HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, YSK’nın seçimde sandıkların taşınmaması yönündeki kararını değerlendirdi. Demirtaş, “Anayasada zaten YSK’ye verilmiş böyle bir yetki yok. Seçim güvenliğini, sandık güvenliğini sağlamak öncelikli olarak partilerin görevidir” dedi.
Frankfurt’tan İstanbul’a gelen Selahattin Demirtaş, Atatürk Havalimanı’nda gazetecilerin sorularını yanıtladı. YSK’nın, 1 Kasım seçimlerinde güvenlik gerekçesiyle bazı sandıkların başka mahallelere taşınması yönündeki talepleri reddetmesini değerlendiren Demirtaş, “Anayasada zaten YSK’ye verilmiş böyle bir yetki yok. Seçim güvenliğini, sandık güvenliğini sağlamak öncelikli olarak partilerin görevidir. Biz her halükarda Türkiye’deki bütün sandıklarda parti yetkililerimizle birlikte sandık müşahit ve sandık kurulu üyelerimizle birlikte sandık güvenliğini sağlayacağız. Diğer partiler de bu konuda katkı sunarsa hiç kimsenin kaygısı olmasın diye düşünüyorum” dedi.
Demirtaş, Şırnak’ta teröristin cesedinin sürüklendiği iddialarına ilişkin soru üzerine ise, “Çok insanlık dışı bir olay. İnsanlığın bu kadar ayaklar altına alınması, yerlerde sürünmesi gerçekten vahşet boyutlarında uygulamaların yapılması normal bir durum değil. Başbakan’ın açıklaması da tatmin edici olmaktan çok uzak. Neredeyse yerde sürüklenen kişiyi suçlayan ifadelerle birlikte başlayan bir cümle kurması yarıca bir utançtır. O sadece kameraya yansıyan bir vaka. Orada her gün aşağı yukarı benzer olaylar yaşanıyor. Ölüye onu yapanların, diriye neler yapabileceğini siz düşünün. Ben burada ‘bütün güvenlik güçleri böyledir, bu uygulamaları yapıyor’ demiyorum ama aşağı yukarı uygulamalar budur. Yıllardır böyle. Sadece Türkiye’nin batısı bundan haberdar değil. Şimdi görüntüler sadece ortaya çıktı. İki müfettiş göndermişler oraya” diye konuştu.
İçişleri Bakanı’nın istifa etmesi gerektiğini savunan Demirtaş, “Ben HDP’nin Eş Genel Başkanıyım ve bu partinin eş genel başkanı olduğumdan beri ısrarla birlikte yaşamı, kardeşliği, huzuru savunuyorum. Bütün arkadaşlarımla birlikte bunu yapmaya çalışıyoruz. Peki, insanlığın yerde sürüklendiği noktada eğer Türkiye’nin batısı bütün bunlara karşı sessiz kalırsa, bütün bunlar olağanmış gibi davranırsa kardeşliği hangi noktada savunacağız? Bugün ben gidip Şırnak’ta ‘bütün Türkiye’de kardeşçe yaşayacağız’ dediğimde ortadaki inşamlar yüzüme şüpheyle bakacak. Buyursun Bahçeli, buyursun Davutoğlu gitsin Şırnak’ta kardeşliği anlatsın bakalım. O caddelerde cenazelerin sürüklendiği yerdeki insanlara anlatsın bakalım kardeşliği. Hep biz mi anlatacağız? Hep biz mi bir arada yaşamın, eşitliğin, adaletin, kardeşliğin güzel olduğunu anlatacağız? Çok merak ediyorum Bahçeli gidip Şırnak’ta milletin birliğinden, beraberliğinden söz etsin. Neyi anlatacak? Yıllardır biz anlatıyoruz, biraz da onlar anlatsın” şeklinde konuştu.
(İHA)