Hastaların yarısında iki kulakta da ortaya çıkabilen kulak çınlamasının nedenleri ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi veren Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Fuat Bulut, vatandaşları yüksek sese maruz kalmamaları konusunda uyardı. Kulak çınlamasının en yaygın görüldüğü rahatsızlığın çoğu zaman ani veya uzun süreli yüksek sese bağlı işitme kaybı olduğunu kaydeden Bulut, özellikle çok yüksek ve şiddetli müziğin olduğu ortamlarda bulunma sonucu oluşan tinnitusun dinlenme ile geçse de bazı kişilerde kalıcı olabileceğini belirtti. Kulak çınlamasının neden olduğu önemli bir başka hastalığın da ani işitme kaybı olduğunu ifade eden Bulut, “Hipertansiyon, stres, alkol ve kafein gibi tansiyonu yükselten faktörler, çınlama sesini daha da fark edilebilir hale getirebilir. Kulak çınlaması devamlı hale gelir, işitme kaybı ya da baş dönmesi oluşursa mutlaka doktora danışılmalıdır” diye konuştu.

Op. Dr. Fuat Bulut, kulak çınlamasının birçok nedeni olabileceğini belirterek, bunun için hastanın mutlaka uzman bir doktor tarafından kontrol edilmesi gerektiğini söyledi. Bulut, kulak çınlaması nedenlerini şöyle sıraladı:

“Kulak çınlamasının en önemli nedenleri; damarsal hastalıklar, sinir-kas hastalıkları, enfeksiyon hastalıkları, kulak sinirinden kaynaklanan nedenler, merkezi sinir sistemi hastalıkları, yaşlılığa bağlı gelişen işitme kaybı, yüksek sese maruz kalma, kemikçik sistem bozukluğu, tümörler, dış kulak kanalından kaynaklı nedenler, özellikle kulak kiri ve kulağı kaşımak için kullanılan cisimler, metabolik kaynaklı nedenler, tiroid hastalıkları, kolesterol yüksekliği, şeker hastalığı, vitamin B12, çinko, bakır, demir eksikliği, nörolojik nedenler, ilaç kullanımı ile ilgili nedenler, aspirin, bazı antidepresan ve kanser ilaçları, ağır metallerdir.”

Kulak çınlamalı hastaların kulak-burun-boğaz ve baş-boyun bölgesinin detaylı olarak muayene edilmesi gerektiğini dile getiren Dr. Bulut, kulak çınlamasının değerlendirilmesinde hastanın hikayesinin büyük önem taşıdığını söyledi. Bulut, “Çınlamanın nerede olduğu, nasıl bir özellik gösterdiği, birlikte baş dönmesi, işitme kaybı belirtilerinin olup olmadığı, psikolojik ilaçlar alıp almadığı, aile hikayesinde alerji, şeker ve sara hastalığı, işitme azlığı mutlaka araştırılmalıdır. Özgeçmişte kafa travması, kulağa toksik ilaç kullanımı sorgulanmalıdır. Kulak çınlamalı hastaların tanısı için aynı zamanda geniş bir laboratuar incelemeye ihtiyaç vardır” şeklinde konuştu.

“STRESİ KONTROL ALTINA ALIN”

Kulak çınlaması tedavisinde amacın çınlamayı tamamen ortadan kaldırmak veya bu sesi olabilecek en az düzeye indirmek olduğunu belirten Dr. Bulut, bunun için stresi kontrol altına almak gerektiğini söyledi. Dr. Bulut, “Çünkü stres, kulak çınlamasını daha da kötüleştirebilir. Aspirin kullanımı kısıtlanmadır. Alkol ve sigara kullanılmamalıdır. Çay ve kahve kullanımı azaltılmadır. Kulak çınlamasına işitme kaybı eşlik ediyorsa, işitmeye yardımcı cihazlar dışarıdan gelen sesleri çoğaltarak, kulak çınlamasının gürültüsünü daha az belirgin hale getirebilir. İnatçı bazı durumlarda tedavi için cerrahi müdahale de gerekebilir” ifadelerini kullandı.