Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’de istihdamın artırılması konusunda iş adamlarına güvendiğini söyleyerek, devlet ve özel sektör bankalarının özellikle konut alımlarında faizleri düşürmelerini istedi.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen oda ve borsa başkanları istişare toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, iş adamlarına yeni istihdam üretme konusunda güvendiğini belirterek, özellikle konut alımlarında devlet ve özel sektör bankalarının faiz oranlarını indirmelerini istedi. 1950’li yılların yasaları ile bu ülkenin idare edilemeyeceğini belirten Erdoğan, muhalefet partilerine seslenerek, milletin dertlerini giderme konusunda asgari müşterekte buluşularak gerekli anayasal düzenlemelerin yapılmasını istedi.

“EKONOMİK BAŞARININ SAHİPLERİ OLARAK SİZLERE GÜVENİYORUM”
İş adamlarından yeni yatırımlar konusunda müjdeler beklediğini belirten Erdoğan, “Küresel krizin derinlemesine yaşandığın 2007 yılından bu yana 7.3 milyon yeni istihdam üreten bir ekonomik başarının sahipleri olarak sizlere güveniyorum” diye konuştu.
Erdoğan, Türkiye’nin ekonomik göstergelerinde hiçbir sıkıntı olmadığını, kamu borçlanmalarının vadesinde 2002 yılından bugüne 9.5 aydan 71 aya çıktığını, borçlanma faizinin yüzde 63’den Haziran ayı itibariyle yüzde 9.3’e gerilediğini, darbe girişimine rağmen uluslararası finansman konusunda hiçbir sıkıntı olmadığını kaydetti. Tam tersine 15 Temmuz’dan sonraki borçlanma ihalelerine dahi beklenenin çok üzerinde talep geldiğini, Merkez Bankası’ndaki döviz rezervinin artarak 125 milyar doların üzerine çıktığını ifade eden Erdoğan, “Bu rakam yetmez, bizim ilk etapta hedefimiz 165 milyar dolara Merkez Bankamızın ulaşması. Milletimiz ihanetin sadece askeri ve siyasi yönünü de deşifre ettiği için, darbe girişiminin ardından döviz satmak için bankalara hücum etti, bu millet ne büyük bir millet. Daha ertesi gün 2.5 milyar dolar piyasaya boca ettiler. Devletine güveniyor çünkü. Eskiden OHAL ilan edildiği zaman marketler boşalırdı, herkes stoklama yapardı. Tam aksine OHAL ilan edildi millet sokaklarda sabahlara kadar. Hayat normalin üstünde normal, olumlu istikamette anormal. Burada Külliye’nin önünde çadırlar kurulmuş, adeta Ramazan geceleri gibi devam ediyor. Kızılay Meydanı öyle. Türkiye’nin dört bir yanı öyle. 15 Temmuz’dan bu yana dövizden Türk Lirası’na geçişte ortaya çıkan rakam 10 milyar doları buldu. Enflasyonda küçük bir yükselme görülmesine rağmen olayın çapı ile mukayese edildiğinde bunun geçici bir durum olduğunu söyleyebiliriz. Buna rağmen 12 aylık enflasyon TÜFE’de yüzde 7.9, ÜFE’de 3.9 olarak makul düzeyde gerçekleşti. Hükümetimiz gerekli tedbirleri alarak piyasanın likidite ihtiyacını karşılayacak adımları atarak, zaten öyle bir sorun yok, bu süreci ekonomi alanında başarılı bir şekilde yönetmiştir. Ekonomide yapısal reformlar kesintisiz sürecektir. Ülkemizi üst gelir düzeyine yükseltecek ve uluslararası rekabet gücümüzü artıracak adımları atmayı sürdüreceğiz” dedi.

BANKALARA FAİZ İNDİRİMİ UYARISI
“Konut alımlarında özellikle devlet ve özel sektör bankaları lütfen şu faiz oranlarını yıllık 9’a doğru çekiversinler” diyen Erdoğan, sinyaller geldiğini kaydederek, “Kaybetmezsiniz. Asıl bu dönemdir aslolan. Burada eğer yıllık faiz oranlarının 10’un altında tek haneli rakamlara, sanayicilerimiz için orada rakam vermeyim, rahatsız etmeyim, oranları çok daha aşağıya çekip sürümden kazanmalarını isteriz. Çünkü hangi banka kendi öz sermayesiyle çalışıyor? Hepsi milletin parası ile çalışıyor. Böyle bir adım var. Dolayısıyla sürümden kazanın. Dünyaya bakın, Japonya eksi faiz, Amerika sıfır virgüllerle çalışıyor, Avrupa 1-2, bize ne oluyor. 8.5, 9, 10 komisyonlarını koyduğun zaman 15-16’ya gidiyor. Olmaz, bu zulümdür. Dün Emlak Konut’a sordum ‘şuanda yoğun bir konut satışımız var’ dedi. 600 milyon girişi olan bir konut satışı yapmış. Demek ki biraz düşürünce o kendinden bazı indirimler yaptı, bu indirimlerle konut satışları patladı. Bu inşaat sektörünü tetikleyecek, ellerindeki konutları satma imkanını yakalayacaklar. Başbakanlığım döneminde başlattığımız, şehirlerin yeniden planlamasına yönelik atılan adımlarda da bu işi süratlendirmemiz gerekiyor. İnşaat sektörünün hedefinde çok önemli sektörler var, en az 300 sektörü ilgilendiriyor. Hepsinde bir hareketlenme olacak. Sayın Başkan ve ekibi, bütün o sektörlerin STK’ları ile bu görüşmeleri hızlandırıp, finans sektörü ile ben görüşüyorum, sizlerde görüşmek suretiyle başta devlet bankaları olmak suretiyle görüşmeleri geliştirerek bu adımları atmış olacağız. Yatırım ortamını iyileştirmek için gereken hukuki düzenlemeler, bürokrasinin azaltılması, vergi sisteminin etkinleştirilmesi, bir takım süreçlerin basitleştirilmesi gibi tedbirleri kısa sürede hayata geçireceğiz. Artık bu ülkenin kaynakları, potansiyeli sadece milletimizin hizmetinde olacak. Bu noktada özellikle sizlerin de gereken çabayı göstereceğine, devletimizle el ele vererek Türkiye’yi büyütecek adımları atacağınıza yürekten inanıyorum” diye konuştu.

“A’DAN Z’YE YAPILANMAYI GÖZDEN GEÇİRMEYE MECBURUZ”
“Türkiye’de OHAL’in neden ilan edildiğini anlatan Erdoğan, buna karşı çıkanlar olduğunu belirterek, Fransa’dan örnek verdi. Erdoğan, “Fransa’da darbe girişimi değil, terör. Dünyanın birçok yerinde var. Önce 3 ay OHAL ilan ettiler, yetmedi arkadan bir 3 ay daha ilan ettiler, üçüncü defa 6 ay ilan ettiler. Orada 1 yıllık OHAL ilan edilmiş oldu. Biz 3 aylık OHAL ilan ettik diye bazı kesimler rahatsız oldu. Biz devleti yeniden yapılandırmaya mecburuz. A’dan Z’ye yapılanmayı gözden geçirmeye mecburuz. 14 yıllık başbakan ve cumhurbaşkanlığım döneminde edindiğim ciddi tecrübeler ve yaptığımız çalışmalar var. Biz dersimizi iyi çalıştık. Başta Başbakan olmak üzere kabinede olan arkadaşların birçoğu kendi alanlarında ciddi deneyim sahibi oldular. Ders çalıştık. Nerede ne gibi aksamalar var bunları iyi biliyoruz. Bu aksamaların giderilmesi lazım” şeklinde konuştu.
Kendisine iş adamlarından hep şikayetler geldiğini söyleyen Erdoğan, “Diyelim ki bir işçiden memnun değilsin, kapıya koyuyorsun, ihbar tazminatını, kıdem tazminatını veriyorsun, gidiyor iş mahkemesine tekrar geri gönderilip bu defa farklı bir ikramiye ödemek suretiyle almak zorunda kalıyorsun. Bunları bizim gözden geçirmemiz, gerek özel sektör, gerek devletin bu anlayıştan kurtulması gerekmez mi? Bir insan çalıştığı kuruma eğer ihanet içindeyse, faydalı değilse bu insanı sırtımızda taşımaya mecbur değiliz. Tekme tokat kapıya koyalım demiyorum, ihbar ve kıdem tazminatını verirsin ‘başının çaresine bak’ dersin. Hukukta buna amir. Ben ekonomi, iş hukuku okudum. Kalkıp ‘devletin malı deniz yemeyen domuz’, girdin mi içeri ölene kadar kal orada, böyle bir şey olmaz. Bunlardan devleti arındırma zamanıdır, sektörleri arındırma zamanıdır. Bu yasal düzenleme anayasa değişikliği gerektiriyor. Bu konuda ben muhalefet liderleri ile yaptığım görüşmelerde söyledim, anayasa değişikliği ile ilgili azami müşterekleri konuşmuyoruz ama asgari müştereklerde, milletin önemli dertleri var, hiç olmazsa bunlarda oturup, bir araya gelip şunları parlamentoda hallederseniz ülke rahatlar, devlet, millet rahatlar. Çünkü devletin yeniden yapılanması şart” ifadelerini kullandı.
1950’li yılların yasaları ile bu ülkenin idare edilemeyeceğini belirten Erdoğan, “Darbe yasaları ile bu ülkeyi idare edemeyiz. Benim başbakanlığımda başlatılan anayasa çalışmalarında 60-62 madde görüşülmüştü, ama mutabık kalınan maddeler bile parlamentoda geçirilemedi. O olmadı, gelin asgari müşterekte bunları görüşüp geçirelim. Şu OHAL döneminde de diğer yapacağınız önemli yasa değişiklikleri ile devleti çok daha güçlü hale getirecek omurgayı kuralım. Bu omurganın güçlü olması milletimizin, devletimizin geleceğe çok daha emin adımlarla yürümesini getirecektir. Bu konuda şuanda Başbakan’ın yaptığı ziyaretlerle öyle zannediyorum ki ilk sinyaller olumlu, her parti vereceği elemanları ile güzel bir çalışma olur. Yeni anayasa meselesi, o ayrı mesele, şuanda biz oksijen bu yapıyı bir çıkartalım” açıklamasında bulundu.
(İHA)