Trabzon'da seyyar satıcıyken sosyetenin vazgeçilmez balık restorantının sahibi olan Erşan Yılmaz, 61saat'in sorularını yanıtladı..
61saat/röportaj
O meydan-moloz arasında zabıtalarla köşe kapmaca oynadı.
Okul harçlığını çıkarmak için sabahın 5'inde kalkıp, abisinin balık tezgahında uyuya kaldı…
Kimi zaman karakolluk oldu, kimi zaman elinden tezgahı alındı…
Ama vazgeçmedi!
Hiç bir zaman 'Trabzon'dan gitmeliyim' de demedi..
Çalıştı..
…. Ve çalıştı…
Hayat mücadelesinden vazgeçmedi…
Ve şimdi 15 kişinin ekmek yediği Bordo Mavi Balık Restoranının sahibi..
Artık o bir patron!
Hemde lakabaı bile var…
'Sosyete balıkçısı…'
Çünkü Trabzon'da işçisiniden, memurundan, futbolcusundan, ünlüsünden… hepsi ama hepsi mutlaka Çukurçayır'daki balık restoranında balık yiyor..
Zokora'dan Bosingwa'ya, Nihat Hatipoğlu'ndan ünlü siyasetçilere kadar…
İşte bu neredeyse 5 yıl içine sıkıştırdığı hızlı başarı öyküsünü kendisine sorduk.
İşte aldığımız cevaplar..
İlke seyyar satıcılığına nerde başladınız?
Molozda.
Nasıl oldu peki?
Okuldan gelmiştim. Abim "geç şu arabanın başına işim var" dedi. Bende bir kaç saat durdum. Balık kestim. Temizledim, abime poşet tuttum… Sonra bana harçlık verdi. O para bana bir hafta yetti. Ticaret muazzam bir şekilde hoşuma gitmişti. İnsanlar da tanımaya başlamıştım. Sonra devam ettim bırakmadım.
KARAKOLLUK OLDUM
Zabıtayla sorun yaşadın mı?
Evet. Karakolluk olduk. Sonra birbirimizden şikayetçi olduğumuz zabıta komşum çıktı. İkimizde vazgeçtik şikayetçi olmaktan.
Nasıl yani?
Bir gün zabıta yine bizi uyardı. Ama karşımızdakilere birşey demedi. Bende niye böyle yapıyorsunuz? diye sordum. Tartışmaya başladık. İtiş kakış derken soluğu karakolda aldık. Şikayetçi olduk birbirimizde… Yarın sabah evimden çıkarken bir baktım aynı binadan beraber çıkıyoruz. Beni görünce şaşırdı tabi… (gülümsüyor) " Bak komşuymuşuz da… Şikayetçi olmaktan vazgeçelim" dedim. Sonra vazgeçtik…
Çalışmayı severmisin?
Çok severim. Ben sadece seyyar satıcılık yapmadım. Ayakkabı boyacılığı, garsonlar, inşaat işçiliği yaptım.
BABAM "VAZGEÇ BU SEVDADAN" DEDİ
Bordo Mavi Balık restoranını nasıl açtın?
Belediye "seyyar satıcılığı bitireceğiz" dediler. Hayalimde böyle bir retoran vardı. Sonra bu yeri buldum. Burası atıl duruyordu. Babam bana, "Oğlum elinde zaten üç kuruş para var onu da buraya mı yatıracaksın! Delirme.. Vazgeç bu sevdadan.." dedi. Ama ben uğraştım. İlk iki masayla başladım.
Sonra nasıl bu kadar tutulan hatta Trabzon sosyetesinin de uğrak yeri olan bir mekan haline döndü?
Ben işimde dürüst biriyim. Hep dürüst oldum. Kimseye kötülüğüm olmadı. Sanırım bundan dolayı. Birde balığın hangisinin taze hangisinin iyi olduğunu biliyorum. Bu da benim garsonluk ve seyyar satıcılıktan gelen tecrübemle alakalı…
BENİM REKLAMIMI MEMNUN AYRILANLAR YAPIYOR
Hiç reklam yapmıyorsun. Bunun nedeni var mı?
Benim reklamımı buradan memnuniyetle ayrılan insanlar yapıyor. O bana yeter. Onların buradan hoşnutsuz ayrılmasına asla müsade etmem. Balıkların tavada dizilişine kadar önem gösteririm. Hiçbir zaman işimde dağınık olmadım.
SOMON ŞİŞİN HİKAYESİ
Somon şiş yapıyormuşsun… Çok da ilgi görmüş doğru mu?
Gerçekten öyle…
Nereden aklına geldi somon şiş.. Trabzonlu pek sevmez..
Bir gün arkadaşımla kendimize yapalım dedik. Bakalım nasıl olacak. O sıra bir müşteri geldi yedi gitti. Sonra 5 kişi getirdi. Sonra onlarda… Derken baktımki beğenildi. Her gün menüye koymaya başladım. Mezgit kadar insanlar ilgi gördü.
Sana 'Balıkları nasıl yaptın? Bu lezzeti nasıl veriyorsun?' diye soran oluyor mu?
Hemen hemen hergün…
KİM NE SEVİYOR?
Nihat Hatiboğlu-Mezgit
Bosingva-Mezgit
Zokora-Levrek Buğlamacı
Aykut Demır-Mezgitçi
Soner-Levrek buğlamacı
Dr Ahmet Çubukçu-Mezgit
Özlem Tekin-Hamsi
Bedırhan Gökçe-Somon şiş
Hamı Mandıralı-Hamsi
Serkan Balcı balık çorbası
Nevzat Şakar-Barbun buğulama
1461'den Trabzonspor'a futbolcuların çoğu levrek buğlamacı
Basketbol takımı levrek buğlama ve somon şiş
Bordo Mavi'ye bırakılan notlardan bazıları;
- Bugün aşkımla ilk defa geldim buraya… Ona değilde balığa aşık oldum. (Almanya'dan gelen bir çift)
- Bu yediğimiz balıksa, bugüne kadar başka yerlerde yediklerimiz neydi acaba? (bir aile)
- Misafirlerimizle balık yemeye geldik. Hizmetiniz ve lezzetinizle Trabzon adına gurur duyduk (Öğrenci)
- Aslında balığı sevmem ama burada yediğim balık çok farklı ve çok lezzetli.. (Onur Recep Kıvrak)
