CHP lideri Kemal Kılıdaroğlu, gençleri ülkenin umudu olarak gördüğünü söyleyerek, "Diyorlar ki Kılıçdaroğlu gençlere karşı. Ben gençlere karşı değilim, gençler benim başımın üstünde. Bütün gençler benim başımın üstünde, ben bu ülkenin umudu olarak görürüm gençleri" dedi.

Anayasa referandumu çalışmaları kapsamında sabah saatlerinde Diyarbakır’a gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yoğun güvenlik önlemleri altında partisinin il başkanlığı binasında partililerle basına kapalı bir toplantı gerçekleştirdi. Daha sonra bir düğün salonunda düzenlenen halkla buluşma toplantısına geçen Kılıçdaroğlu, burada anayasa değişikliği ile ilgili açıklamalarda bulundu. Diyarbakırlının mutlu olmadığını, huzursuz olduğunu öne süren Kılıçdaroğlu, kentin işsizlik oranı açısından Türkiye’nin ikinci kenti olduğunu söyledi.

"BİR ÜLKEDE DEMOKRASİ YOKSA O ÜLKENİN BÜYÜME ŞANSI SIFIRDIR"

Demokrasi olmayan bir ülkede büyüme şansının sıfır olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, "İşsizlik sadece Diyarbakır’da değil Hakkari, Muğla, İstanbul’da da var. Yoksulluk burada derinden hissediliyor ama İstanbul’da da Ankara’da da var. Ön yargılardan uzak hepimizin oturup düşünmesi lazım. Milli kurtuluş savaşını beraber verdik, Çanakkale’yi dedelerimiz çok iyi bilirler. Orada Diyarbakırlısı da Vanlısı da Tekirdağlısı da Giresunlusu da bir arada yaşıyor. Çanakkale içinde aynalı çarşı türküsünü dinleyip de duygulanmayan var mıdır? Türkiye Cumhuriyeti beraber kurduk, Erzurum’da Sivas’ta Amasya’da, Ankara’da beraberdik. Birlikte kurduk cumhuriyetimizi. Kimse kimliğinden ötürü sorgulanmamalı, ötekileştirilmemeli, kimse yaşam tarzından ötürü sorgulanmamalı. Farklı görüşlerimiz. Farklı kimliklerimiz olabilir ama biz kendi ülkemizde bayrağımızın altında huzur içinde birlikte yaşama irademizi ortaya koymak istiyoruz, eşit yurttaşlığı istiyoruz, biz bütün Türkiye’yi seviyoruz. Her şeye rağmen bugün Türkiye dünyanın 20 büyük ekonomisinden biri, her şeye rağmen kör topal da olsa İslam ülkeleri içerisinde demokrasisi en çok gelişmiş ülkelerden birisidir, her şeye rağmen tarım toplumundan sanayi toplumuna geçtik. Bütün bunları demokrasi içinde yaptık. Güçlü bir parlamenter demokrasi içerisinde bir şeyler yapmaya çalıştık. Şimdi önümüze bir tablo koyuyorlar, diyorlar ki milli iradeyi bir kişiye teslim edelim, bir kişi karar versin. Akıl akıldan üstündür diye benim babalarım bana söyledi, dedelerim bana söyledi. Herkesin babası dedesi aynı şeyi söyledi, akıl akıldan üstündür, beşer şaşar. Bir araya gelirsek ne yanlıştır ne doğrudur tartışarak karar veririz, belki ben yanlış düşünüyorum, ben hatamı görmeyebilirim" diye konuştu.

"SORUNLARIN KAYNAĞI OLAN PARLAMENTER SİSTEM Mİ"

Her 4 gençten birinin işsiz olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, "Bu işsizliği oluşturan demokratik parlamenter sistem mi, ne ilgisi var, kim oluşturuyor bu işsizliği? Ektiği ürünün karşılığını alamıyor çiftçi, çiftçi tarlasını ekmiyorsa bunun sebebi demokratik parlamenter sistemi mi, bunun sebebi ne? Fethullah Gülen terör örgütü dediler, bizi kandırdı dediler, Allah’ımız ve milletimiz bizi affetsin dediler, FETÖ terör örgütü seni kandırdı da kardeşim buna sebep olan parlamenter sistem miydi? Meclisi mi kandırdı hayır, meclis dik yerinde durdu, kim kandırdı bunun bilinmesi gerekiyor. Dolar almış başını gidiyor, frenleyemiyorlar. Enflasyon çift haneye çıktı, fatura vatandaşa çıkıyor. Buna sebep olan parlamenter sistemi mi? Cezaevleri tıka basa dolu, bunun sebebi parlamenter sistem mi? Kendi çocuklarımıza iş bulduk, o kadar iş sahası var ki eleman bulamıyoruz, öyle bir hava var. 4 milyon Suriyeli Türkiye’ye parlamenter sistem dolayısıyla mı geldi, kim getirdi bunları Suriye’den? Bütün bunların sebebi parlamenter sistem değil, kötü yönetim" şeklinde konuştu.

"18 YAŞINDA MİLLETVEKİLİ OLSUN, HİÇ İTİRAZI YOK"

Yeni düzenleme ile 18 yaşındaki bir çocuğun milletvekili olabileceğine değinen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

18 yaşında çocuk ne olacak milletvekili olacak, sonra ne olacak, ömür boyu askerlikten muaf olacak, sonra iki yıl milletvekilliği yaparsa milletvekilliği emeklilik haklarından yararlanmış olacak. Her halde Diyarbakırlılar çok memnundur, e çok sayıda genç var. Çocuklarınız ne güzel hem milletvekili olacak, hem askere gitmeyecek daha bundan ballı iş olabilir mi? Kendi çocuklarına ikbal hazırlıyorlar. Diyorlar ki Kılıçdaroğlu gençlere karşı. Ben gençlere karşı değilim, gençler benim başımın üstünde. Bütün gençler benim başımın üstünde, ben bu ülkenin umudu olarak görürüm gençleri, bu ülkede barışın güvencesidir, kardeşliğin güvencesidir bizim gençlerimiz, ben öyle bakarım. Ama gençler arasında ayrım yapılmasını ben istemem. Ankara’daki beylerin çocukları 18 yaşında milletvekili olacak, hiç askere gitmeyecek, gariban Mehmet’in, Ahmet’in oğlu hadi yavrum doldurdun yaşını seni askere göndereyim ben buna karşı çıkıyorum ve bunu doğru bulmuyorum, ayrımcılık olmaz. 18 yaşında milletvekili olsun, hiç itirazım yok, ama hem 18 yaşında milletvekili hem ömür boyu askerlikten muaf olmaz, benim çocuğum askere gidiyorsa Ankara’daki beylerin de çocuğu askere gidecek, benim çocuğum El Bab’a gidiyorsa onun çocuğu da El Bab’a gidecek, ne dedik eşit yurttaşlık."

"ANAYASALARIN KİMLİĞİ OLMAZ"

16 Nisan’da anayasa referandumunun yapılacağını hatırlatan Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı:

"Düzenleme geliyor, 16 nisanda sandığa gideceksiniz, bir kişiye OHAL uygulama yetkisi veriyoruz. Başkan seçilecek, istediği zaman OHA’Li ilan edecek. Niye bir kişiye veriyoruz? Bir Allah’ın kulu çıkıp bana şunu açıklasın, bir kişiye şu kadar yetki veriyoruz, çıkıp şunu çözecek, ben de bileyim. Anayasalar, toplumsal uzlaşma belgeleridir. Anayasaların kimliği olmaz. Benim haklarım anayasal güvence altında olmak zorundadır. Demokratik parlamenter sistem ile tek adam sistemi arasındaki fark şudur, demokratik parlamenter sistemde siyasi partiler vardır, vatandaş gider oyunu kullanır, düşüncesini özgürce dile getirir, medyanın özgürlüğü vardır, o ülkenin hapishanelerinde gazeteciler yoktur. Tek adam rejiminde kimse yoktur, elinde bir sopa vardır birisi aykırı bir düşünceyi söyleyince kafasına sopayla vurur sus kardeşim der. Bu tercihten birisini yapacağız. Olay bu kadar basittir, demokrasiye sahip çıkacağız."

"550 MİLLETVEKİLİ BİZE FAZLA, MAKULÜ 450’DİR"

Yeni anayasada milletvekili sayısının 600’e çıkarılmasına ilişkin bir maddenin de olduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Milletvekili sayısı 550 yetmedi vatandaşlın yükü de yok 600’e çıkaralım. Bir Allah’ın kulu çıkıp desin ki biz 600’e şunun için çıkardık, neden 600, hangi gerekçe ile kimin için 600, 550 bile fazla arkadaşlar makulü 450 milletvekilidir, makulü budur. 187 trilyon liralık yük geliyor vatandaşın sırtına. 600 milletvekili Ankara’da ne yapacak, hepimizin düşünmesi lazım. Elimizi vicdanımıza koyup öyle sandığa gitmeliyiz. AK Parti’ye oy veren vatandaşlarım, MHP’ye oy veren vatandaşlarım HDP’ye oy veren vatandaşlarım, saadet partisine oy veren vatandaşlarım hangi parti olursa olsun bütün vatandaşların düşünmesi lazım, benim haklarımın anayasa güvencesinde olması lazım. Her partiden vatandaşımın da anayasal güvence altına olması lazım. Anayasa değişikliği ile parti devleti oluşturuyoruz. Üstünlerin hukuku oluşturuluyor, hukukun üstünlüğü değil."

"EŞİT YURTTAŞLIĞIN GÜVENCESİ MECLİSTİR"

Bir ülkenin kendi sorunlarını parlamentoda çözeceğini anlatan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Değerli arkadaşlarım Türkiye 3’üncü lige düşer eğer bu anayasa değişikliği geçerse, Türkiye 3’üncü lige düşer, demokrasisi olmayan bir devlete dönüşmüş olur. Bir ülke kendi sorunlarını parlamentoda çözer, mecliste çözer. Eşit yurttaşlığın güvencesi meclistir parlamentodur. Her görüşten milletvekili var mı var, oturup tartışılıyor mu evet tartışılır. Bu meclis sizin arzu ettiğiniz kanunlardan hepsini çıkardı. Sadece geçen ay 100’ün üstünde kanun meclisten çıktı. Bu süreçte Türkiye’de arıyorlar suçlu yok, kimi suçlayacağız, bir düşman bulamıyorlar bir düşman bulmamız lazım, saldırmamız lazım. Koro halinde bana saldırıyorlar, ben de diyorum ki eyvallah saldırın kardeşim. Saldırdılar da ne oldu, arıyorlar acaba Kılıçdaroğlu’nun bir açığını bulabilir miyiz diye e yok, haram yemedik, kul hakkı yemedik, vallahi size cevap vermeyeceğim. Mesele sen ben kavgası değil, ben niye bütün vatandaşlara sesleniyorum, AK Parti’li, MHP’li, CHP’li, HDP’li, BBP’li Vatan Partili SP’li Anavatan Partili, Doğru Yol Partili vatandaşlarıma da sesleniyorum, çünkü bu anayasa hepimizin anayasası, sadece onların değil, benim değil. Hepimiz bu ülkede huzur içinde birlikte barış içinde kardeşçe yaşamak istiyoruz. Biz doğusu batısı kuzeyi güneyi ile güzel bir ülkeyiz. Birlikte yaşamayı, huzur içinde yaşamayı özledik, kavgadan, gerilimden terörden bu ülke bıktı. Demokrasimiz olsun, adalet, hak, hukuk olsun."

Kılıçdaroğlu’na konuşmasının ardından tarihi On Gözlü Köprü’nün üzerine basılan resmi hediye edildi. Halkla buluşma toplantısında birçok sandalyenin boş kaldığı, bazı dinleyicilerin de uyukladığı görüldü.

Kılıçdaroğlu, halkla buluşma toplantısının ardından STK temsilcileri ve muhtarlarla basına kapalı gerçekleştirdi.

(Aydın Yorat - Ejder Ediz Işık/İHA)