HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Kandil’e gidecek heyette Leyla Zana’nın da olduğunu açıkladı.
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, HDP heyetini Başbakanlık Merkez Bina’da kabul etti. Heyette HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan ve İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder yer aldı. Saat 09.45’te başlayan görüşme, 10.50’de sona erdi. Önder ve Buldan, açıklama öncesi basın mensuplarının daveti üzerine Başbakanlık Merkez Bina’da bulunan basın bürosuna gelerek basın mensuplarıyla sohbet etti. Görüşme sonrası basın mensuplarına açıklamada bulanan Önder, birçok sıkıntı ve kırılgan anlar yaşandığını belirterek, "Bunların şüphesiz birçok sebebi var ama belki sayılması gereken en başlıca sebebi bizim siyasi tarihimizde böyle bir müzakere sürecinin olmayışı. Bu açıkçası ne devlette ne direnen güçlerde bu konuda çok fazla bir rezerv söz konusu değil. Bu süreçte kendi içtihadımızı da oluşturarak yürümeye çalıştık. Dünyada çatışma sonrası çözüm süreçlerinin yaşadığı bütün deneyimleri alarak, yöntemleri baz alarak ilerlemeye çalışıyoruz. Yine özellikle Kobani direnişiyle başlayan bir kırılganlık yaşamıştık. Gelinen nokta itibarıyla önemli bir kriz sürecinin geride bıraktığımızı söylemek istiyoruz. Bundan sonra bu meselelerin süratle Sayın Öcalan’ın katkılarıyla ağırlıklı olarak İmralı’da olmak üzere yeni bir sürece girdiğimizi söylemek istiyoruz. Bu, bütün meselelerin hallolduğu anlamına gelmiyor fakat şu anlama gelebiliyor; artık süreçte diyalog kanallarının kapanmaması ve ilk defa hangi başlıkları tartışarak, hangi yöntemi kullanarak ilerleyeceğimiz anlamında elimizde belli mutabakatlar oluştu. Biz, bunu parti yetkili kurullarımızla süreci değerlendirdikten sonra İmralı’ya geçeceğiz, KCK yetkilileri ile meseleyi görüşeceğiz. Daha sonra bu görüşmeler daha derinlikli, nitelikli ve sonuca odaklı olarak yürüyecektir diye ümit ediyoruz" dedi.
Açıklaması sonrası gazetecilerin sorularını cevaplayan Önder, bir gazetecinin ’Bir takvim çıktı mı bu anlamda?’ sorusuna, "Bizim için mümkün olan en kısa süre. Yarın olabilecek işi bugün yapmak, 3 ay sonra olacak olanı 1 ay içinde bitirmek gibi bir ilkesel yaklaşımımız var. Hükümette bu konuda benzer bir yaklaşım içinde. Birlikte deneyimledik ki süre uzadıkça yanlış anlamalara, hırpalanmalara açık. Onun için ayın 3’ü, 5’i gibi kavramlar bundan sonra bizden duymayacaksınız. Muhtemelen çok seri bir görüşme ve çalışma trafiği başlayacak" cevabını verdi.

“BİZ BU MESELEYİ ÇÖZECEĞİZ”
Önder, "Bu, halktan ve basından bir şey saklamak anlamına gelmiyor. Tam tersine biraz yol alıp meseleyi tartışması gereken tarafların uygun zemin sunma gayretinden geliyor" dedi.
Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı’nın İmralı ziyaretlerine gideceği haberlerine ilişkin soru üzerine Önder, "İlgili tüm kurumlar ve siyasi kişiliklerle, partilerle, topluluklarla, katkısını alacağımız herkesle, hükümetten tutun bizim mahalle birimlerimize değin bu meselede olumlu katkı sunacak herkesle görüşme kararlılığındayız. Kamu güvenliği bu işin yetkilendirilmiş kurulları, komisyonları oluşturacak kuruluş" diye konuştu.
"İmralı’da olmak üzere yeni bir süreç. İmralı’ya bir sekreterya önerisi konuşuluyor, yeni süreçten kastettiğiniz nedir?" sorusuna Önder, "Biz böyle diyoruz, hükümet şöyle diyor’ meselesi aslında konunun özünü ilgilendiren noktalara zaman zaman gelse de ağırlıklı olarak kavramlara bizim yüklediğimiz anlamların, sizin anladığınız anlamların birbirinden farklılaşmasından geliyor. Biz bu meseleyi çözeceğiz. Bu ülkede talep eden konumunda da değiliz. Biz, yeni bir Cumhuriyeti oluşturan iradeden birisiyiz. Herkesin de bu iradeye dahil olmasını istiyoruz. Ancak, müşterek geleceğimiz anca böyle oluşur" karşılığını verdi.
Bunun mekanizmalarını oluşturma anlamında belli bir zemin oluşturulduğunu belirten Önder, üzerinde konuşulacak şeyler ve izlenecek yöntem konusunda bir mutabakat oluşturulduğu ve bu mutabakat üzerinden yürünüleceğini söyledi.
"Karşılıklı basın önünde yapılmaması yönünde bir tavır var mı? Ya da bir karartma?" sorusuna Önder, "Karartmayı süratle reddediyoruz. Halktan hiçbir şey saklanmaması düşüncesindeyiz. İmralı trafiği başladıktan sonra kamuoyuna yansımayan gidiş-gelişlerimiz de oldu. Bu bilgilendirme artık biraz netice aldıkça ya da yol katettikçe, sürecin ruhuna hizmet edecek şekilde yapılacak. Bir iletişim ortaklaşması diyebiliriz" şeklinde cevapladı.
Leyla Zana’nın İmralı’ya gidip gitmeyeceğinin sorulması üzerine Önder, "Zaten gidiyoruz, şimdi de Leyla Hanım ile birlikte Kandil’e gideceğiz. Kandil’e gideceğimiz heyette Leyla Hanım da var" dedi.

“ÖZERKLİK BİR COĞRAFİ, BÖLGESEL ETNİSİTE TABANLI BİR ŞEY DEĞİLDİR”
Özerkliğe ilişkin bir soru üzerine Önder, "Bizim size önerimiz şudur. Vaktinde merak etmedi basın bunu. Bunu da bir sitem olarak alın. Yeni anayasa yazım komisyonunda, bizim özerklikten ne anladığımızı da, nasıl içselleştirilebileceği, kurumsallaştırılabileceği doğrultusunda en yetkin çalışmamız orada. Kamunun kullanımına açık. Bizim parti programımızda açık. Özerklik bu toprakların yabancısı olduğu bir şey değil. Bugün demokratik normların, bütün dünyada geldiği nokta, yetkilerin bu kadar merkezde biriktirilmemesi şeklinde. Bu bir coğrafi, bölgesel etnisite tabanlı bir şey değildir. Sadece bir bölge için de değildir. Trabzon’daki HES inşaatına engel olmak isteyen nineler jandarma dayağına maruz kaldı. Trabzonlu kendi deresi hakkında kendisinin karar verebilmesidir. Biz buna merkeziyetçilik deseydik bu yine bölünme paranoyasının objesi haline getirecekti. Demokrasi talep ediyoruz. Herkesin kendini ifade edebileceği, kendini kültürel olarak, sosyolojik olarak her anlamda ifade edebileceği mekanizmaların etkinleştirilmesi, bunun adına da arkadaşlar demokrasi deniyor" ifadelerini kullandı.
HDP’nin parti olarak seçime gideceğine dikkati çeken Önder, "Z’ye kadar planımız var, sadece B’ye kadar planımız yok. Biz partimize, çalışma gücümüze güveniyoruz. Anketlere de güveniyoruz. Bizim 11,8 bandında olduğumuzu gösteriyor. Biz yüzde 60’da alsak bu barajlar demokratik değildir, her türlü demokratik zeminde mücadelemizi sürdüreceğiz" diye konuştu.

KILIÇDAROĞLU’NUN AK PARTİ-HDP İTTİFAKI İDDİASI
"CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun AK Parti ile HDP ittifakının olduğu yönünde iddiası var, neler söyleyeceksiniz" sorusu üzerine Önder, "Ben bu iddiasını okumadım. Bu cümlelerle mi söylemiş? E ayıp etmiş. Biz bir siyasal partiyiz. Bu partinin geldiği noktada binlerce insanımızın kanı canı emeği var. Biz bunu değil AK Parti’ye, hiçbir şeye kurban etmeyiz. Kendimize güveniyoruz. Emekçilerle inançlarla kurduğumuz ve daha da geliştireceğimiz güç birliklerine, ittifaklara güveniyoruz" karşılığını verdi.
Heyet, 17 Aralık’ta İmralı’da Öcalan ile görüştüğünü açıklamıştı. Yaklaşık 3 saat süren görüşme sonrası HDP heyetinden yapılan açıklamada, heyetin edindiği sonuçları ve önerileri Çözüm Kurulu üyeleri ve Kandil’de KCK yetkilileriyle paylaşıp, kamuoyunu daha geniş kapsamlı bilgilendireceği kaydedilmişti.
(İHA)