Cumhurbaşkanı Adayı Selahattin Demirtaş, Büyük Maçka Parkı’nda düzenlenen Kadın Buluşması’na katıldı. Etkinliğin ardından soruları yanıtlayan Demirtaş, “Ben Cumhurbaşkanı adayı olarak seçilirsem, örneğin Güney Kürdistan bağımsızlığını ilan eder referandumla hayata geçirirse bir cumhurbaşkanı olarak kesinlikle Kürdistan’ın tanınmasından ve ilişki kurulmasından yana politika izlenmesini savunurum” dedi.
Kadın Buluşması’na katılan Selahattin Demirtaş, seçim çalışmaları ve adaylık tartışmaları başladığından bu yana kendilerini en çok sevindiren konunun kadın haklarının, kadın özgürlük mücadelesinin bu kadar ortaya çıkması olduğunu söyledi. Burada katılımcılara hitap eden Demirtaş, “Köklü bir zihniyet değişimine ihtiyaç var. Erkekler bu konuda kadın özgürlük mücadelesine inananlar ve rol model olma şansına sahip olanlar bu konuda rol model olurken günlük yaşamda siyasette pratikte örnek tutum ve davranışlarda elbette bulunmalıdır. Bu çok büyük bir katkı olmasa da, en azından zihinlerde doğru sorunun doğru cevabının görünür hale gelmesini sağlar” dedi.
Demirtaş, “Siyasette görünen bakan, milletvekili ve belediye başkanı, başbakan düzeyinde ya da sanatçı düzeyinde toplumun tanıdığı popüler kişiler erkek açısından doğru bir rol oynarsa, doğru bir rol modellik yaparsa kadın mücadelesine en azından bu şekilde destek olmuş olur” diye konuştu.
Türkiye’nin ilk kadın Başbakanı olan Tansu Çiller’i örnek gösteren Demirtaş, Çiller’in kadın gibi düşünmeyip erkek gibi hareket ettiğini ileri sürdü. Demirtaş, “Türkiye’de bir kadın Başbakan oldu ama kadın gibi düşünmeyip erkek gibi düşündü, erkek gibi hareket etti. Onun döneminde savaş en vahşi, en acımazsız halini aldı. Faili meçhul cinayetler, kaçırmalar köy yakmalar onun döneminde oldu. Oysa bu bahsettiğimiz o erkek zihniyet savaşı çıkaran katliamlardan yana özgürlüklere tahammülü olmayan o zihniyetin değişmesi lazım. Kadınlar da bu konuda rol model olurken daha dikkatli olmalılar. Kadın arkadaşlar özellikle emekçi kadın arkadaşlar HDP’li milletvekillerine, belediye başkanlarına daha dikkatlice bakarlarsa, kadın özgürlük mücadelesinin ne olduğunu görürler” dedi.
Burada yaptığı konuşmasının ardından soruları değerlendiren Demirtaş, ‘Cumhurbaşkanı seçilirseniz eğer, Kürdistan konusuna nasıl bir parantez getireceksiniz?’ sorusuna, “Daha önce de altını çizerek ifade ettim. Ana dilde eğitim yapılarak tarihi, kültürü yok sayılmadan o topraklarda özgürce yaşıyorsa ille bir sınır çizmek gerekmiyor. Bunu başaramıyorsa bir halk, bu kadar isteğe ve bu kadar barış eli uzatmaya rağmen el havada kalıyorsa, horlanıyorsa, ötekileştiriliyorsa hayır biz bu eli tutmayacağız, kıracağız diyorlarsa o zaman her halkın kendi hakkını tayin etme kararı vardır” diye yanıt verdi.
Konuşmasının devamında Demirtaş, “Şimdi biz kendi kaderimizi tayin etme hakkımızı bütün ezilenlerle birlikte bir arada yaşama şeklinde tecelli ettiriyoruz. Bu bizim için ilkesel duruş arayıştır. Ama dediğim gibi bir cumhurbaşkanının bir halkın kaderini bağlama yetkisi yoktur. Biz bunun peşinde koşuyoruz birlikte yaşamak istiyoruz. Benim adaylığım bunun çağrısıdır” ifadelerini kaydetti.
Demirtaş, “Benim adaylığım Kürt halkının birlikte yaşama isteğinin somut göstergesidir. Biz bu ülkede ülke bölünmeden bir arada yaşayalım diye bu çalışmayı mücadeleyi yürütüyoruz. Ama bu kabul görmüyor. Eşit yaşam adil görülmüyorsa bu Kürtlerin yeniden oturup tartışacağı bir süreyi gerektirir. O nedenle Cumhurbaşkanlığı seçimi herkes için büyük bir fırsattır ama Kürtler tabii ki Kürdistan’ın başka parçalarında, başka coğrafyalarda bağımsız bir ülke de kurabilirler. Bu Kürtlerin hakkıdır. Ben Cumhurbaşkanı adayı olarak seçilirsem, örneğin Güney Kürdistan bağımsızlığını ilan eder referandumla hayata geçirirse bir cumhurbaşkanı olarak kesinlikle Kürdistan’ın tanınmasından ve ilişki kurulmasından yana politika izlenmesini savunurum” şeklinde konuştu.
(İHA)