Bu rahatsızlığı Eylül ayında üniversite bünyesine kazandırdıkları modern cihazlarla tedavi eden Uzm. Dr. Cem Üngör, “Çene eklemi rahatsızlarının görülme sıklığı modern toplumlarda gün geçtikçe artmaktadır. Günlük yaşamda karşılaşılan sorunlar ve ruhsal gerginlik, diş sıkma ve gıcırdatma alışkanlıkları, diş kayıpları, diş çapraşıklıkları, hatalı dolgu, protezler, çeneye gelen darbeler ve bazı hastalıklar çene eklemi rahatsızlığına yol açmaktadır. Ayrıca bu hastalığın en önemli nedenlerinden biri de stres ve çok konuşmak ve hormon yapısı” dedi.
BİR ÇOK KİŞİ BİLMİYOR, YANLIŞ DOKTORA GİDİYOR
Çene eklemi rahatsızlığını bir çok kişinin bilmediğine dikkat çeken Üngör, “Çene eklemi rahatsızlığını bir çok kişi bilmediği için hastalarımız kulak burun boğaz doktorlarına veya daha farklı doktorlara gidiyorlar.” Diye konuştu.
KARADENİZ’DE Kİ HASTALARIN YÜZDE 80’İ KADIN
Türkiye’de bu hastalığın tedavisinin sadece 3 noktada yapıldığına dikkat çeken Üngör, “Eylül ayında hizmete giren cihazımız sayesinde artık bizde bu hastalığın tedavisini yapıyoruz. Bu noktada yaklaşık 500 hastamız takip aşamasında. Bunların yüde 80’i kadın. Bu hastalık dünyada baktığımızda özellikle kadın ve asker grubundan çok oluyor” dedi.
Çene eklem rahatsızlıklarının oluşumunda çok yönlü etkenlerin rol oyması tanı ve tedaviyi güçleştirdiğine dikkat çeken Üngör, “Son yıllarda manyetik rezonans görüntüleme tekniğinin gelişmesi çene eklem rahatsızlıklarını tanısını önemli katkılar sağlamıştır.
Alt ve üst dişler arasında uygulanana koruyucu plaklar, uygun olmayan dolgu ve protezlerin düzeltilmesi, diş çapraşıklarının düzeltilmesi ve eklem içine ilaç uygulaması hastalıklarının büyük çoğunlunun tedavi için yeterli olmakta ve hastalığının ilerlemesini önleyebilmektedir” dedi.
AMELİYATA GEREK KALMADAN TEDAVİ
Üngör, sözlerini şöyle tamamladı:
“Teknolojik gelişmelerle birlikte diz ve vücudun diğer büyük eklemlerinin rahatsızlıklarının tanı ve tedavisinde de uygulanmakta olan eklem antroskopisi çene eklemi rahatsızlıklarının tanı ve tedavisinde de uygulanmaya başlamıştır. Bu yöntemde küçük bir kamera yardımıyla eklemin iç yapıları doğrudan incelenmekte ve minyatür aletler yardımıyla ameliyata gerek kalmadan hastalıkla ekmelin tedavisi mümkündür. Bu yöntem açık eklem operasyonlarının karşılaşılan riskler önlenmekte ve tedavi süresi kısaltılarak hastaların günlük yaşamlarına hızla geri dönmeleri sağlanmaktadır.
Bununla birlikte ileri düzey rahatsızlıklarının görüldüğü hastaların tedavisi için açık eklem operasyonları uygulanmaktadır” dedi.
KAYNAK: 61SAAT.COM
