Kendi oğlu Rüzgar, prematüre doğunca süt verme sorunu yaşayan anne Yıldız Akıncı, daha sonra donör süt uygulamasına katıldı ve 19 çocuğa ’Süt Annelik’ yaptı. 
Şişli Memorial Hastanesi 17 Kasım Dünya Prematüre nedeniyle ’Bir Damla Hayat’ etkinliği düzenlendi. Hayata tutunmaya çalışan bebeklerin yaşadıklarına dikkat çekmek ve bu konuda farkındalığı arttırmak için yapılan etkinlikte konun uzmanları, aileler ve prematüre çocuklar bir araya geldi. Etkinliğe 19 çocuğa süt annelik yapan Yıldız Akıncı ve süt kardeş olan 19 çocuk da katıldı.
19 çocuğa ’Süt Annelik’ yapmanın çok güzel bir duygu olduğunu dile getiren Yıldız Akıncı, ’’Benim çocuğum da prematüre doğdu. 8 hafta erken doğdu. İlk doğduğu zaman ben ona süt veremedim. Doktorumuz bize donör süt uygulamasından bahsetti. Oğlum birkaç gün başka süt anneden süt aldı. İlk zamanlar sütüm çok azdı. Daha sonra süt sağarak düzenli şekilde oğluma süt vermeye başladım. Yoğun bakımda yapabileceğim başka bir şey yoktu. İlk günler süt verememek benim için büyük bir olaydı. Oğluma süt veren kişinin yaptığı iyilik hep aklımda kaldı. Dedim ki; benimde bir gün çok sütüm olursa bağışlayacağım. Düzenli sağdığım için çok fazla sütüm oldu. Bu sütlerin oğlumun alabileceğinden fazla olduğunu gördüğümde hastaneye bağışlamaya başladım. Her şey bu şekilde başladı. Önce evde sağdığım sütlerin fazlasını getirdim. İşime başladım. Ofiste sağdığım sütler hastaneye, evde sağdığım sütler oğlum Rüzgar’a diye ayırmaya başladım. Dağıtımı kimi zaman kendim getirip hastaneye bırakıyordum. Onları dondurup özel koşullarda taşımamız gerekiyordu, kimi zaman da süt alan çocukların aileleri süt hazır olduğunda ofise gelip alıyorlardı’’ diye konuştu.

’’19 TANE MİNİK CANA DOKUNMUŞ OLDUM’’
Bu kadar sayıda çocuğa ulaşacağını tahmin etmediğini söyleyen Akıncı, ’’Toplam 19 çocuk süt kardeşi diyebiliriz. Ben rakamın buraya ulaşabileceğini tahmin edememiştir. 19 tane minik cana dokunmuş oldum. Benim için tarif edilecek bir duygu değil. Anne sütü çok önemli. Çocuğun yetişmesi için çok önemli. Benim bütün çabam, çocuğumun anne sütü alabilmesi üzerineydi. Bazı koşullarda bunu yapamayan anneler oluyor. Hastaneye bağışladığım sütler için çok mutluyum. Bunu yapabilecek olan kim varsa yapmasını tavsiye ediyorum’’ ifadelerini kullandı.
Etkinlikte konuşan Memorial Şişli Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıklar Uzmanı, Yenidoğan ve Yoğun Bakım Sorumlusu Doç. Dr. Ercan Tutak, ’’Bu günün amacı; aslında doğduklarında yaşayacak mı? Yaşamayacak mı? Endişesi içinde ismi bile konulmayan minik savaşçıların, verdikleri savaşı desteklemek. Bugün karınlarında taşıyan, yoğun bakım süreçlerinde sürekli yanlarında duran, canlarından bir parçayı kuvözlerin içinde bırakıp evlerine giden annelerin günü. Erken doğan bebekleri bekleyen çok sorunlar var. Akciğer sorunları; akciğerleri gelişmediği için daha doğumdan itibaren akciğerleri geliştiren bazı maddelerin verildiği, göbek kateterleri, kan alınma gibi sıkıntılı işlemlerden geçtikten sonra aileye ancak verebildiğimiz ve bu süreci birlikte atlattığımız dönem’’ dedi.

"PREMATÜRE BEBEK YENİDOĞAN YOĞUN BAKIM UZMANININ ELİNDE DOĞMALI"
Prematüre bebeğin doğumun önlemesine yönelik Kadın Doğum Uzmanlarının alabilecek bir takım tedbirlerin olduğunu söyleyen Doç. Dr. Tutak, ’’İyi merkezlerde takip edilen, özellikle gebelik tansiyonu, gebelik şekeri, diyabeti olan ikiz veya üçüz gebelikler olduğunda, bunların erken doğumu yüksek olan gebelikler olduğu için özel merkezlerde takibi gerekir. Her şeye rağmen beklenmedik şekilde erken doğan bebekler ise, mutlaka yenidoğan yoğun bakım uzmanının olduğu, tam teşekküllü, diğer yardımcı branşların olduğu merkezlerde takip edilmesi gerekir. Sadece sağ kalım değil, sağlıklı sağ kalım oranlarının çok arttıracaktır. O yüzde biz diyoruz ki, prematüre bebek yenidoğan yoğun bakım uzmanının elinde doğmalı’’ şeklinde konuştu.

"DONÖR SÜTLER ÇOK ÖNEMLİ"
Prematüre bebeklerin bakımında sık karşılaştıkları sorunlara değinen Doç. Dr. Tutak, "Bakımında en sık karşılaştığımız sorun; akciğerleri gelişmediği için solunum cihazıyla akciğerlerini açık tutmak. Akciğeri geliştiren bazı maddelerin verilmesi. Bu süreci atlatana kadar kanın oksijenlenmesini sağlamak, bebeğin beslenmesini sağlamak. Büyümesi için en önemli koşullardan biri şüphesiz anne sütü. İlk günlerde ne yazık ki anne sütü olmuyor. Bu sıkıntıyı yaşamış olan annelerden aldığımız donör sütler çok önemli. Donör süt ile bebeğin bağışıklık sistemini güçlendirecek faktörler geçer. Mama gibi sindirimi zor olan besin değildir. Anne sütü bebeğin canından bir parçadır. Yaşayan bir sıvıdır. O yüzden erken doğan bebeklerde beslenmede kendi anne sütü ilk tercihtir. Ancak kendi anne sütü yoksa bir başka annenin sütü olması çok önemlidir. Prematüre bebeklerde görülen diğer komplikasyonlardan işitme ve görme ile ilgili problemlerde de mutlaka ilgili branşların zamanında tenkit etmesi ve gerekirse önceden önlem alması komplikasyonların önüne geçecektir" dedi.
(İHA)