TBMM Başkanı İsmail Kahraman, “Demokrasi kültürünü topyekün yaymalıyız. Hakimiyet millete aittir. Bunu kabul etmeyenler kabul etmek zorunda kalacaktır” dedi.
TBMM Başkanı Kahraman, yaklaşık 190 üniversite rektörü ile TBMM Tören Salonu’nda bir araya geldi. Üniversite rektörleri akademinin milli iradeye ve demokrasi olan inancının iletti. Kahraman, yaptığı konuşmada, bir grup haytanın, milli duyguları ve düşünceleri törpülenmiş kişilerin isyan teşebbüsünde olduklarını belirterek, “Bendenize göre en önemli ders Türkiye’de darbe yapmanın artık mümkün olmadığı dersidir. 16 darbe ya da darbe teşebbüsü yapıldı. Bu 17 oldu. Umarım son olur. Neden çünkü toplum demokrasiyi hazmetti. Demokrasi sandık demektir. Bunu asker gördü, göremeyen bazıları vardı. Onlarda maalesef kötü dersler aldılar. Tanklar silahlar, onları onu eline verenlerin böğrüne çevrildi. Helikopterler tarama yaptı. Bugüne kadar olmamış bir hadise Meclis harplerde bile bazı mekanlar korunur. Meclis hiç akla gelmez, Meclis bombalandı. Cumhurbaşkanımızın daveti etkili olmuştur. Hepinizin gördüğü gibi demokrasi nöbeti tutulmaktadır” ifadelerini kullandı.
Olay olduğu andan itibaren Meclisi açık tuttuklarını söyleyen Kahraman, “Bayrak deyince bir bütün halindeyiz. Sizlerde bilim dünyamızın tepe noktasındaki insanlarsınız. Eğitim sistemimizi gözden geçirmemiz lazım. Beyinler nasıl böyle oluyor, nasıl afyonlanıyor? Cumhurbaşkanını gideceksiniz, öldürmeye kalkışacaksınız. Türkiye’de darbeler oldu. Darbeler yara meydana getirir. Demokrasi kültürünü topyekün yaymalıyız. Hakimiyet millete aittir. Bunu kabul etmeyenler kabul etmek zorunda kalacaktır. Meclis’i onarmayacağız ve bir demokrasi müzesi yapacağız. Bir aşiret değiliz biz güçlü bir devletiz.. Biz iki dünyalıyız. Buradaki Mobese’ler çekiyor da Cenabı Hakkın Mobese’si yok mu? Dolayısıyla inançla yürüyeceğiz" dedi.
Yüksek Öğretim Kurulu Başkanı Yekta Saraç da şöyle konuştu:
“Devletin içindeki paralel yapılanmanın uyuşturulmuş bu zihniyetin akademik dünyadaki uzantılarının da farklı olması beklenemez. Özgür ve bilimsel düşüncenin en büyük düşmanı olan bu yapılanmanın üniversiteleri ele geçirmesine, ülkenin bilimsel ve teknolojik gelişmesini baltalamasına asla müsaade edilemez. "
Daha sonra kahraman ve üniversite rektörleri Meclis’te gezdiler, Genel Kurul Salonu’nda oturdular.
(İHA)