Pekşen yaptığı açıklamada;"16 Nisan referandumunda anti - demokratik bir anayasanın demokratik yollarla kabul görmeyeceğini anlayan AKP iktidarı, devletin kurumları ve kamu görevlileri eliyle başta mahalle muhtarları olmak üzere, sivil toplum örgütleri ve vatandaşlar üzerinde baskı kurmaya çalışmaktadır.

AKP iktidarının, hukuk ve yasaları askıya alarak, anayasal düzeni ortadan kaldırarak toplum üzerinde oluşturmaya çalıştığı bu baskı, aslında anayasa değişikliği ile oluşturmaya çalıştıkları Türkiye’nin nasıl bir toplum olacağını da çok açık bir biçimde ortaya koymaktadır. 

AKP iktidarı milletin iradesini yansıtan meclisin hakimiyetini ortadan kaldırarak, tek bir kişinin tüm yetkileri elinde tuttuğu bu anti – demokratik anayasayı demokratik yollarla topluma kabul ettiremeyeceğini anladığı için elindeki devlet olanaklarını kullanarak muhtarlara, sivil toplum örgütlerine, esnafa, çiftçiye ve bütün bir topluma baskı uygulamaya çalışmaktadır.

Ülkede yaşanan bu anti – demokratik, baskıcı durumu bir soru önergesiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine de taşıdık. Soru önergesinde sorduğumuz soruları bir kez daha buradan Başbakana soruyorum;

Muhtarlar, sivil toplu örgütleri ve vatandaşlar üzerindeki bu hukuk dışı baskıların ortadan kaldırılması için herhangi bir çabanız ve kararınız var mıdır? 
Bu baskıları ortadan kaldırarak, toplumun özgür ve demokratik bir ortamda referanduma katılmalarını sağlayacak ne gibi tedbirler alınmıştır?


16 Nisan Anayasa Değişiklik Referandumunda sandık güvenliğine yönelik kamuoyundaki endişeleri giderecek ve adil bir referandum yapılacağına ilişkin toplumda güven oluşturacak çalışmalar yapılmakta mıdır?

Sayın Başbakanın bu sorulara acilen cevap vermesini ve gündeme getirdiğimiz bu baskıcı uygulamaların derhal sonlandırılarak, ilgililer hakkında da işlem başlatılmasını bekliyoruz. Bu işin sonuna kadar takipçisi olacağımızı da herkesin bilmesini isteriz.

Buradan Başbakana sesleniyorum, muhtarlar, sivil toplu örgütleri ve vatandaşlar üzerindeki bu hukuk dışı baskılar derhal sona erdirilmeli, toplumun özgür ve demokratik bir ortamda referanduma katılmasının bütün koşulları derhal sağlanmalıdır.

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk uzun yıllar öncesinden bugünleri görerek bizi uyarmıştır. Atatürk’ün “Asıl önemli olan ve memleketi temelinden yıkan, halkını esir eden içerdeki cephedir.” sözü tam da bugün AKP iktidarının bu toplumu esir almaya yönelik tutumunu ortaya koymaktadır. Ancak, toplumu baskı ve zorla yönlendirmeye, esir almaya çalışmak AKP iktidarının boyunu çok aşan bir durumdur. 

İşte tam da bu nedenden dolayı şu iyi bilinmelidir ki, Türk milleti memleketi temelinden yıkmaya çalışan içerdeki cepheye ve bu cephenin toplum üzerinde oluşturmaya çalıştığı bu karanlık baskıya asla boyun eğmeyecektir.

16 Nisan’da devletin evet baskısına karşın, sandığın dolup taşan HAYIR cevabı, aynı zamanda Türk milletinin AKP’ye vereceği tarihi bir ders olacaktır" diye belirtti.