GİRESUN (AA) - Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, "Bir haddini bilmez bir kendini bilmez bir hain bu millete çok büyük bir tuzak hazırladı. Esasında o kadar hain o kadar alçak ki aynı zamanda bir piyon, bir taşeron, birilerinin emrinde, birilerinin uşağı." dedi.

Canikli, Atatürk Meydanında demokrasi nöbetindeki vatandaşlara hitaben yaptığı konuşmada, yüreğini en samimi duygularıyla ortaya koyan bütün demokrasi kahramanlarını, alanı dolduran demokrasi yiğitlerini saygıyla sevgiyle selamladığını söyledi.

Konuşmasının başında Başkomutan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın vatandaşlara selamlarını ileten Canikli, "Siz burada nöbettesiniz, biz Ankara'da nöbetteyiz, Başkomutanımızın yanında, Başkomutanımızın emrinde aynı amaç için aynı hedef için alçakça bir ihaneti ortadan kaldırmak için nöbetteyiz. Mücadeleniz hayırlı olsun, gazanız mübarek olsun." diye konuştu.

Meydanları boş bırakmayan herkese teşekkür eden Canikli, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bir haddini bilmez, bir kendini bilmez, bir hain, bu millete çok büyük bir tuzak hazırladı. Esasında o kadar hain o kadar alçak ki aynı zamanda bir piyon bir taşeron birilerinin emrinde birilerinin uşağı. Bu millete tuzak kurmaya kalkıştı. Bu milletin geleceğini, istiklalini, istikbalini, bağımsızlığını ortadan kaldırmak için bu millete çok haince bir tuzak kurdu. Fakat unuttuğu bir şey vardı; bu milletin büyüklüğü, bu milletin ne kadar necip bir millet olduğunu, ne kadar kahraman bir millet olduğunu, eğer bağımsızlığı ve istiklali söz konusu olduğunda her şeyi yapacağını, kendisini tankların altına dahi atabileceğini, bu kadar yürekli ve cesur bir millet olduğunu unuttu bu hain."

"Bu taşeron bozuntusu"nun, bu milletin bağımsızlığını korumak için neleri feda edeceğini, nelerden vazgeçebiliğeceğini, hayatından, canından, sevdiklerinden, her şeyden vazgeçebileceğini unuttuğunu vurgulayan Canikli, "Ve bu millet onlara bir kez daha 15 Temmuz'da onların unuttuğu, onların efendilerinin unuttuğu o müthiş özelliğini bir kez daha hatırlattı. O Osmanlı tokadını bir kez daha hiçbir zaman unutamayacak bir şekilde vurdu. Bu milletin önünde saygıyla eğilmekten başka ne yapabiliriz. Milletimizin önünde saygıyla eğiliyoruz." ifadesini kullandı.

Canikli, bu milletin gerçekten çok büyük bir millet olduğunu belirterek, "Onun merhametini gülen yüzünü, yumuşak huyunu yanlış yorumladılar. Zannettiler ki biz bu ülkede operasyon yapabiliriz, bu ülkeyi parçalayabiliriz, isteğimiz gibi yönetebiliriz zannettiler." şeklinde konuştu.

Bunu düşünenlerin her zaman olduğu gibi bir kez daha yanıldığına dikkati çeken Canikli, "Bir kez daha onların tankları, topları uçakları, bu milletin çelik iradesi karşısında tuz buz oldu, yok oldu parçalandı. Milletimize şükranlarımızı sunuyoruz, milletimizin önünde bir kez daha saygıyla eğiliyoruz." dedi.

- "Hepsi tarumar oldu"

Canikli, bu düşünceler içerisinde olanların bir şeyi daha unuttuğunu dile getirerek, şunları kaydetti:

"Geçmişte hükümetlere tankın, o topunun ucunu gösterdikleri zaman maalesef hükümetler kasketlerini aldılar gittiler, terk ettiler. Milletin kendilerine verdikleri iradeyi koruyamadılar, milletin emanetine sahip çıkamadılar. Bunu sayısız kereler gördük. Asker bir mektup yazdı, muhtıra verdi, hükümet kayboldu. Yine öyle yapacaklarını zannettiler, zannettiler ki biz yine tankın topların şöyle ucunu gösterirsek bunları al aşağı ederiz, bunları korkuturuz zannettiler. Bunlar kaçar zannettiler ama ne oldu hepsi tarumar oldu."

Bu hükümetin milletin kendisine verdiği bu emaneti bir namus borcu bilerek ne pahasına olursa olsun korumanın gayreti içerisinde olduğunu aktaran Canikli, "Her şeyiyle ölümden dahi korkmadan, bu milletin kendisine verildiği o emaneti yere düşürmedi. O bayrağı yere düşürmedi, bu millete, sizlere layık olmaya çalıştı. Zannettiler ki geçmişte olduğu gibi yine biz bunları korkuturuz, kaçırırız zannettiler. Ama öyle olmadı bakın düştükleri durumlara, bakın düştükleri hallere, ibreti alem olsun, bütün dünyaya ibreti alem olsun." diye konuştu.

Nurettin Canikli, "bu ahlaksız darbe teşebbüsü"nün başarılı olmayınca bazı ülkelerin neredeyse yas tutacak hale geldiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Ağlıyorlar üzüldüler, üzüntüden neredeyse bayrakları yarıya indirecekler değerli kardeşlerim. O kadar emindiler ki bu ahlaksız darbe teşebbüsünün başarılı olacağından, o kadar emindiler ki sanki darbe başarılı olmuş diye yorumlar yapmaya başladılar. İlk açıklamalarında işte Recep Tayyip Erdoğan'ın teslim alındığı, hükümet üyelerinin toplandığı, bilinmeyen yerlere götürüldüğü şeklinde dünyada bir çok ülkede basın yayın kuruluşları açıklamalar, yayınlar yapmaya başladılar. Yani bekliyorlardı, onlar da o darbe teşebbüsünün başarılı olmasını bekliyorlardı.

Biliyorlar mıydı? Muhtemelen en azından bazıları biliyordu yoksa bu tür yayınlar yapmaları mümkün değil. Ama milletin çelik iradesi, Başkomutanımızın talimatı ve bu milletin emanete sahip çıkmasıyla bu darbe teşebbüsü ortadan kaldırılınca hüngür hüngür ağlamadıkları kaldı değerli kardeşlerim, aynen öyle."

- "Türk milletini başkalarıyla karıştırmayın"

Canikli, hepsinin üzüldüğünü hepsinin kahrolduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:

"Onlara sesleniyorum, siz bu kafayla giderseniz o kafanızı daha çok taşlara vurursunuz. Bu milleti iyi tanıyın, bu milleti başkalarıyla karıştırmayın, Türk milletini başkalarıyla karıştırmayın. Biraz tarih okuyun, ama zannediyorum ve aynı zamanda ümit ediyoruz 15 Temmuz'dan sonra yaşananları bu milletin, bu ahlaksız saldırıya karşı verdiği mücadeleyi inanıyorum ki iyi izlemişlerdir, her görüntüyü, her direnişi çünkü bu milletin her ferdi bir kahramanlık destanı yazdı o gün."

Canikli, "Bu görüntüleri dünyanın hiçbir yerinde göremezsiniz o çelik iradeleriyle tankları tek başına teslim alan bir Türk gencini dünyanın hiç bir yerinde göremezsiniz, bunun örnekleri yoktur. Onun yeri burası, onun kaynağı bu memleket, bu yurt." ifadesini kullandı.

Canikli, alandaki vatandaşların "idam isteriz" şeklinde slogan atması üzerine, şöyle konuştu:

"Sizinle samimi bu konudaki duygumu paylaşayım, şu anda düştükleri durum inanın idamdan daha beter. Bu hainlerden bin 683 tanesini dün yayınlanan Kanun Hükmünde Kararname ile Türk Silahlı Kuvvetleri'nden ilişiğini kestik, hepsini attık. Bir şey daha yaptık, bütün rütbelerini söktük yine Kanun Hükmünde Kararnameyle bütün hepsinin bu olaya karışan, darbe teşebbüsüne karışan Fetullahçı Terör Örgütü sıfatıyla bu darbeye destek veren darbe teşebbüsüne katılan generaliyle, subayıyla hepsini hem attık hem de rütbelerini söktük."

Bunu yapabilecek olan iradenin güçlü bir iradenin olduğuna dikkati çeken Canikli, "Bugüne kadar böyle bir şey görülmemiş, bunu millet adına, sizlerin temsilcisi olarak ve sizlerin talebi çerçevesinde hükümetimiz yaptı, Başkomutanımızın talimatı altında. Şu anda onların rütbesi er rütbesinde bütün yıldızlarını söktük." dedi.

- "Ölene kadar o utanç lekesini taşıyacaklar"

Nurettin Canikli, şu ifadeleri kullandı:

"Yani millet seni okutacak, millet seni büyütecek, her türlü imkanı sunacak, sana yıldızlar takacak, tank verecek, eline top verecek bu milleti koruman için, bu ülkenin topraklarını düşmana karşı koruman için tank verecek, top verecek, uçak verecek sen bunları millete doğrultacaksın bu milleti katletmek için kullanacaksın. Elbette o yıldızları sökeriz, onu hak etmiyor çünkü onlar. İdamdan daha beter inanın. Ölene kadar o utanç lekesini taşıyacaklar, ölüm de kurtarmayacak onları, bu millet var olduğu sürece hep onları lanetle anacak onları ve onlara destek verenleri. Pensilvanya'da terörist başına hepsine lanet edecek. Bu ülke kıyamete kadar durdukça, bu milletin evlatları onları hep lanet edecek, ölümden daha beter değerli kardeşlerim ölümden daha beter. Bunu fazlasıyla hak ediyorlar."

Darbe girişiminin gerçekleşmesi durumunda bugün Türkiye'nin paramparça bir ülke haline gelmiş olabileceğine dikkati çeken Canikli, şunları dile getirdi:

"İnanın o hain darbe teşebbüsü eğer başarılı olmuş olsaydı bugün Türkiye paramparça olmuş bir ülkeydi. O nedenle Cumhurbaşkanımızı öncelikle hedef aldılar. Milletimizin gücünü, çelik gibi iradesini hafife aldılar, Cumhurbaşkanımızın, hükümetimizin kararlılığını, samimiyetini hafife aldılar. Bir de bir şeyi unuttular. Herkesin bir hesabı var, rabbimizin de bir hesabı var, hesapların üzerinde hesap var, tuzakların üzerinde tuzak var onu unuttular. Hesabın üzerinde hesap olduğunu, kaderin üzerinde başka kader olduğunu unuttular."

(Sürecek)