Cumhurbaşkanı Erdoğan, eski Türkiye’de hastaneye sağlam girenlerin hasta çıktığını hatırlattı ve sağlık alanında yapılan devrim niteliğindeki uygulamaları anlattı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca yapımı tamamlanan SGK hizmet binalarının toplu açılış töreninde konuştu. Erdoğan, milletin devletine sahip çıktıkça üstesinden gelemeyecekleri hiçbir meselenin olmadığını belirterek, 14 yıldır yeise kapılmadan çalışmaya devam ettiklerini kaydetti. Turgut Özal’ın tabiriyle Türkiye’ye çağ atlattıklarını dile getiren Erdoğan, 2023 hedeflerine ulaşarak yeni Türkiye’nin inşasını hızlandırmayı hedeflediklerini anlattı.

Türkiye’de uygulanan Genel Sağlık Sigortası sisteminin dünyadaki tek örnek olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Biliyorsunuz bu modelin çok dar bir örneğini Amerika uygulamaya kalktı. Başaramadılar ve vazgeçtiler. Biz Genel Sağlık Sigortasını ilk getirdiğimiz de birileri ısrarla ‘olmaz, yürümez, yürütemezsiniz, batarsınız, bitersiniz’ dediler. Önümüzü kesmeye çalıştılar. Ama işte görüyorsunuz yılbaşı itibariyle 5 yıl geride kaldı ve sistem tıkır tıkır işliyor. Biz neye inandık? İnsanı yaşat ki devlet yaşasın dedik. İşte bu anlayışımızın en somut tezahürlerinden biri olan bu uygulamayı incelemek, yerinde görmek için dünyanın her yerinden yetkililer geldi. Hatta çok enteresandır Sultan Ahmet Camii’nde bir Cuma namazı kıldık. O sıralar Amerika’da gündemde. Amerikalı bir turist grup arka tarafta duruyor. Namaz bitti tam çıkacağız, sonra kendileriyle orada konuştum. Siz dediler ‘Genel Sağlık Sigortasını nasıl hallettiniz? Obama sizin arkadaşınız ona da söylesenize nasıl hallettiyseniz Amerika’da da bu işi halletsin’ dediler. Ama işte hallolmadı. Çünkü bu toplumu hazırlamak konusunda da maharet işidir. Biz bu işi halkımızla, STK’larımızla el ele vermek suretiyle başardık" diye konuştu.

"ÜLKEMİZDE DEVLET HASTANESİ, ÜNİVERSİTE HASTANESİ VE ÖZEL HASTANE DIŞINDA BİR AYRIM KALMAMIŞTIR"

Erdoğan, Genel Sağlık Sigortası’ndan önce hayata geçirdikleri sağlık reformlarıyla bu alandaki sıkıntıları da çözdüklerinin altını çizerek, "14 yıl önce bu ülkede her sosyal güvenlik kurumunun, hatta her kamu kuruluşunun, meslek teşekkülünün ayrı hastanesi vardı. Evinizin yanında SSK hastanesi varsa ve siz memursanız oraya gidemiyordunuz. Bu nasıl iştir? Aynı şekilde gidip bir devlet hastanesi bulup oraya başvurmanız gerekiyordu. Bunu kendim yaşadım. Bir trafik kazası geçirdim, beni Bolu’ya arkadaşlarımla beraber getirdiler. Yanlışlıkla devlet hastanesine getirmişler nereden bilsinler. Ben de sigortalıyım. Hayal meyal duyuyorum serum bağlı ‘sigortalı mı, memur mu?’ arkadaşlar da bilmiyorlar. Sigortalı olduğumu ben hayal meyal söyleyince kabul edemeyeceklerini söylediler. Hemen beni sigorta hastanesine götürdüler. Böyle garip bir yapıdan bu günlere geldik. Kurum hastanelerinden diğer vatandaşların yararlanması zaten söz konusu değildi. Halbuki bunların hepsi de nihai olarak bütçesini devletten alan sağlık kuruluşlarıydı. Biz hepsini birleştirdik. Artık ülkemizde devlet hastanesi, üniversite hastanesi ve özel hastane dışında bir ayrım kalmamıştır. Vatandaşlarımız bu hastanelerin hepsine de başvurabilmekte, hizmet alabilmektedir. ’Hastane kapısına kim gelirse gelsin, müdahale yapılacaktır’ dedik. Asla hastane kapısından geri hasta çevrilemez. Çevrilmesi halinde karşısında bizi bulurlar. Bu şekilde bu yola çıktık" şeklinde konuştu.

"HASTANEYE SAĞLAM GİRİP HASTA ÇIKTIĞIMIZ GÜNLERİ HATIRLIYORUM"

"Vatandaşlarımıza muayene olacağı doktoru seçebilmeye kadara imkanlar sunduk" diyen Erdoğan şunları kaydetti:

"Eskiden bırakın hastaneyi, muayeneyi ilaç alma bile baştan başa bir dertti. Bunları hep anneler, babalar olarak yaşadınız, yaşadık. Şimdi herkes istediği ilacı dilediği eczaneden alabiliyor. Gençler eski Türkiye’yi bilmediği için bu anlattıklarımı kavramakta zorluk çekebilirler. Ama 40 yaş üstü kişiler bu çileleri nasıl çektiğimizi iyi biliyorlar. Biz ibret alarak tüm bu yanlışları düzelttik. Şimdi geleceğe farklı bakıyoruz. Tüm bu tesisler bu eksikliklerin giderilmesi için. Şuanda Yozgat’ta bir şehir hastanesi açıldı. Bu bizim daha ne günlerden idealimizdi. Dedik ki öyle hastaneler açacağız ki bu hastanenin içerisine giren vatandaşım girdiği zaman ‘bu devletten Allah razı olsun’ desin. Sağlam girip, hasta çıktığımız günleri hatırlıyorum. Bir keresinde şimdi ana muhalefetin başında olan zat SSK’nın başındaydı. Rahmetli Savaş Ay onunla bir program yapmıştı. Savaş Ay onunla yaptığı programda bazı hastanelerden görüntüler çekmişti ve o görüntüler bir felaketti. Hastanede maalesef yanlış iğne olma sebebiyle ölen bir Trakyalı yavrunun dramı anlatılıyordu. O günleri yaşadık. SSK’nın başındaki o zat ‘ben hükümete söyledim ama dinletemedim’ diyordu. Sorumluluk makamındasın ne demek dinletemedim. Sen çözeceksin bu işi. Sorumluluk sıradan bir olay değil. Sorumluluk makamında olan o makamın hakkını verecek. O makamın hakkını veremiyorsa bırak git, o makamın hakkını verecek kişi gelsin alsın götürsün" ifadelerini kullandı.

"ÖNCELİKLİ HEDEFİMİZ 30 ŞEHİRDE ŞEHİR HASTANESİ AÇMAK"

Yeni açılan Yozgat Şehir Hastanesine değinen Erdoğan, "Kimin aklına gelirdi Yozgat’ta böyle bir şehir hastanesi gelecekte dört dörtlük bir hastane olacak. Şimdi inşallah önümüzde Mersin’i açıyoruz. Öyle sedyeler üzerinde dışarıda koştur yok. İçeriye girdiğin andan itibaren her şey oradan başlayıp oradan bitecek. İlk hedef 30 büyük şehirlerde bunları yapmak ondan sonra da yayılmak. Bunlar sıradan hastaneler değil. Türkiye muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkacak. Biz Kanuni Sultan Süleyman’ın ifade ettiği gibi ‘halk için de muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi’ anlayışıyla yürüyoruz. Yani koskoca devleti aliyeyi biz sağlıklı nefese feda etmeyi bilmeyi göze alan bir yönetim anlayışındayız" değerlendirmesinde bulundu. (AS-MK-Y)

(Abdullah Sarıca - Benan Özben - Derya Yetim - Uğur Kan Yüksek / İHA)