Başbakan Binali Yıldırım, "AK Parti hükümetlerinin bir sıkıntısı var; iş çok, açılış için zaman yok. Onun için 100’er 100’er, 200’er 200’er bir paket yapıyoruz öyle açıyoruz" dedi.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığının düzenlediği Çevre Projeleri Açılış Törenine katılan Başbakan Binali Yıldırım, “Dikey mimariden ziyade yatay mimaride daha fazla ruh, sıcaklık var” dedi.

AK Parti tarafından halkoylaması propaganda sürecinde kullanılacak olan “Tabi ki evet” şarkısı eşliğinde kürsüye çıkan Binali Yıldırım, şarkıya programa katılanlarla birlikte alkışlayarak eşlik etti.

“YETER Kİ ÇEVREMİZ TEMİZ OLSUN, ŞEHİRLERİMİZ DAHA YAŞANABİLİR MARKA ŞEHİRLER OLSUN”

120 adet tesisin açılışının gerçekleştirildiğini belirten Başbakan Binali Yıldırım, konuşmasının başında AK Parti hükümetlerinin bir sıkıntısını şu şekilde anlattı:

“AK Parti hükümetlerinin bir sıkıntısı var; iş çok, açılış için zaman yok. Onun için 100’er 100’er, 200’er 200’er bir paket yapıyoruz öyle açıyoruz. Eskiden zayıf iktidarlar döneminde en fazla 1.5 yıl, ‘ya bir şey bulun da açalım, bir çeşme yok mu?’ Valiyi kaymakamı ararlardı. O kadar çok eser var ki, hamdolsun bugün de memleketin her köşesinden tesislerin toplu açılışını yapıyoruz.”

Açılışı yapılan tesislerin neler olduğunu anlatan Başbakan Yıldırım, “Bu tesisler arasında katı atık depolama tesisi, arıtma tesisi, temiz hava merkezinden içme suyu şebekelerine varıncaya kadar birçok yatırım. Ayrıca 340 tane çevre temizlik aracı. Sokakları süpüren araçlar var. Eskiden bizim sokağın çöpçüleri vardı, çalı süpürgesi bir kürek sapına takılmış vaziyette, süpürürken ortalık toz duman, temizlik yapayım derken ortalığı toz duman içinde bırakırdı. Şimdi makinenin üzerinde keyfini bozmadan süpürüyor, kaldırımlarla yol arasında biriken ne var ne yok deposuna atıyor. Ayrıca 21 adet çöp konteyner dağıtımı yapılıyor. 81 ilde açılışı ve dağıtımı yapılan bu hizmetler, araçların toplam bedeli 955 milyon. Kabataslak 1 milyar deyin. Yani 1 katrilyondan bahsediyoruz. Helali hoş olsun. Yeter ki çevremiz temiz olsun, şehirlerimiz daha yaşanabilir marka şehirler olsun. Bu yatırımlar ne ilk ne son. Bu bir başlangıç. Bunun devamı gelecek” dedi.

“DİKEY MİMARİDEN ZİYADE YATAY MİMARİDE DAHA FAZLA RUH, SICAKLIK VAR”

"AK Parti çevre ve şehircilik konusunda da farklı bir partidir" diyen Başbakan Yıldırım, AK Parti Çevre ve Şehircilikten Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Samsun Milletvekili Çiğdem Karaaslan ve Belediyelerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı İstanbul Milletvekili Erol Kaya’yı davetlilere tanıttı. Yıldırım, “Gördüğünüz gibi çevreyi ve şehirciliği biz çok önemsiyoruz. Yıl içinde açılışlar yapmaya, buna benzer eserleri gerçekleştirip milletimize kazandırmaya devam edeceğiz. Bugün Antalya Finike, Çanakkale Bayramiçi, Gümüşhane Köse, Mardin Nusaybin, Şırnak Silopi ilçe belediyelerimizin çevre temizlik araçlarının anahtarlarını vereceğiz. Hepsini vermeye kalkarsak Cuma’yı kaçırırız, akşama kadar bitmez. Ayrıca Bartın’a, Kastamonu’ya Samsun’a bağlanarak açılışlar gerçekleştireceğiz. Bütün bu hizmetlerin ve çevre temizlik araçlarının ilçelerimize illerimize, beldelerimize hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.

Şehrin bir medeniyet olduğunun altını çizen ve konuşması esnasında espriler yapan Yıldırım “Hacı Bayram, Ankara’nın manevi mimarı. Merak etmeyin ben Özhaseki gibi vaaza dönüştürmeyeceğim. Hacı Bayram Veli Hazretleri diyor ki; ‘insan şehri inşa ederken aslında taşın toprağın arasında kendini de inşa eder.’ Marifet halkın kalbini, ruhunu, benliğini ihya edecek, insana huzur verecek şehirler imar etmektir. Şimdi bir bakıyorsunuz şehirler inşa ediliyor, Amerika’da Manhattan denilen yerde binalar arasında göğün 7 kat yukarısına kadar çıkıyor. Binalar büyük, heybetli ama ruh yok. Biz yatay mimari diyoruz. Dikey mimariden ziyade yatay mimaride daha fazla ruh, sıcaklık var. Hiçbir zaman şehircilik konusunda bölge geldi böyle gider demedik, demeyeceğiz. Bizim Kurucu Genel Başkanımız ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan kendisi de belediyecilikten geliyor. Belediyeciliği iyi bilen ve birçok hizmete de İstanbul’un o zor zamanlarında imza atıp, İstanbul’u yoksunluktan, çukurdan, çamurdan kurtarmış ve o dönem çalışmaları da bugünlerin altyapısını oluşturmuştur. Göreve başladığımız ilk günlerden beri yanlışları doğruya tahvil etmek için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Yanlış inşa edilmiş şehirleri maalesef şimdi kentsel dönüşüm diye riskli alanlar ilan ederek kendi elimizle yaptığımız bu rezilliği düzeltmenin gayretini gösteriyoruz” şeklinde konuştu.

(Derya Yetim - Enise Vural / İHA)