Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, terör örgütleriyle ilişkili belediyelere el koymanın süreceğini ifade ederek, "25 tanesini görevden aldık. Bundan sonrada aynı fiili devam ettiren olursa önümüzdeki günlerde de görevden almaya devam edeceğiz" dedi.
Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi’nin 2016-2017 Akademik Yılı açılışı, Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’nin katılımıyla yapıldı. Şehit Halis Özdemir Konferans Salonu’ndaki programa Bakan Özhaseki’nin yanı sıra Tokat Valisi Cevdet Can, AK Parti Tokat Milletvekilleri Zeyid Aslan, Yusuf Beyazıt, Coşkun Çakır ve Celil Göçer, Tokat Belediye Başkanı Eyüp Eroğlu ile protokol katıldı.
GOÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin’in yaptığı açılış konuşmasının ardından kürsüye gelen Bakan Özhaseki, üniversite gençliğine mesleki tecrübelerini anlatarak, değişime ayak uydurmaları tavsiyesinde bulundu. Kayserililer’in ticari zekalarını konu alan paylaşımlarda bulunan Bakan Özhaseki, esprileri ile salondakileri güldürdü. Bakan Özhaseki, öğrencilere en iyi olabilecekleri mesleği tercih etmeleri tavsiyesinde bulundu.

“TÜRKİYE’DEKİ YAPILARIN YÜZDE 50’Sİ DÖNÜŞMEK ZORUNDA”
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olarak yaptıklar kentsel dönüşüm çalışmalarına değinen Bakan Özkaseki, Türkiye’deki yapıların yüzde 50’sinin dönüşmek zorunda olduğunu ifade ederek, “Bunun içinde kentsel dönüşüm kanunları çıktı. Tıkanan nerede kentsel dönüşüm varsa İstanbul’da, İzmir’de Anadolu’nun birçok yerinde merci merci çözümler buluyoruz. Şimdi yeni yasalar getirip biran önce bunları değiştirecek formül bulmaya çalışıyoruz. Sağlam yapılarak geçmek zorundayız. Bu ülkenin alt tarafı fokur fokur kaynıyor. Üst taraftaki kaynamalara gücümüz yetebilir, tedbir alırız. Hükümet olarak işimiz o zaten. Ama alttaki olan bitene tedbir alamazsınız, ona uygun davranmak durumundasınız. Onun dilinden anlamazsanız o sizi zaten yola getiriyor” dedi.

“LAİKLİK TEHLİKEYE Mİ DÜŞTÜ ALLAH AŞKINA?”
14-15 yıldır iktidarda olduklarını söyleyen Bakan Özhaseki, "Sayın Başbakanımızın esprili sözleri var. Benim de hoşuma gidiyor. ’Ya 40 günlük hükümetiz ama başımıza gelenler pişmiş tavuğun başına gelenden daha fazla’ diyor. Hakikaten her gün acayip bir olayla karşı karşıyayız. İktidar dönemine başlıyorsunuz, Danıştay saldırısı oldu, arkasından Cumhuriyet mitingleri yapıldı. Cumhuriyet mitinglerinin ana teması ’Cumhuriyet ve laiklik elden gidiyor’ falan, filan. Hatırlar mısınız? Meclis’e bir hanımefendi girmişti, rahmetli başbakan bile eli ayağı titreyerek ’Bu hanıma haddini bildirin’ falan dedi. Şimdi Meclis’teki hanımefendilerin yarısı örtülü, yarısı açık. Allah bu huzuru sonuna kadar devam ettirsin. Mutlular, keyifle oturuyorlar. Laiklik tehlikeye mi düştü Allah aşkına? Cumhuriyetin başına bir şey mi geldi, yok" diye konuştu.

“BİR MAĞDUR EDEBİYATI VAR”
15 Temmuz darbe girişimi sürecine değinen Bakan Özhaseki, devletin süreçle ilgili kendi içerisinde eleme yaptığına dikkat çekerek, “Görmek istemediği adamlara ‘kardeşim bizim başımızdan’ gidin diyor. Bir mağdur edebiyatı var. Ben mağduriyet olabileceğine inanıyorum. Bir tek masum yanmasın diye de dua ediyor, gayret ediyorum. Bizim içimizdeki inanç şu; bir gemide 999 tane katil varsa 1 tane de masum varsa o masumun hatırına gemi batırılmaz. Olaya böyle bakıyoruz. Ama sizler de elinizi vicdanınıza koyun bir ihtilal yapıldı, başarılı olamadılar. Bunların elemanı sadece 60 bin kişi mi arkadaşlar Türkiye’de devlette çalışan? Atılan 61 bin 500 kişi. Açığa alınıp incelenenler ayrı bir şey. Allah aşkına bu grubun elemanları sadece 61 bin 500 kişi mi? Devlet diyor ki ’ben kendime bağlı insanlarla çalışırım, başka yerlere bağlı olanlarla çalışmam’” ifadelerini kullandı.

PKK’LI TERÖRİSTİN İFADESİ
Darbenin başarılı olması halinde 10-15 vilayetin kopup gideceğini söyleyen Bakan Özhaseki şöyle konuştu:
"Sırada bekleyenler vardı. PKK’lı bir militan yakalandı. Bombalı araç vermişler, ’sen şuraya götür bırak, 30 saniye sonra patlatacağız’ demişler. Fakat aracın kapısını açar açmaz patlatmışlar. Yaralanıyor, bizimkiler uzun tedavinin neticesinde iyileştiriyorlar. Aklı başına geliyor. Diyor ki ’bunlar beni yok etmek istediler, ben her şeyi itiraf edeceğim.’ İtiraflarını kameraya almışlar, olduğu gibi dinledik. Diyor ki; ’Bize 15 Temmuz’dan bir müddet önce bir emir geldi. Hiç kimse askere kurşun sıkmayacak. Bundan sonra polise ve özel harekatçılara sıkacaksınız dediler.’ Bakın 15 Temmuz’dan önce, niye? Orada bir şey var biliyorlar, işbirliği var. 15 Temmuz başarısız oldu, ertesi gün ’Askere de sıkabilirsiniz’ dediler diyor. ’Sınırda bekleyen bir sürü militan vardı’ diyor. 10-15 vilayette kopma harekatı, doğuda başka bir hareket. Boğazlarda başka bir hesap vardı. Neticesinde belki de Orta Anadolu’ya sıkışmış bir millet olarak kalacaktır. Allah korudu."
Özhaseki, Tokat temaslarına valilik ziyareti ile devam etti. Tokat Valisi Cevdet Can’ı makamında ziyaret ederek bilgi alan Bakan Özhaseki, basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını da cevapladı. Başkanlık sistemi ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Bakan Özhaseki, “Hukukçuyum. Başkanlık sistemi ne getirir ne götürür, teması nedir? Bu konuda dersine çalışan birisiyim. Altını çize çize dersini çalışan birisiyim. Ama sizleri sıkmamak adına şu kadarını söyleyebilirim. Bu ülkenin kalkınmaya ihtiyacı var. Bu ülkenin büyümeye ihtiyacı var. Bu ülkenin güçlü olmaya ihtiyacı var. Bunları ne zaman sağlamışız. Çok basit bir soru. Çok partili sisteme geçtiğimiz andan itibaren; bir 50’lerden başlayan, 60’lara kadar süren tek partili güçlü olduğumuz dönem. Daha sonra ine 80’lerden sonraki güçlü olduğumuz tek başına iktidarların olduğu, güçlü liderliklerin olduğu dönemlerde Türkiye kalkınmış. Peki koalisyonlar dönemi? Zayıf olduğumuz dönemler. İşte onlar da en sıkıntılı olduğumuz günler” dedi.
Bu anlamda Anayasa’da değişiklik gerektiğini ifade eden Bakan Özhaseki, “Bu Anayasa’daki değişikliği de dün Sayın Başbakanımız ilan ettiler. 367 ile bile geçse, 450 ile de geçse, 550 ile de geçse vatandaşa sormak lazım. Soracağız. En büyük hakem vatandaş değil mi? Vatandaş. Diğer partiler niye korkuyorsunuz vatandaştan? Sorun ya. Ama karşılarına çıkacak şu manzaradan korkuyorlar. Bir tarihte hatırlar mısınız Cumhurbaşkanını vatandaş mı seçsin yoksa Meclis’te mi seçilsin diye bir şey oldu. Ya söyleyemediler. Kem küm ettiler. Ama vatandaşa dönünce ‘ya bana niye sormuyorsunuz’ dedi vatandaş. Oyu benden alıyorsunuz. Gidip beni temsil edeceksiniz, niye fikrimi almıyorsunuz dedi. Şimdi aynı şekilde Türkiye’nin tabi ki kaderini etkileyecek önemli bir konuda vatandaşa soracağız. Hangi oyu alırsak alalım, Meclis’ten hangi oyla geçerse geçsin. Muhalefetten de tabi ki olumlu bir tavır bekleriz. Türkiye’nin menfaatlerini önceleyen bir tavır bekleriz. Ama her türlü tavır içerisinde davranmak da onların özgürlüğü içerisinde, kendileri bilir” diye konuştu.

“GÖREVDEN ALMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Valilik ziyareti sonrası Tokat Belediye Başkanı Eyüp Eroğlu’nu makamında ziyaret eden Bakan Özhaseki, kayyum atanan belediyeler hakkında açıklamalarda bulundu. Özhaseki, devletin onlara eşit baktığını ifade ederek, “7 Haziran seçimleri öncesinde dışarıda yapılan büyük planlar çerçevesinde kendileri bir taraftan AK Parti’yi iktidardan düşürme, tek başına iktidar etmeme, bir taraftan koalisyonlara mahkum etme, ara dönemde özellikle terörü tırmandırıp çukurlar açarak ülkenin bir parçasını koparma hesapları içerisine girdiler. Evet bunu belediye başkanları yaptılar. Bunlarda kendilerini uyardığımız zaman ’biz demokratik şekilde seçimle geldik, demokratik şekilde gelinen belediyelere siz müdahale edemezseniz’ gibi anlamsız saçma sapan bir savunma içerisine girdiler. Hiç gemi kaptanı bilet alıp içerisinde otururken yolculuk eden herhangi bir yolcunun gemiyi delmesine izin vermez. Gemi delinirse gemideki herkesin hayatı tehlikeye düşer. Bu haince planlara karşı bizde o belediyelere el koyduk. 25 tanesini görevden aldık. Bundan sonrada aynı fiili devam ettiren olursa önümüzdeki günlerde de görevden almaya devam edeceğiz. Bunlara biz para gönderiyoruz, bir bütçe oluşturuyoruz. Mesela o bütçeden yüzde 30’undan fazlasını personele ayıramazlar. Ama çok rahat verebiliyorlar. Dışarıdan topladıkları militanlara yüksek ücretler veriyorlar. O paraların bir kısmını yeniden ellerinden alıp Kandil’e gönderiyorlar. Bunlara göz yumulmaz, izin verilmez. Bir taraftan da el koyduğumuz belediyelerde hizmet başladı. Kayyum arkadaşlar belediyeciliği bilmez sonuçta. Vali yardımcısı arkadaşlar, kaymakamlar ama iyi niyet olunca aslanlar gibi iş yapmaya başladılar" şeklinde konuştu.
(İHA)