Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "PYD-YPG bunlar Münbiç’te kalmayacak. Burası Arap toprağıdır. Bu ikisi de terör örgütüdür. İki terör örgütüne de ciddi manada silah veriliyor. Bunların bazı silahları da DEAŞ’a geçiyor. İnsani yardım adı altında Münbiç’te bayrak dalgalandırmaları doğru değil" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Show TV-Habertürk TV-Bloomberg HT ortak canlı yayınında açıklamalarda bulundu. 16 Nisan’ın ardından yeni bir çözüm sürecinin gündeme gelip gelmeyeceğine ilişkin soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Güneydoğu’da terörle çok ciddi bir mücadele yapıyoruz. Çözüm süreci falan hepsi geçmişte kaldı. Bu noktada oturup konuşacağımız kişi falan ortada yok. Bitti o iş. Biz bütün orada evlerini terk eden, o garipler ki evlerinden tehditle boşaltılarak evden eve tüneller açmak suretiyle tehdit altında olan insanlar, altyapı, üstyapı bütün inşaatlar devam ediyor. En kısa zamanda oralardan çıkan vatandaşları oralara taşımak. Kürtçülüğü ideal edeni değil, ’ben Kürdüm’ diyeni bağrımıza basıyoruz. Ama Kürtçülüğü dayatırsa ırkçılığı getirir. Bunun karşısındayız. Ne Lazcılık, ne Türkçüklük, şuculuk yok. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığında birleşmişiz. ’80 milyon kardeştir’ diyoruz. Bunu başaracağız. Hepimiz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı ile övüneceğiz. ’Ben Türk milletinin ferdiyim’ demek Kürt kardeşimi niye rahatsız etsin? Şu anda İçişleri Bakanlığımız, Silahlı Kuvvetler, polis ve korucular bölgede hakimiyet tesis ettikleri için vatandaşa rahatlık geldi. Gece gündüz rahatlıkla geziyor dolaşıyor” dedi.

"16 NİSAN TÜRKİYE’NİN MİLLİ VE YERLİ REFORMU OLACAK"

16 Nisan’ın Türkiye’nin milli ve yerli reformu olacağına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İthal değil. O yüzden Türk tipi başkanlık sistemi ifadesini kullandım. Bunu kanunlarla güçlendireceğiz. İkide bir kararname alıyorlar ağızlarına. Mesele kararname değil. İstikrarın olmadığı yerde başarıyı yakalayamayız. Meclisin Bakanlar Kuruluna Kanun Hükmünde Kararname (KHK) çıkarma yetkisi iptal ediliyor. Artık Meclis KHK veremeyecek. Güvenoyu, gensoru kalkıyor. Meclis araştırması, genel görüşme, Meclis soruşturması ve yazılı soru yollarıyla Meclisin denetlemesi güçlendiriliyor. Cumhurbaşkanı ve başbakanın yetkileri birleştiriliyor. Cumhurbaşkanı hiçbir zaman yüzde 50’nin altında oyla seçilemez. Birinci turda seçilemezse ikinci tura iki kişi kalıyor. O iki kişiden de en fazla oyu alan kimse o seçiliyor. Bu da 50’nin altında yok demektir. Şu andaki durumda vatana ihanetten Yüce Divan’a gidiyoruz ama şimdi vatana ihanetin ötesinde işlenen her suçtan dolayı belirlenen oranlar yakalanırsa cumhurbaşkanı ve kabine uygulamaları Yüce Divan’a gider” ifadelerini kullandı.

"PYD-YPG MÜNBİÇ’TE KALMAYACAK, 16 NİSAN BU AÇIDAN ÖNEM ARZ EDİYOR"

Suriye’de yaşanan gelişmelere ilişkin açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:

“Suriye ile alakalı olarak askeri noktada üç Genelkurmay Başkanı birbirleriyle görüştü Antalya’da. Ve görüşmeleri onlar kendi aralarında devam ettiriyorlar. Askeri olarak görüşüldüğü için bilgiler geliyor. Bab’dan sonra Münbiç’e şu anda yaklaşmış durumdayız. Daha önce Sayın Obama’ya söylediğim şeyler vardı. PYD-YPG bunlar Münbiç’te kalmayacak. Burası Arap toprağıdır. Burayı terk etmesi lazım. Bu ikisi de terör örgütüdür. ’Terör örgütüyle iş tutmanızı NATO içindeki stratejik ortaklığımıza uygun görmüyoruz. Siz bir terör örgütüyle iş tuttuğunuz zaman uluslararası hukuk açısından uygun değil.’ Maalesef bu konuda mesafe alabilmiş değiliz. İki terör örgütüne de ciddi manada silah veriliyor. Bunların bazı silahları da DEAŞ’a geçiyor. İnsani yardım adı altında Münbiç’te bayrak dalgalandırmalar doğru değil. Bunları da arkadaşlarımızla değerlendiriyoruz. 16 Nisan bu konuda da önem arz ediyor. Ülkemizde 3 milyon Suriyeli var. Bu insanlara kapımızı kapatamayız ki. Çadırlarda, konteynerlerde beslemektense bizim şu ana kadar STK’larla beraber yaptığımız destek 25 milyar dolardır. Avrupalılara söylediğimizde ’3 milyar euro Temmuz başı vereceğiz, 3 milyar euro da arkasından vereceğiz’ dediler. Verdiler mi? Yalan. 725 milyon euro UNESCO’dan geliyor, başka bir şey yok. BM Konseyinden de 550 milyon dolar bir para geldi o kadar.”