Uzmanlara göre günlük yaşamda “Depresyon” sözcüğü, mutsuzluk, hüzün ve sıkıntı sözcüklerin yerine sık olarak kullanılmaktadır. Ancak mutsuzluk, üzüntü, sıkıntı, engellenmişlik, kendine güvensizlik normal insani duygulardır. Gün içerisinde hepimiz kendimizi kederli ve üzgün hissedebiliriz. Bu sebepten her umutsuzlukta depresyondayız denmemeli…

Depresyonun yaşam boyu görülme sıklığı yaklaşık olarak %10–15 civarındadır. Depresyon herhangi bir yaş grubunu etkileyebilir. En sık 20 ile 45 yaşları arasında görülür. Kadınlarda erkeklere göre iki kat daha sık gözlenir.

Araştırmaya göre, dünya çapında yaklaşık 100 milyon kişi depresyonla boğuşuyor. Yalnızca ABD'de 16 milyon civarında depresyon hastası bulunduğu, bunların yüzde 70'inin ise terapi ya da ilaç tedavisi görmediği belirtiliyor.

PEKİ NASIL ANLARIZ DEPRESYONDA OLDUĞUMUZU?
Depresyonun en dikkat çekici belirtisi çökkün ruh halidir.
Devamlı üzüntü hali,
Hayata karşı isteksizlik,
Tükenmişlik hiss (enerji kaybı),
Gelecekten ümitsizlik,
Sık ağlamalar,
Kendini değersiz ve çaresiz hissetme,
Unutkanlık ve yoğunlaşma bozukluğu,
Uyku bozuklukları,
Kilo değişiklikleri,
İntihar eğilimleri,
Yavaş konuşurlar,
Sorulara kısa  ayrıntısız yanıt verme,
Parasal ve sağlık sorunlarına dair aşırı endişeler.
Depresyon, kişinin zihinsel faaliyetlerinde de önemli ölçüde değişikliklere yol açmaktadır. Uygunsuz pişmanlık, değersizlik ve suçluluk Kişinin kendisi ile ilgili olumsuz bir bakış açısı vardır.
Kişi için normalde zorlanmadan yaptığı günlük işler bile artık altından kalkamayacak görevler gibi gelir.

DEPRESYONDAN KORUNMAK İÇİN NE YAPMAK GEREKİR?
Uyku: Düzenli ve kaliteli uyku alışkanlığına sahip olmak kişiyi stresten ve yorgunluktan uzak tutar. 

Alışkanlıklar: Aşırı kafein, sigara ve alkol tüketiminden uzak durun. Bitki çaylarını deneyin hem uyku da yapar rahatça uyursunuz.

Düzenli egzersiz ve spor: Özellikle açık havada yapılan düzenli egzersiz ve yürüyüşler sizi depresyondan koruyabilir. Hiç bir şey yapamıyorsanız çıkın yürüyüş yapın nefes alın.

Beslenme: Vitamin ve mineral açısından zengin besinler tüketmek sizi enerjik tutacaktır.  Ayaküstü atıştırmalardan uzak durun, erken kalkın ve az miktarda sık aralıklarla sağlıklı beslenmeye dikkat edin. Çok fazla yiyip depresyon sonrası aşırı kilodan dolayı tekrar depresyona girmek istemiyorsanız dikkat şart.

Kendinize zaman ayırın: Teknolojinin gelişmesi ve rekabetli iş ortamları kişinin yaptığı işi evine kadar getirmiş ve yedi gün yirmi dört saat çalışır olduk. Bu durum kişinin aşırı baskı hissetmesine ve yoğun stres yaşamasına neden olmaktadır. Kendinize sizi mutlu edecek aktivitelere ve gezilere zaman ayırın, bedeninizi koruyun. Bakım yapın kendinize en basitinden oje sürmek bile güzeldir bayanlar. Baylar da halı saha maçına gidebilir mesela… hem yorgunluk verir uyursunuz, hem egzersiz yapmış olursunuz hem de sevdiğiniz bir şeyle uğraşmış olursunuz…

Aile ve arkadaş çevresi: Duyguların ve düşüncelerin ifade edilebildiği, sevgi ve saygının hakim olduğu, güzel paylaşımların yaşandığı insan ilişkilerine sahip olmak sizi depresyondan koruyacak eşsiz bir değerdir.

TIP DİLİNDE TEDAVİ NASIL OLUYOR BİR DE BUNA BAKALIM
Hekimlerce uygulanan bilinen tedavi yöntemleri :
=>Psikoterapi 
=>Antidepresan İlaçlar
=>Elektrokonvulsif Terapi(EKT)
Psikoterapi, tedavide önemli bir rol oynar. Antidepresan ilaçlar beyindeki çeşitli maddelerin seviyesini artırmak suretiyle etki ederler. Bazı maddelerin beyindeki miktarlarındaki azalma depresyona yol açabilir. Bu maddelerin beyindeki düzeylerinin dengelenmesi hastalığın tedavisinde rol oynar. Antidepresan ilaçların 6 ay ile 1 yıl arası kullanılması gerekmektedir.
EKT insanlarda gereksiz yere korku uyandıran bir tedavi yöntemidir. EKT genelde antidepresan ilaçlara yanıt vermeyen veya ilaç kullanamayacak hastalar için en iyi seçimdir.
Depresyonun tedavisi hem doktor hem de hasta için sabır ve sebat gerektirmektedir.

devamı 2.sayfada...


Bu durumdan kurtulunca aslında ne kadar boş düşündüğünü ve pişman olacağını herkes sık sık söyler. Siz de “sen hiç yaşadın mı bu durumu da konuşuyorsun” demek ister ama diyemez. Haklısınız arkadaşlar çok haklısınız ama bunu yaşayan biri olarak bence en yakın zaman da kendinizi dışarı atın ve eğlenmeye bakın. Tek kalmamaya çalışın herkes sizin kanatlarınızın altında olamaz tabi ki. Yeni çevreler oluşturun part time olsun ama bir iş olsun kafa yoracak bir şeyler bulun… bunlar tamamen kendi düşüncem hiçbir tıbbi dayanağı yok ama en azından yaşanmış olaylardan esinlenilmiş.

Ve ilaçlar…
İlaçların hiçbir etkisi yok demiyorum ama eğer daha yolun başındaysanız ilaçları bir köşeye atın… tek başınıza bu yolda iyi sonuç alamayacağınızı da bilin tabi… gerekirse çevrenizdeki insanlarla beraber doktora gidin ve görüşün. İki tarafta ne yapması gerektiğini daha iyi anlar ve yardımcı olur. Aksi takdirde siz depresyondayken çevrenizdekiler de depresyona girebilir. Sonra siz onlarla uğraşmak zorunda kalırsınız ?

YARDIM ET DEPRESYONU YEN…
ABD’de yapılan araştırma, olumlu davranışları günlük hayatın bir parçası haline getirmenin insan psikolojisi üzerinde ''iyileştirici'' etkisi olduğunu ortaya koydu.
Araştırmaya göre, depresyon geçiren ya da depresyona meyilli kişiler, başkalarına yardım ederek, nazik davranarak, sahip olduklarına şükrederek ve hayata iyimser bakarak kendileri hakkında daha olumlu düşünceler edinebiliyor.
Olumlu düşüncenin iyileştirici etkisi sayesinde depresyonun ''masrafsız'' ve ''ilaçsız'' bir biçimde tedavi edilebileceğine dikkati çeken araştırma, depresif kişilerin günlük yaşamlarının 10 dakikasını bile olumlu davranışlara ayırmalarının onlara uzun vadede yarar sağlayacağını vurguluyor.