Dünya Sağlık Örgütü’ne bağlı Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı’nın (IARC) desteklediği, ”Interphone” çalışmasını finanse eden organların nihai raporu teslim alıp onaylamalarının ardından araştırmanın tamamlandığı IARC’ın resmi internet sitesinde duyuruldu ve araştırmanın yapılış şekli ve sonuçları nihai raporda özetlendi.

Radyofrekans elektromanyetik alanlar ile baş ve boyun bölgesindeki tümör oluşumu arasındaki ilişkiyi inceleyen Interphone çalışmasının, 2010 ve 2011 yıllarında yayımlanan ara raporlarından sonra yeni yayınlanan final raporuyla resmen sona erdiği açıklanmış oldu.

-İleri araştırmalar- Cep telefonu kullanımı ile beyin tümörü riski arasındaki ilişkiyi ortaya çıkarmak için yapılan araştırma süresince cep telefonlarının yaydığı RF enerjisini en çok çeken 4 tip tümöre odaklı bir vaka-kontrol çalışması yapıldı. Kafatasında glioma (beyin hücreleri tümörü) bulunan 2 bin 765, meningioma (beyin zarı tümörü) bulunan 2 bin 425, acoustic neuroma (kulak içi hücreleri) tümörü bulunan bin 121 ve malignant parotid gland (tükrük bezi) tümörü bulunan 109 hastaya karşılık, tümör bulunmayan 7 bin 658 kişilik kontrol grubu incelendi.

Cep telefonu kullanımında adı geçen tümörlerin oluşumuna etki eden potansiyel risk faktörlerine ilişkin şimidiye kadar yapılmış en geniş kapsamlı vaka-kotrol çalışması olarak belirtilen raporda, yazılım destekli olarak 6 ay ya da daha uzun bir süre içerisinde, haftada en az bir kere cep teleonu ile konuşan insanların seçildiği ve toplam konuşma zamanı, ortalama konuşma süresi, toplam çağrı sayısı, handsfree kullanıp kullanılmadığı gibi veriler değerlendirildi.

Final raporunda, cep telefonu kullanımının beyin ve ve beyin zarı tümörü riskini artırmadığının gözlemlendiği, buna karşılık RF’ye en fazla düzeyde maruz kalınması durumunda beyin hücre tümörü riskinin artabileceğine yönelik iddialara karşılık araştırmadaki sapma ve hata oranları dikkate alındığında nedensellik bağı kurulamayacağı da kaydedildi.

Raporda, cep telefonunun uzun dönemli ve yoğun kullanımının olası etkilerinin ortaya çıkarılması için daha ileri araştırmaların yapılması gerektiği de vurguladı.

Kulaük için hücre tümörü vakaları için sürekli cep telefonu kullanan kişiler ile projenin başladığı tarihten önce 10 yıl veya daha fazla süreyle cep telefonu kullanıcısı olan kişiler incelendi. Bu inceleme sonucunda tömür artışına da rastlanmadı.

Interphone, cep telefonları ile boyun tükürük bezi tümörü oluşumu etkisinin incelendiği araştırmayı ise bazı ülkelerin bu çalışmaya katılmaması nedeniyle rapora almadı.

-Güvenilir sonuçlar- İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Biyofizik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tunaya Kalkan, rapora ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, nihai raporu okuma şansı bulduğunu belirterek, şunları kaydetti: ”Cep telefonları ve baz istasyonları iyonize olmayan ışıma yayarlar. Bu ışımaların insan sağlığına bir etkisi olup olmadığı uzun yıllardır araştırılıyordu. Zaman zaman bu araştırmaların ara raporlarını yayınlamıştı. Bu kez nihai raporu ile çalışmanın sonlandığını bildirdi.

Bilimsel olarak hepimiz bu çalışmalarda; hesaplamalar, modellemeler hatta hayvan deneyleri yaparız. Ancak insan üzerine ahlaki açıdan deney yapılamaz. Bu nedenle sağlık taramaları (epidemiyolojik araştırmalar) yapılır ve bunun sonuçları en önemli ve güvenilir olarak kabul edilir.

Interphone’un araştırma sonuçları normal cep telefonu ile cep telefonun kafaya yaslandığı bölgedeki beyin, beyin zarı, kulak içi ve tükürük bezi tümörleri arasında bir ilişki olmadığını ortaya koyuyor. Ancak uzun süreli kullanımlarda daha çok araştırmaya ihtiyaç duyulabileceği belirtiliyor.

Epidemiyolojik çalışmaların önemi çok yüksektir. Bu anlamda Interphone çalışmasının güvenilir sonuçlar elde ettiğini düşünüyorum. Kaygıların yersiz olduğunu vurgulamasının da kamuoyunu rahatlatacağını umuyorum.”