yok. Hatta dünyanın çok çok da önünde” dedi.
Eğitimde örnek gösterilen Finlandiya’nın rakamlarıyla Türkiye’nin rakamlarını karşılaştıran Bakan Yılmaz, “PiSA’da matematikte Türkiye 420 aldı. 2012’de 448 idik. 2012’ye göre 28 puan kaybımız var. Şimdi Finlandiya’ya bakıyoruz. Finlandiya’nın geçen yıl PİSA’daki puanı 545. Şimdiki puanı 511. Kayıp 34 puan. Bizim kaybımız 28, Finlandiya’nın ki 34. Bazı ülkeler Türkiye kötüye gitse sevinecekmiş gibi bir durum var. Finlandiya’ya bakmak lazım 34 puan kaybeden ülkede Türkiye’ye gösterilen tepki gösteriliyor mu? 10 bin dolar harcayan OECD ülkeleriyle 5 bin doların altında harcayan ülkelerin aynı sonucu almasını istiyorsunuz. Bizim iddiamız şu; geçmiş dönemlerde verilmediği kadar eğitime önem verdik. Eğitime kaynak ayırmadan eğitime önem verildiği iddia edilebilir mi. Eğitime 2002 yılında yüzde 10 pay ayıranların, biz şimdi yüzde 20 ayırınca neden OECD ülkelerindeki başarıyı yakalayamadınız diye eleştirmesi doğru değildir. Biz geçmişten çok daha iyiyiz. Ancak hedeflerimiz 2023 yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisinden birisi olmamız lazım. geçmişe göre çok iyiyiz ama daha almamız gereken mesafe var. PİSA tek başına bir ülkenin eğitimde bulunduğu noktayı göstermeye yetmez. Tek bir ölçü alarak Türkiye’nin eğitimi buradadır demek doğru değil. Bizde en çok Finlandiya eğitim sistemi örnek verilir ancak Finlandiya’da her girdiği sınavda kendi puanını aşağıya düşürmüştür” diye konuştu.
Okul öncesi eğitim alan öğrencilerin almayanlara göre daha başarılı olduğunu kaydeden Yılmaz, “Okul öncesi eğitim alanların puanları almayanlardan 17 puan daha fazla. O zaman biz okul öncesi eğitimi zorunlu eğitim kapsamına almalıyız diyoruz” dedi.
TİMSS verilerine göre açıklamalarda bulunan Bakan Yılmaz, “Türkiye 8. Sınıf fen bilimleri başarı ortalaması 99 yılında 433 puan. 2007 yılında 454 puan, 2011 yılında 483 puan, 2015 yılında 493 puan seviyesinde gerçekleşmiş. Bu da başarı puanını bir önceki döneme göre artırmıştır. Türkiye geçmişe kıyasla eğitime daha çok önem veriyor. Geçmişe kıyasla daha fazla kaynak ayırmıştır. Eğitimde alınan sonuçlar çok daha iyi durumdadır. Eksiklerimizin farkındayız. Geçmişe göre iyi durumdayız. Önümüzdeki dönem de okul öncesi eğitimi zorunlu eğitim kapsamına alarak ikili eğitimi kaldırarak yabancı dil eğitimini artırarak ve mesleki eğitime önem vererekten gerek TİMSS’te gerekse PİSA’da daha iyi sonuç alayız. 2015 raporu diyor ki devlet okulları özel okullara göre daha iyi eğitim veriyor. Burada öğretmenlerle mutlaka performans denetimini getirmemiz lazım ki PİSA’da diyor son 3 ayda meslekle ilgili bir eğitime katıldınız mi bizde yüzde 25 gibi bir sonuç çıkıyor. OECD’de yüzde 50 gibi bir rakam çıkıyor. Öğretmenlerimizin meslek içi eğitimine önem vereceğiz. Öğretmen akademisini hayata geçireceğiz. Performans değerlendirme sistemini getireceğiz” açıklamasında bulundu.
(İHA)