Trabzon’da Kaşüstü mevkiinde hizmete giren Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Trabzon’da bir ilkleri başarmaya devam ediyor. ESWL (vücut dışından gönderilen şok dalgaları ile taş kırma) cihazının hizmete girdiği hastanede yine bir ilk gerçekleştirilerek ilk defa kapalı böbrek taşı ameliyatı yapıldı. 
Hastanenin Üroloji Kliniği doktorlarından Op. Dr. Uğur Öztürk, Op. Dr. Ahmet Özgür Güçtaş yaptıkları ortak açıklamada her iki yönteminde önemine dikkat çekti.



Öztürk ve Güçtaş ESWL yöntemiyle ilgili şu bilgileri verdiler:
“ESWL, vücut dışından gönderilen şok dalgalarının üriner sistemdeki taşlar üzerine odaklanması ile bu taşların kırılmasını sağlayan bir yöntemdir. Bu yöntem bir ameliyat değildir. Hasta yatar vaziyette iken yan tarafına üzeri jel ile kaplı bir su yastığı temas etmekte ve gönderilen şok dalgaları taşa odaklanmaktadır. Amaç, taşları yeterince küçük parçalara ayırarak idrar yollarından kendiliğinden düşmesini sağlamaktır.

ESWL işlemi nasıl uygulanır?

Hasta ESWL cihazının yatak benzeri masasına yatar ve yatış şekli bu masanın ortasında yeralan su yastığının taşın bulunduğu bölgeye denk gelecek şekilde ayarlanır. Şok dalgaları bu su yastığının içerisinden hastanın vücuduna gönderilecektir. Hasta ESWL masasına yerleştirildikten sonra bir x-ray cihazı ya da ultrasonografi yardımı ile taş belirlenir ve şok dalgalarının taşa tam isabet edeceği şekilde odaklama yapılır.

ESWL her hastaya uygun mudur?

ESWL gebeler ve kanama bozukluğu olanlarda kesinlikle uygulanmaz.  İdrar yolu enfeksiyonu olanlarda önce enfeksiyon tedavi edilmeli sonra ESWL uygulanmalıdır. Taşa yakın bölgedeki aort anevrizması varsa önce bu tedavi edilmelidir. Kalp pili olanlarda ESWL uygulanırken dikkatli olunmalıdır. Aşırı şişman ve vücudunda ciddi şekil bozukluğu olan kimseler taş odaklaması yapılamayacağından ESWL için uygun adaylar değildir.

ESWL`nin avantajları nelerdir?

• Etkili ve güvenlidir.
• Cerrahiye gerek bırakmadan tedavi sağlar. 
• Vücutta yara oluşturmadan tedavi eder.
• İyileşme süresi çok kısadır.
• Etkinliği milyonlarca insan üzerinde gösterilmiştir.


ESWL böbreğe zarar verir mi?

ESWL tedavisinin uzun dönemde böbrekte bıraktığı hasar çok azdır veya yoktur. 3–4 seans sonrasında kırılıp temizlenmeyen taşlarda ESWL tedavisine devam etmenin gereği yoktur. Çok büyük taşlarda tek seansta taşların ortadan kaldırılabildiği Perkütan Nefrolitotomi denilen modern cerrahi yönteme başvurmak gereklidir. ESWL sonrasında idrarda hafif kanama olağandır ve birkaç gün içerisinde düzelir. Ciddi böbrek kanamaları nadirdir ve özellikle kanama bozukluğu olan kimselerde görülebilir. ESWL sonrasında görülebilecek önemli sorunlardan birisi büyükçe taş parçalarının idrar kanalından geçemeyerek kanalı tıkaması ve idrar akışını durdurmasıdır. Bu durum oldukça ağrılı seyredebilir. Bu durumda kanalı tıkayan taş parçalarına ek ESWL uygulaması yapılabilir ya da endoskopik yöntem ile idrar kanalı taştan arındırılır.

ESWL sonrasında yapılması gerekenler nelerdir?

İşlem sonrasında hastanın günlük yaşantısından geri kalmasının gereği yoktur. Ortaya çıkan taş kırıntılarının dökülmesi için kişinin hareket etmesinin ayrıca önemi vardır. İşlem sonrasında hastanın yapması gereken en önemli şey bol su içmektir. Bol idrar üretimi taş parçacıklarının böbrekten kolay atılmasını sağlarken idrar yolu enfeksiyonu gelişme riskini de ortadan kaldırır. Doktorun belirleyeceği süre sonrasında taşın durumu kontrol edilir ve gerekirse ek seanslara devam edilir”

KAPALI BÖBREK TAŞI AMELİYATI
Kapalı böbrek taşı ameliyatı ilgili olarak ise, “Böbrek taşı tedavisinde, eğer böbrekteki taş ESWL (taş kırma) veya kapalı yöntemler ile (fleksible üreteroskopi) tedavi edilemeyecek büyüklük veya yerde bir taş ise günümüzde en uygun tedavi seçeneği perkütan nefrolitotomi (kapalı böbrek taşı ameliyatı) yöntemidir. Sayılı merkezlerde yapılmaktadır. Bu yöntemde vücut dışından (böğürden) böbreğe yaklaşık 1 cm’lik delik açılarak girilir ve büyük taşlar bu delikten yerleştirilen özel cihazlar ile önce kırılır daha sonra vücut dışına alınır. Bu ameliyat yönteminin en büyük avantajı büyük taşların tedavisinde kolaylık sağlamasının dışında vücutta büyük bir kesi olmadığı için ameliyat sonrası ağrı ve hastaların günlerce yatağa bağlı kalması gerekmez. Açık ameliyatlara göre nekahat dönemi daha kısadır.