Çocuklarda erken yaşlarda uyku alışkanlığının önemli olduğuna dikkat çeken Dr. Karakaş, "Yaşamın ilk yıllarında uyku problemleri çok sık görülür. Uykuya dalmakta güçlük, gece yarısı uyanma, kabuslar ve uyurgezerlik sık rastlanan sorunlardır. Daha büyük çocuklarda yatağını ıslatma da sorun olabilir. Çocuklar ihtiyaç duydukları uyku süresi ve uykuya dalma süresi açısından farklılık gösterebilir. Ne kadar çabuk uyanıp ne kadar çabuk uykuya dalacağı her çocuk için farklılık gösterebilir. Ebeveynlerin en önemli görevi çocuklarına erken yaşta iyi bir uyku alışkanlığı kazandırmak olmalıdır. Uyku problemlerinin çözülebilir olduğu unutulmamalıdır" dedi.

Süt çocukluğu döneminde uyarılarda bulunan Dr. Karakaş, "Yenidoğan çocuklar düzensiz bir uyku düzenine sahiptir ve bunun olgunlaşması yaklaşık altı ay sürer. Yenidoğan bebekler günde ortalama 16-17 saat uyumalarına rağmen bir kerede ancak 1-2 saat kadar uyurlar. Çocuklar büyüdükçe günlük uyku süresi gittikçe kısalır. Farklı çocukların farklı ihtiyaçları vardır. Altı aylık bir çocuğun bile geceleri kısa bir süre için uyanması normaldir ancak uyanıklık döneminin sadece birkaç dakika sürmesi gerekir" diye konuştu.

GECELERİ BEBEĞİNİZ VE SİZİN RAHAT UYUMANIZ İÇİN ÖNERİLER
Dr. Karakaş, geceleri bebeğin ve annenin rahat uyuması için önerilerde bulunarak, "Bebeğinizi mümkün olduğu kadar sakin ve sessiz tutmaya çalışın. Gece yarısı çocuğunuzu beslemek veya altını değiştirmek gerektiğinde onu çok fazla uyarmayın çok fazla uyandırmayın. Çocuğunuzun gündüz çok uzun süre uyumasına izin vermeyin, gün içinde çok uyuyacak olursa gece uyanık olma ihtimali daha fazla olacaktır. Bebeğinizin uykusunun geldiğine dair ilk belirtide yatağına yatırın . Bebeğinizin kendi başına uykuya dalmayı öğrenmesi gereklidir. Bebeğiniz uyuyana kadar onu kucaklamak veya sallamak geceyarısı uyandığında da aynı şeyleri yapmanızı gerektirir. Bu da çocuğunuzun uyumayı kendi başına yapabilmesini engeller. Bebeğinizi emzikle yatağa koymaktan kaçının. Emzikle uyumaya alışan bebekler de kendi başlarına emziksiz uyumayı öğrenemezler. Emzikler bebeğin emme ihtiyacını gidermek içindir. Uyku için değil. Bebeğiniz emzikle uykuya dalıyorsa yatağa koymadan önce emziği yavaşça çıkarın. Dört ila altı aylık bebeğiniz uyandığında müdahalenizi geciktirin. Bebeğinizi kontrol etmeye gitmek için birkaç dakika bekleyin çünkü bebeğiniz belki de birkaç dakika içinde uykuya yeniden dalabilir. Ağlamaya devam ederse gidip kontrol edin ancak ışığı yakmayın, oynamayın, kucaklamayın veya sallamayın. Eğer ağlama devam ederse biraz daha bekleyip tekrar kontrol edin. Kendisini neyin rahatsız edebileceğini kontrol edin. (Aç olabilir, altını ıslatmış olabilir, ateşli olabilir vb.) Çocukların uyku pozisyonu ve SIDS ( ani beşik ölümü sendromu). Amerikan Pediatri Akademisi sağlıklı çocukların sırtüstü pozisyonda yatırılmasını tavsiye etmektedir. Çünkü son zamanda yapılan çalışmalara göre sağlıklı bir çocuğun uykuda sırtüstü yatmasından doğacak herhangi bir zarar yoktur. Çocuğunuzun uyumasına yardımcı olan ilaçlardan kaçının. Zamanla ilaçlar etkisiz hale gelirler ve bebeğinizin gündüz tam uyanık olmasını engelleyebilirler. Etkileri gece ortasında bitebilir ve gece uyanmalarına neden olurlar. Bazı ilaçlar gece korkularına veya diğer uyku bozukluklarına yol açabilir. Eğer bebek hasta ise bu öneriler ertelenir. İyileştikten sonra uyku düzeninin tekrar oluşturulmasına çalışılır. Oyun çocukluğu ve okul öncesi dönem. Birçok aile oyun çocuklarının yatağa gitme zamanının günün en zor kısmı olduğunu düşünürler. Bu yaştaki bir çocuk özellikle de kendisinden daha büyük bir kardeşi hala uyanıksa yatağa gitmeye direnç gösterebilir. Oyun ve okul öncesi çocuklarının her gece 10-12 saat uykuya ihtiyaçları vardır" diye konuştu.

UYKUYA DALMADAN ÖNCE SESSİZ DÖNEM GEÇİRMESİNİ SAĞLAYIN
Çocuğun uykuya dalmadan önce sessiz bir dönem geçirmesi tavsiyesinde bulunan Dr. Karakaş "Uykudan önce sakin bir rutin geliştirin: masal okuma, şarkı- ninni söyleme, banyo gibi. Bu düzenli rutin bebeğinize uyku zamanının geldiğini hatırlatacaktır. Çalışan anne ve babalar geç saatlerde çocukları ile oynamak isterler. Uykudan önce oynanan aktif oyunlar bebekleri uyarır uykuya dalmalarını güçleştirir. Değişmeyen bir uyku planı yapın. Sabit bir uyanma saatinin olmasını sağlayın. Uyuma ve uyanma zamanı haftanın yedi günü sabit-aynı olmalıdır. Düzenli uyku ritmini sağlamak açısından uyanma saati uyuma saatinden daha önemlidir. Aynı zamanda çocuğunuzu uyandırmak da onu uyumaya zorlamaktan daha kolaydır. Çocuğunuzun en sevdiği oyuncağı veya battaniyesini yanına almasına izin verin ( güvenli olduğuna emin olmalısınız) 4) Çocuğunuzun rahat olduğundan emin olun. Odanın ısısını kontrol edin elbiseler hareketini engellememeli, uyumadan önce çocuğunuz su içmek isteyebilir, gece lambası açık bırakılabilir, kapı aralık bırakılabilir. Çocuğunuzun sizle beraber uyumasına izin vermemeye çalışın. Bu onun yalnız başına uykuya dalmasını öğrenmesini zorlaştırır. Her şikayetinde veya sizi çağırmasında çocuğun odasına gitmeyin. Odanın dışında veya kapısında durarak onunla konuşmaya çalışın" ifadelerini kullandı.

SIK GÖRÜLEN UYKU PROBLEMLERİ
Dr. Yaşar Derya Karakaş, sık görülen uyku problemlerinin başında kabus görme geldiğini de kaydederek "Kabuslar genellikle rüyaların yoğun olduğu gecenin ikinci yarısında ortaya çıkan korkunç rüyalardır. Gecede birden fazla olabilir. Kabus sona erdikten sonra çocuğunuz uyanır ve kabusu size anlatabilir. Çocuğunuz ağlayabilir korkulu olabilir fakat sizin yanında olduğunuzun farkındadır. Kabusun ayrıntılarıyla hatırladığı için yeniden uykuya dalması güç olacaktır. Kabuslarla nasıl başa çıkabilirsiniz? Çocuğunuzun yanına olabildiğince çabuk gidin. Ona yanında olduğunuz ve ona hiçbirşeyin zarar vermesine izin vermeyeceğiniz konusunda güven verin. Kendini güvende hissetmesi için küçük bir ışık yakmasına izin verin Çocuğunuz eğer çok korkmuşsa onu rahatlatın ve sakinleştirin. Kabusların çocuk tarafından gerçek sanıldığını aklınızdan çıkarmayın. Rüyasında neler gördüğünü anlatmasını isteyin. Çocuğunuz sakinleştikten sonra tekrar uyuması için onu cesaretlendirin.Gece korkuları kabuslardan daha şiddetli ve korkutucudur. Ancak çok sık görülmez. Genellikle oyun ve okul öncesi çocuklarda görülür. Uykunun en derin dönemlerinde oluşur ve genellikle çocuk uyandırılamaz. Gece korkuları kontrol edilemeyen ağlamalara terlemeye titremeye, hızlı nefes almaya çığlık atmaya tekmelemeye de yol açabilir. Çocuk hiçbir kimsenin kendi yanında olduğunu fark edemeyebilir. Sizi fark edemez ve itebilir. Gece korkuları 45 dakikaya kadar uzayabilir ancak genellikle daha kısa sürer. Çocuk tekrar uykuya dalmış gibi görülür ancak zaten hiç uyanmamıştır. Genellikle stresli ve korkulu dönemlerde daha çok görülür ve çocuk yaşadığı durumu hatırlamaz. Bu konuda öneriler ise, böyle bir durumda sakin olmaya çalışın. Çocuğunuzu uyandırmaya çalışmayın. Kendisine zarar vermemesi için gerekli tedbirleri alın. Yataktan dışarı çıkacak gibi olursa etrafını destekleyin. Kısa bir süre sonra tekrar sakin bir şekilde uykuya dalacağını unutmayın.Gece korkularının her zaman önemli bir sorunu göstermediğini unutmayın.Gece korkuları genellikle okul çağında son bulur, devam ederse doktorunuza danışın" şeklinde konuştu.

UYURGEZERLİK VE UYKUDA KONUŞMA
Uyurgezerlik ve uykuda konuşma hakkında da bilgi veren Dr. Yaşar Derya Karakaş, şunları söyledi:
"Gece korkularında olduğu gibi uyurgezerlik ve uykuda konuşma da çocuk derin uykuda iken oluşur. Çocuk etrafındakilere cevapsızdır ve genellikle uyandırılamaz. Uyansa bile olayı hatırlamaz genellikle kendi kendilerine yataklarına geri dönerler. Uyurgezerlik ailesel özellik gösterebilir. Büyük çocuklarda aynı gecede birkaç kez tekrarlayabilir. Eğer bu konuda endişeleriniz varsa veya uzun süre devam ederse doktora danışmalısınız. Çocuğunuzun kendini yaralamayacağı bir ortam hazırlayın. Çocuğun evi terk etmemesi için dış kapıları kilitleyin. Merdivenlere engel koyun. Uyandırmaya çalışmayın yavaşça yatağına yönlendirin o yatağını bulacaktır. Uyurgezerlik ve uykuda konuşma da genellikle çocuğunuz fazla yorulduğunda veya stres altındaysa oluşur. Çocuğunuzun düzenli uyumasını sağlayarak uyurgezerlik ve uykuda konuşmayı engelleyebilirsiniz."
Diş gıcırdatma konusunda da uyarılarda bulunan Dr. Karakaş, "Çocuklarda sık görülür, genellikle dişlere için zarar vermez. Sıkıntı ve gerginlik ile ilişkili olabilir. kısa bir süre içinde kaybolur. Bununla birlikte yeni bir stresli durumda tekrar ortaya çıkabilir.Çocuğunuzun uyku problemleri ile başa çıkmak zorlayıcı olabilir. Çocuğunuz sizi bütün gece uyanık tuttuğu zaman altüst olmanız kaçınılmazdır. Anlayışlı olmaya çalışın. Bazen özellikle de boşanma, yeni kardeş, okul problemleri gibi stresli bir dönemde ebeveynlerin verdiği olumsuz tepkiler problemleri daha da kötüleştirebilir. Eğer problem devam ediyorsa çocuğunuzun uyumasına engel olan fiziksel veya duygusal bir neden olabilir. Yardıma ihtiyacınız olduğunu düşünüyorsanız bir uyku günlüğü tutun ve doktorunuzla sorunları tartışın. Çoğu uyku problemlerinin sık görüldüğünü zamanın ve doktorunuzun yardımı ile üstesinden gelebileceğinizi unutmayın" dedi.

Uyanma, kabuslar ve uyurgezerliğin sık rastlanan sorunlar olduğunu kaydeden Dr. Karakaş, "Daha büyük çocuklarda yatağını ıslatma da sorun olabilir. Çocuklar ihtiyaç duydukları uyku süresi ve uykuya dalma süresi açısından farklılık gösterebilir. Ne kadar çabuk uyanıp ne kadar çabuk uykuya dalacağı her çocuk için farklılık gösterebilir. Ebeveynlerin en önemli görevi çocuklarına erken yaşta iyi bir uyku alışkanlığı kazandırmak olmalıdır. Uyku problemlerinin çözülebilir olduğu unutulmamalıdır" açıklamasında bulundu.