BOLU (AA) - Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Abdurrahim Boynukalın, "Bunların hepsi gelip geçecek, dünyada hiçbir ülke bizim kadar farklı ve bambaşka sosyal katmanlara tekamül eden terör örgütleri ile aynı anda mücadele etmiyor. Hiçbir ülke yok. Bizim gibi bir ülke daha yok." dedi.

Vuslat Platformu ve Çekmeköy Belediyesince Abant'taki bir otelde 3 gün sürecek "Ufuktaki Yeni Türkiye Gençlik ve Geleceği" sempozyumu düzenlendi.
Sempozyumun açılışında konuşan Boynukalın, gençlik konusunun Türkiye Cumhuriyeti tarihinin başlangıcından itibaren kendilerine dayatılan kavramlar ve çerçeveler üzerinden konuşulduğunu söyledi.

"Bu son 15 yılın derdi olan bir mevzu değil, 1923’te cumhuriyetin kurulması ile beraber kurucu aklın bize dayattığı bir çerçeve vardı." diyen Abdurrahim Boynukalın, "Nasıl 15 seneden beri bilinçli olmayan ve vatanını aslında çok sevmeyen, aslında büyüklerimizin böyle düşünmesi çok doğal. Gençlerin hepsini Gezi Parkı'nda falan zannediyorlardı. Biz Cumhurbaşkanımızın talimatıyla evlerde duran yüzde 50 idik. Ondan dolayı gençlerin hepsine dair Gezi Parkı ya da diğer algıların hepsi oluşmuştu. Fakat öncesinde de bu zamana kadar böyle geldi. 1923’ün kurucu aklı bize devletin geleceğin bekçisi olmamızı söylüyordu. Verdiği paye sadece buydu. Kapının önünde duran, asla masaya istişare için çağırılmayan, yemekte, sofrada beraber oturulmayan dışarıdaki bekçi işte. Ama bir tehlike geldiği zaman da ilk başta müdafaa etmesi gereken bize verilen paye buydu." diye konuştu.

15 Temmuz’un herkes için farklı anlamlar taşıdığını anlatan Abdurrahim Boynukalın, "Evet tankın, topun, tüfeğin önünde durduk. Açık söyliyeyim, ben gençlik kolları başkanlığı yaptım. Gençlik kolları başkanlığımda illerde, ilçelerde teşkilatıma sokmayacağım tarzda giyinen ve konuşan çocuklar, o gün tankın ve topun önündeydi. Sadece sizler değil, bizler de o gün o gecede gençlerden yani yaşıtlarımızdan çok şey öğrendik." şeklinde konuştu.

Boynukalın, bilgi ile bilinç arasında bir farkın olduğunu belirterek, "En bilgili toplum olmayabiliriz ama dünyada şu an en bilinçli toplum olduğumuz konusunda hiçbir şüphe yok. Gençler noktasında da aynı şekilde. Gençler kendilerine çok fazla, biz özellikle 15 Temmuz’dan da anlaşılacağı üzere çok fazla şey dikte edilmesine, yukarıdan üsttenci bir üslupla bir şeyler ezberletilmesine ve öğretilmesi üslubuna karşıyız. İstişarenin bir halkası olmak istiyoruz. O masada oturmak, beraber karar almak ve ülkenin tüm meseleleri ile alakalı o istişarenin sonunda beraber bir şeyleri ortaya koymak istiyoruz." ifadelerini kullandı.

Abdurrahim Boynukalın, tüm sorunların gelip geçici olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Bunların hepsi gelip geçecek, dünyada hiçbir ülke bizim kadar farklı ve bambaşka sosyal katmanlara tekamül eden terör örgütleri ile aynı anda mücadele etmiyor. Hiçbir ülke yok. Bizim gibi bir ülke daha yok. Yarın bir gün Pensilvanya’daki imamına biat eden, onun üzerinden köprüde, belediye meydanında insanlara rastgele ateş açan, dostlarımızı öldüren, şehit eden Abdullah Tayyipimizi, Erol ağabeyimizi bizden koparan, Halil Kantarcı ağabeyimizi bizden koparan ve ismini bilmediğimiz daha birçok kahramanımız bizden koparan insanların tamamı ölüp gidecek. Bugün davası görülen terör örgütüne destek veren, propagandasını yapan, dağda ateş açan, Kandil'de ateş açan, buralara gelen bomba patlatan bir sürü sivilimizi öldürenlerin de hepsi ölüp gidecek. Bizler de öleceğiz. Bu yaptığımız çalışmaların hepsinin sonunda inşallah öyle bereketli işler yapalım ki öyle güzel işler yapalım ki öyle anlamlı işler yapalım ki gençlik, millet ve devletimiz için öbür tarafta Rabbimize izah edebileceğimiz çok güzel hikayelerimiz olsun."

Vuslat Platformu Başkanı Hamza Cebeci de 15 Temmuz'da köprülere ve yollara düşen gençlerin alemi İslam'da sözcü oldukları ve alemi İslam'da doğacak güneşin öncüleri olduklarını vurguladı.

Gençliğe haksızlık yapıldığını belirten Cebeci, "Sistem bizi öyle sindirmiş, öyle korkutmuş ki bizden cesur çıktılar. Bizler polis, jandarma gördüğümüzde yolumuzu değiştirirken, onlar merminin tankın topun üzerine gittiler. Eğer biz gerektiğinde şehadeti yaşamaya tercih edemezsek zillet devam eder. Zillete alışmış olan insan için bunlar fark etmiyor. Ölü, kendisine vurulan darbe ve kılıcı hissetmez. Ama bu milletin mayasında var olan o boyun eğmeme, hürriyet anlayışı var. Bu noktalara kolay gelinmedi." dedi.

"Elinin tersiyle dünyayı itecek, Allah için sonuna kadar mücadele edecek genç nesile ihtiyacımız var." diyen Hamza Cebeci, şunları kaydetti:

"Sadece basit fani dünya adına hesap yaparsak, o istikamette gençler kendilerini kurgularsa, insanların tamamını tatmin edecek ne yeterli makam var, ne yeterli madde var. Asıl gücü taşıyacak olan Anadolu gençliğidir, İslam'a ve Allah'a bağlı gençlik. Bu memleketin öz evlatlarını biri alıp eğiterek kendi memleketinin insanına tank yürütecek, mermi sıkacak noktaya eğitimle getiriyorsa, biz hak olan, doğru olan bilgi ve eğitimi bu nesle aktarmak zorundayız. En büyük eksik eğitim. Bu işe çok büyük önem verilmesi gerekir. Milletin en büyük derdi ve sıkıntısı cehalettir. Devletin başı imamdır, millet cemaatir. Doğrusunu devlet öğretecek. Devlet dine düşman olursa her şey yasak olur. Bu millet çok badireler atlattı. İnşallah bundan sonra bu millet o eski günlere döndürülemeyecek. Millet artık dünyayı biliyor ve okuyor. Bütün dünyanın gözü Türkiye'nin üzerinde. Mazlumların da zalimlerin de gözü Türkiye'de. Mazlumlar ümit bekliyor, zalimler ise ümitle korkuyla bakıyor."

- "15 Temmuz'da Allah Türkiye'yi korudu"

AK Parti Van Milletvekili Beşir Atalay ise Allah'ın 15 Temmuz'da Türkiye'yi koruduğunu dile getirerek, "Türkiye'de yaşanabilecek en kötü olaylardan biri yaşandı. Dolayısıyla bundan daha kötüsü olamaz. Onun için şükredelim. O gece farklı birşeyler gelişseydi ne Türkiye olurdu, ne geleceğimiz olurdu. Herşey çok farklı olurdu. O güzel gençler, gazilerimiz Allah hepsinden razı olsun. Milletimiz büyük bir savaş ortaya koydu. Büyük bir bilinç ortaya koydu. İnşallah bundan sonra o bilinç devam eder. O rüzgar hala canlı duruyor. O rüzgarı korumak lazım. O rüzgarı kaybettirmemek lazım." ifadelerini kullandı.

Sempozyuma, AK Parti İstanbul Milletvekili Ravza Kavakçı Kan, Bolu Valisi Aydın Baruş, Çekmeköy Belediye Bakanı Ahmet Poyraz ile Türkiye ve yurt dışından yaklaşık 500 kişi katıldı.

7 oturum halinde gerçekleştirilecek sempozyum 6 Kasım Pazar günü sona erecek.