Harvard Üniversitesi, Türkiye’nin sağlık alanındaki dönüşümünü model olarak gösterdiği bir rapor yayınladı.
Dünyanın en köklü üniversitelerinin başını çeken Harvard Üniversitesi Türkiye’nin sağlık alanındaki dönüşümünü tüm dünya ülkelerine model gösterdi. Harvard Üniversitesi Halk Sağlığı Fakültesi yayınladığı son raporunda Türkiye’nin dönüşen sağlık sisteminin ele alarak Türkiye’nin başarısını rapor etti. Raporda “Türkiye’nin tecrübesi gösteriyor ki adanmış bir liderlik sayesinde gelişmekte olan ülkeler aynı anda hem "evrensel sağlık kapsamı"nı temin edebilir, hem de halk sağlığı, finansal risklerden insanların korunması ve hasta memnuniyetinin artırılması gibi tüm ülkelerin hedeflemesi gereken sağlık sistemi başarılarına ulasabilir” denildi. Harvard Üniversitesi Halk Sağlığı Fakültesi’nin Twitter sayfasından duyurduğu raporu Twitter hesabında paylaşan Eski Sağlı Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ, “Türkiye’nin sağlık alanındaki başarısı Harvard tarafından rapor edildi” ifadelerini kullanarak duyurdu. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Recep Akdağ, raporun Türkiye açısından önemli olduğunu belirterek, “Bu raporla sağlıktaki üç ana noktayı değerlendirerek Türkiye’nin başarısı tüm dünyaya raporlanmış oldu. Bunu daha önce Dünya Sağlık Örgütü ve diğer kuruluşlar da yapmıştı” dedi.
Üç ana noktaya dikkat edilerek raporların hazırlandığını söyleyen Akdağ, “Raporlanacak sistemle ilgili üç ayrı noktaya önem veriliyor. Bu üç ana noktanın ne olduğuna gelirsek birincisi vatandaş sağlık hizmetinden ücretsiz yararlanması gerekiyor. Vatandaşın hiçbir zaman altından kalkamayacağı bir para ödememelidir. Bazı küçük katkılar ödeyebilir ama evini satacak kadar altından kalkamacayağı bir sıkıntıya düşmemelidir. Biz sağlık sistemini bu şekilde değiştirdik. Vatandaş bütün hastanelerden hizmet alabilir. Belki çok nadiren böyle sıkıntılar karşımıza çıkıyor olabilir ama bu geçmişte oldukça yaygındı. Eğer ağır bir hastalığa yakalandıysanız perişan olduğunuz anlamına geliyordu. Bu Türkiye’de ortadan kalktı. İkincisi bebek ve anne ölümleri açısından ilerlemeniz lazım. Türkiye, anne ve bebek ölümlerinin en hızlı şekilde azaltmasıyla bütün dünyaya örnek oldu. Üçüncüsü vatandaşın memnuniyeti. Biz iktidara geldiğimizde vatandaşın sağlık alanındaki memnuniyeti yüzde 39 idi. 2012 yılı sonunda sağlık sisteminin dönüşümünü tamamladığımızda vatandaş memnuniyeti yüzde 75’e çıktı. Şimdi mutlaka sistemde ufak tefek aksayan noktalar olabilir. Bununla ilgili çalışmalar Başbakanımızın yakın zamanda açıklayacağı beyannamemizde ortaya çıkacak. Sistemle ilgili ufak tefek arızalar yine AK Parti hükümeti onarmaya devam ederek mükemmel bir sağlık sistemiyle yolumuza devam edeceğiz” diye konuştu.

“YEDİ DÜVELE SAĞLIKTA DÖNÜŞÜMÜ ANLATIYORUZ”
Gittikleri ülkelere sağlık sistemini anlattıklarını ifade eden Recep Akdağ, “Ben bakanlıktan ayrıldıktan sonra da dünyanın dört bir tarafında tabiri caizse yedi düvele iyi bir sağlık sistemi nasıl olur, sağlık sisteminizi nasıl dönüştürülebilirsiniz bunları anlatıyorum. Güney Afrika’dan Bahreyn’e, Ürdün’den İran’a, Vietnam’dan Meksika’ya varıncaya kadar. Türkiye şu anda gerek Dünya Sağlık Örgütü gerekse Dünya Bankası tarafından gerekse de son raporda olduğu gibi Harvard Üniversitesi gibi dünyanın en itibarlı üniversiteleri tarafından sağlık sisteminin mükemmelliği ile dünyaya örnek gösterilen bir ülke olduk. Biz bununla iftihar ediyoruz.
Harvard Halk Sağlığı Fakültesi’nin raporu ve benzer raporlar Türkiye’nin dünyada model alınacak bir ülkesi olarak gösteriyorlar. Özellikle orta ve orta yüksek gelirli ülkeler açısından. Herkes sağlık sigortası kapsamına alındı. Yeşil kartlılar daha iyileştirilmiş durumdalar. Yaygın bir aile hekimliğimiz var. Vatadandaşımız ücretsiz bir şekilde kara ambulansın dışında hava ambulansını kullanabiliyorlar. Önümüzdeki dönemde şehir hastanelerimizin tamamlanması ve personel sayımızı geliştirerek çok daha iyi bir sağlık sistemine sahip olacağız.
AK Partimizin 2002 yılında iktidara gelir gelmez biz insanımın ihtiyaç duyduğu hangi alanlar varsa o alanlara derhal yoğunlaştık. Vatandaş nerede sıkıntı yaşıyorsa biz o sıkıntıları çözmeye yoğunlaştık. Sıkıntıların en başında da sağlık hizmetleri geliyordu. O dönemde bir ambulans ihtiyacınız olursa ambulans gelmez hastanenin kapısında bekleşirdiniz. İşçilerimize sen işçisin bu hastaneye giremezsin derlerdi. Para vermeden hizmet alamaz perişan olurdunuz. Dolayısıyla biz çok süratli bir şekilde sağlıkta dönüşüm programını başlattık” şeklinde konuştu.
(İHA)