SDÜ Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Alper Kuşçu, son yıllarda yapılan çalışmalarda günde iki üç adet ya da iki bardak elma suyu tüketiminin alzheimer ve parkinson hastalığının ilerlemesini engellediğinin ortaya konulduğunu söyledi.

Elmada bulunan apigin adı verilen antioksidan özelliği yüksek madde sayesinde özellikle astım ve birçok insanın muzdarip olduğu alerjik reaksiyonların engellendiğini aktaran Kuşçu, “Günde bir elma tüketmeyle kanser riski de azalıyor. Kolon kanserinde yüzde 20, göğüs kanserinde yüzde 18, yumurtalık kanserinde yüzde 15 ve prostat kanserinde yüzde 9 oranında engelleyici etkisi olduğu tespit edildi. Elma tüketimi kötü kolesterolü düşürüyor, iyi kolesterolün miktarını yükseltiyor. Kalp çarpıntısı riski yüzde 40 azalıyor. Yine günde bir elma tüketen bayanlarda TİP 1 diyabetin yüzde 28 oranında azaltıldığı çalışmalarda ortaya konulmuş” dedi.

ELMA AĞIR METALLERİ VÜCUTTAN ATIYOR

Elmadan elde edilen pektin bileşenleri verilen kişilerde radyasyon oranının yüzde 62 azaldığını belirten Kuşçu, “Günümüzde ister istemez radyasyona maruz kalıyoruz. Düşük maruz kaldığımız radyasyonlara karşı günlük tüketeceğimiz elma sayesinde en az şekilde etkilenmemiz mümkün.

Pektin içerikli elma gibi ürünleri tüketerek ağır metallerin vücuttan atılması da mümkün. Pektin, metalleri bünyesinde tutarak vücuttan dışarı atılmasını sağlıyor. Endüstrileşmiş ağır sanayinin olduğu bölgelerde yaşayan insanlar ağır metal kontaminasyonuna maruz kalıyorlar. Ağır metalleri taşıyan tarımsal amaçlı sularla sulanmış meyve ve sebzelerin yine o bölgede deniz ve göletlerde ağır metallerin balık tüketimiyle civa, kurşun gibi ağır metaller insan vücuduna taşınabiliyor. İşte pektin sayesinde bu metallerin toksit etkilerinden kurtuluyoruz” diye konuştu.