CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Binali Yıldırım’a OHAL ve Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile ilgili çekincelerini anlatan bir mektup gönderdi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Başbakan Binali Yıldırım’a Olağanüstü Hal KHK’larına ilişkin bir mektup ile ekinde 669 Sayılı KHK hakkında bilgi notu gönderdi. Kılıçdaroğlu mektubunda, “Ülkemizde yaşanan darbe girişimi sonrasındaki ziyaretiniz sırasında olağanüstü hal KHK’lerine ilişkin kaygılarımı sizinle paylaşmıştım. Sizlerin de takdir edeceği üzere demokrasilerde devletin temel kurumlarının yapılandırılması, ortak akıl ve parlamento iradesi ile gerçekleştirilmektedir. Bu düzenlemelerin olağanüstü hal psikolojisiyle yapılmasının ilerde daha büyük sorunlara yol açtığı malumunuzdur. Geçici dönemlerin olağanüstü yöntemleri ile kalıcı düzenlemeler yapılmasının devlette derin kırılmalar ve geri dönülmez hasarlar yaratabileceği düşünülmektedir” ifadelerini kullandı.

"HUKUK AÇISINDAN DA SORUNLU VE ANAYASAYA AYKIRI OLABİLECEĞİ YÖNÜNDE DÜŞÜNCELER TAŞIMAKTAYIZ”
“Görüldüğü kadarıyla 669 sayılı KHK ile Türk Silahlı Kuvvetleri gibi çok önemli bir kurum olağanüstü hal süresini de aşacak şekilde yeniden düzenlenmektedir” diyen Kılıçdaroğlu, “Bu yapılandırmanın titiz bir çalışma, ortak akıl ve kanun yoluyla yapılmasının yaşamsal öneme sahip olduğu çok açıktır. Söz konusu yöntemin hukuk açısından da sorunlu ve Anayasaya aykırı olabileceği yönünde düşünceler taşımaktayız. Bu çerçevede bizden konuya ilişkin olarak talep ettiğiniz bilgi notunu ekte sunuyoruz. Karşı karşıya olduğumuz sorunun büyüklüğünü biliyor, bunu yeni sorunlara yol açmadan aşabilmenin ortak çaba ile mümkün olduğu inancımızı koruyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Başbakan Yıldırım’a gönderilen 669 sayılı KHK hakkındaki bilgi notunda ise şunlar kaydedildi:
“Olağanüstü Hal’de Kanun Hükmünde Kararname (KHK) çıkarma yetkisi; Anayasa’nın 120 ve 121. maddeleri uyarınca olağanüstü hallerde KHK çıkarılabilir. Anayasa’nın 91. maddesine göre olağanüstü KHK’ler için yetki kanunu gerekmez. Ayrıca 148/I hükmü uyarınca olağanüstü hal KHK’lerinin Anayasa’ya aykırılığı da ileri sürülemez. KHK’da yetkinin sınırı; Anayasa’ya aykırılığın ileri sürülememesi bu yetkinin sınırsız olduğu anlamına gelmez. Anayasa’nın 2. maddesindeki ’Hukuk devleti” ilkesi ile 121. maddedeki “olağanüstü halin gerekli kıldığı konularda” ifadesi yetkinin sınırlarını da belirler. Anayasa Mahkemesi 1991 yılında verdiği iki kararda (1990/25 E. 1991/1 K ve 1991/6 E, 1991/20 K.) olağanüstü hallerde çıkarılan KHK’lerin hangi sınırlara tabi ve yargısal denetiminin hangi koşullarda olabildiğini açıklamıştır. Anayasa Mahkemesi içtihadına göre olağanüstü hallerde çıkarılan KHK’ler Olağanüstü Hal bölgesinde uygulanmak üzere yer unsuruyla sınırlı, Olağanüstü Hal süresince uygulanmak üzere zaman unsuruyla sınırlı, Olağanüstü Hal’in gerekli kıldığı konularda olmak üzere konu unsuruyla sınırlı, kanunlarda değişiklik yapamamak şeklinde kapsam unsuruyla sınırlıdır. Anayasa Mahkemesi içtihadına göre, Olağanüstü Hal’in yürürlük süresini aşan düzenlemeler, olağanüstü KHK ile yapılamaz. Olağanüstü Hal kapsamında düzenlenmesi zorunlu olan bir konu bir kanun tarafından düzenlenen alana aitse, KHK’de ancak ’Olağanüstü Hal sürecince kanunun bu hükmünün uygulanmayacağı’ veya getirilen hükmün ’KHK yürürlükte kaldığı sürece uygulanacağının’ açıkça belirtilmesi gerekir. Örneğin, 668 sayılı KHK’nin 3. maddesinde bazı ceza muhakemesi önlemleri hakkında düzenleme yapılırken ’Olağanüstü Hal’in devamı süresince’ ibaresi konmuştur.

’YETKİ AŞILDI’ İDDİASI
669 Sayılı KHK ile zaman, konu ve kapsam yönünden yetki aşılmıştır; 669 Sayılı KHK bu esaslara uymayan, kanunla düzenlenmesi gereken alanı kalıcı olarak KHK ile düzenleyen, bazı kanunları kalıcı olarak yürürlükten kaldıran, Olağanüstü Hal’in süresi ve konusunu aşan nitelikte düzenlemeler içermektedir. Bu çerçevede 669 sayılı KHK 109. maddede 2955 sayılı Gülhane Askeri Tıp Akademisi Kanunu, 2957 sayılı Bazı Hastanelere Döner Sermaye Tahsisine Dair Kanun ile 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Kanunu ek 26. maddesi, 211 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu’nun 70/A maddesinin yürürlükten kaldırılması, ayrıca 1453 sayılı Zabitan ve Askeri Memurların Maaşatı Hakkında Kanun, 211 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu, 357 sayılı Askeri Hakimler Kanunu, 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu, 1324 sayılı Genelkurmay Başkanının Görev ve Yetkilerine Ait Kanun, 1325 sayılı Milli Savunma Bakanlığı Görev ve Teşkilatı Hakkında Kanun, 1602 sayılı Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanunu, 1612 sayılı Yüksek Askeri Şuranın Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu, 4566 sayılı Harp Okulları Kanunu, 4752 sayılı Astsubay Meslek Yüksek Okulları Kanunu, 2803 sayılı Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu, 2692 sayılı Sahil Güvenlik Komutanlığı Kanunu’nda değişiklik yapılması, bu kanunlarla düzenlenen kurumların kalıcı olarak kaldırılması, Askeri Liselerin ve Harp Akademisi’nin kaldırılıp Milli Savunma Üniversitesi kurulması, olağanüstü KHK ile düzenlenebilecek konulardan değildir. Bu nedenle düzenleme Anayasa’ya aykırı olup, Anayasa Mahkemesi içtihatları uyarınca yargısal denetime tabidir. Olağanüstü Hal’in gerektirdiği zorunlu önlemlerin alınması şayet yukarıda belirtilen kanunların düzenleme alanına giriyorsa, bu durumda ’Olağanüstü Hal süresince’ ibaresinin konularak KHK’nin bu şekilde çıkarılması gerekir. Eğer düzenlemenin niteliği zorunlu olarak bu süreyi aşıyorsa o zaman konu KHK ile değil, kanunla düzenlenmelidir.”
(İHA)