Dil okuluna gittiğiniz zaman kendi dilinizde konuşmazsınız bu şekilde yeni dile hemen adapte olursunuz. Kendi ülkenizde seneler sonra bile bu şekilde dil öğrenmeniz zor yani dil okullarına gittiğiniz zaman kısa sürede o dili yalayıp yutarsınız zaten dil öğrenmenin en büyük şartı da yabancı bir ülkede yaşamaktır. İngiltere dil okulları çok önemli kişilerin aracılığı ile kurulmuş olup bu okullara giden kişiler dil konusunda kendilerini harika bir şekilde geliştirirler ve artık o dilin müdavimi olurlar.
Avusturya dil okulları aynı işlevi görmekte yani oraya gittiğiniz zaman o ortama girdiğiniz zaman yemeğinden suyuna tabeladan içeride yaptığınız konuşmalar yabancı dil üzerinden olduğu için burada kısa sürede başarılı olacaksınız. Verilen eğitim çok kaliteli bunun nedeni yıllardan beri bu işin yapılması ve günlük hayatta yapmış olduğunuz konuşmalarda dâhil. Bu okullar sizin yabancı dil konusundaki tüm ihtiyaçlarınızı karşılar buraya gidip te öğrenemeden gelmek mümkün değil. Sohbet edecek seviyeye geleceksiniz ve karşınızdakini anlayacaksınız.
İngiltere dil okulları fiyatları yerine göre ve süresine göre farklılık gösterir ancak günümüzde çoğu kişi bu okullara gidebiliyor yani orta halli biri bu okula gidebilir. Burada yaşayacağınız tecrübe ve yeni hayat şartları sizi yabancı dil konuşmaya itecek. Şöyle düşünün dünyada dilinizi konuşacak kimse kalmamış ve yalnızca yabancı dil konuşan kişiler var.
Onlarla konuşmak için sizde yabancı dil öğreneceksiniz ve etrafınıza baktığınız her yerde yabancı sözcükler var. Onları hocalar yoluyla çevirebilirsiniz, bir zaman sonra göreceksiniz ki akıcı bir şekilde bu dili konuşabileceksiniz. Çoğu kişi nette oyun oynayarak İngilizce öğrendiğini sanır ancak bu yanlıştır. Karşısına konuşan biri çıktığı zaman onu anlamaz bile yapmanız gereken bir dil okuluna kayıt olmak. İngiltere dil okulları fiyatları hiç bu kadar ucuz olmamıştı.
vlet yapacağız. ‘Herkes değişiyor CHP değişmiyor’ diyorlardı, son 4 yılda en hızlı değişimi yaşayan parti CHP’dir. Daha bu başlangıç. İlk kurultayda bir tüzük değişikliği daha yapacağız, kontenjan hakkını bir kez kullanan ikinci kez kullanamayacak. Gerçek değişimi ve dönüşümü yapacağız."CHP’nin etnik kimlik üzerinden siyaset yapmadığını anlatan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"CHP asla inanç üzerinden siyaset yapmaz, CHP yaşam tarzı üzerinden asla siyaset yapmaz, herkes böyle bilsin. 55 yerde ön seçim yaptık, olağanüstü bir gelişme. Bir destan yazacağız Türkiye’de, 8 Haziran’da o destanı hayata geçireceğiz. 12 Eylül darbe hukukunun arkasına saklanıyorlar, bir de ‘biz darbeci değiliz’ diyorlar, en büyük darbeyi yapanlar şimdi iktidarda, bunun hesabını soracağız. Sen milletin vekilini millete seçtirmiyorsan millete saygı duymuyorsun demektir.”
“SİYASETEN BİR EV ARIYORSANIZ EVİNİZ CHP’DİR”
Milletvekili adayı listesine giremeyenlere seslenen ve üzülmemelerini, sanki birinci sıradaymış gibi çalışmalarını isteyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Listeye girmedim’ diye elbette insanlar üzülür, keşke hepimizin kazanabileceği ortamları oluşturabilirsek, ama sonuçta böyle bir tablo var, üyelerimizin iradesine saygı göstereceğiz. Şimdi hepimize bir görev düşüyor, sanki listenin birinci sırasında gibi hepimizin çalışması gerekiyor. Türkiye’deki bütün kadınlara ve gençlere sesleniyorum, kadınlara seçme ve seçilme hakkını veren parti CHP’dir, siyaseten bir ev arıyorsanız eviniz CHP’dir. Gençlere sesleniyorum, gerçek anlamda bir demokrasi istiyorsanız, seçme ve seçilme hakkınızın yasalara uygun olarak kullanılmasını istiyorsanız, sevgili gençler çıkış yolu siyasettir, bütün gençleri CHP’nin çatısı altına bekliyorum.”
“DÖRT YILDA TÜRKİYE’YE UÇURACAĞIM”
CHP’nin iktidar olması durumunda insani gelişmişlik ve eğitim alanlarında Türkiye’yi daha iyi noktalara getireceğini açıklayan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “En büyük hedefimiz insani gelişmişlik endeksinde Türkiye’yi ilk 20’ye sokmaktır. 187 ülke arasında 69. sıradayız, bu benim ağırıma gidiyor. 49 sıra atlamak zorundayız. Bunu CHP yapar. Eğitim düzeyi açısından Türkiye nüfusunun 7 yıl 6 ay ile ortalama eğitim süresi var. 187 ülke arasında 110. sıradayız. 12 yılda eğitimde bizi nereye götürdüler. Sözüm söz, Kılıçdaroğlu sözü, 4 yılda Türkiye’ye uçuracağım. Dört yıl bir toplumun hayatında hem çok uzun hem çok kısa süredir. Ben dört yılda senin 12 yılda yaptığının yüzde 60 fazlasını yapacağım.”
“BİZ ÜRETİYORUZ SEN SATIYORSUN”
Kendilerinin miras yedi olmadıklarını, emekliye 2 maaş ikramiye sözünü yerine getireceği sözünü veren Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti: ”Bir telaş başladı onlarda. Emekliye dini bayramlarda birer maaş ikramiye vereceğimizi söyledik, kıyamet kopuyor. Kendisini Başbakan sanan bir kişi ‘emeklilere Temmuz’da 100 lira zam yapacağım’ diyor, al 100 lirayı başına çal. İki maaş ikramiyeyi Kılıçdaroğlu veremezmiş, tarih verdim, noter belgesini imzaladım, emekliye iki maaş ikramiyeyi veremezsem Başbakanlığı ve siyaseti bırakacağım dedim, Kılıçdaroğlu sözü. Diyor ki, ‘bunlar miras yediler’ diyor, ‘biz parayı biriktirdik bunlar gelecek konacaklar’ diyor. Tüpraş, Petkim, Aliağa, Telekom, Erdemir, Keban, Karakaya’yı kim yaptı, peki bunları kim sattı, kim miras yedi? Biz üretiyoruz sen satıyorsun. Mirasyedi biz değiliz sensin. Mirası satan sensin, emekliye o parayı verecek olan da benim.”
“AL O 100 LİRAYI BAŞINA ÇAL”
Dört yılda yapacağı çalışmaları anlatan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Türkiye’de işsiz, aşsız adam olmayacak, ‘ben yoksulum’ diyen bir vatandaş olmayacak. Bunların hepsini 4 yılda yapacağım. Çiftçiye huzurlu bir Türkiye’yi biz armağan edeceğiz. Emekliye iki maaş ikramiye verince önce emekli kazanacak, esnaf kazanacak, sosyal devlet kazanacak. Ben sadece emekli kardeşlerimin duasını istiyorum. 1 saatte havuz medyasına 600 milyon dolar para topladılar, oraya gelince para var, emekliye gelince para yok. Temmuz ayında emekliye 100 lira verecekmiş, al o 100 lirayı başına çal.”
ÖRTÜLÜ ÖDENEK ELEŞTİRİSİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın örtülü ödeneği nerede kullanacağını soran Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti:
“Bizim derdimiz işsize iş bulmak, emeklinin huzur içinde yaşamasını sağlamak, atama bekleyen öğretmenleri atamak, taşeron işçilik denen çağdaş köleliğe son vermek, sokağa çıktığımız zaman bile tanımadığımız bir insana güler yüzle selam vereceğimiz bir Türkiye oluşturmak. Onların derdi örtülü ödenek. Parlamentoda gece yarısı operasyonu yapıldı. Davutoğlu’na hatırlatmak isterim, eğer Başbakansan gereğini yap. Örtülü ödenek senin namusuna teslim edilmiştir, senin sorumluluğuna teslim edilmiştir. Sen sorumsuz birisine örtülü ödeneği kullandırıyorsan sen Başbakan değilsin, vesayet altındasın. MİT yasaya göre sana bağlı, Genelkurmay sana bağlı, Emniyet İstihbarat sana bağlı, merak ediyorum, Cumhurbaşkanı örtülü ödeneği nerede kullanacak. Kaçak sarayın gerçek maliyeti ortaya çıkmasın diye bin 100 odalı sarayı için kullanacak.”
(İHA)
