Normal bir gebeliğin yaklaşık 40 hafta sürdüğünü ve gebeliğin 37. haftasından önce olan doğumlara 'Erken doğum', bu şekilde doğan bebeklere ise, ‘prematüre bebek' denildiğini dile getiren Op. Dr. Aydın Ilgın, bu tür bebeklerin doğum ağırlıklarının da 2 kilo 500 gramdan az olduğunu kaydetti. 17 Kasım Prematüre Günü öncesi, erken doğum sebepleri ve önlenmesi için alınacak tedbirler hakkında bilgi veren Ilgın, bu durumlarda özellikle belde ve kasıklarda oluşan ağrılara dikkat edilmesi tavsiyesinde bulundu.

Ilgın, istirahat ile geçmeyen, belde ve kasıklarda adet sancına benzer ağrıların, vajinal akıntı miktarında artış, su gelmesi, vajinal kanama gibi belirtilerin erken doğuma işaret edebileceğini belirterek, “Erken doğumun tam olarak nedeni bilinmemekle birlikte bazı risk faktörlerinin olduğu da bir gerçektir. Erken doğuma neden olan risk faktörleri; gebeliğin son haftalarında görülen idrar yolu enfeksiyonu, vajinal enfeksiyonlar, çoğul gebelikler, bebeğin suyunun fazla olması, doğumsal rahim kusurları, miyomlar, hamilelikte görülen vajinal kanama, anne adayında ortaya çıkan kansızlık, tansiyon yüksekliği, önceki gebelikte erken doğum hikayesi, 17 yaş altı 35 yaş üstü anne adayları, düşük kilolu anne adayları, stres altında yoğun şekilde çalışma çalışanlar, iki gebelik arası geçen sürenin 1 yılın altında olması, sigara, alkol, uyuşturucu madde kullanımı olarak sıralanabilir” dedi.

Gebelik öncesinde doktora mutlaka başvurulması gerektiğini ifade eden Op. Dr. Ilgın, gebelik öncesi muayene ile erken doğuma neden olabilecek hastalıkların saptanması ve tedavisinin önemli olduğunu söyledi. Ilgın, “Bel kasık ağrısı, vajinal akıntı miktarında artış, su gelmesi, vajinal kanama gibi öncü belirtilerinin hasta tarafından erken fark edilmesi ve doktora başvurması, erken doğumu engellemede önemli ölçüde rol oynar. Rutin gebelik takiplerinde ultrason ile gebeliğin 24. haftasında rahim ağzı uzunluğuna mutlaka bakılmalıdır. Rahim ağzı uzunluğu ne kadar kısa ise erken doğum riski o kadar fazladır. Rahim ağzı kısa olan gebelerin yakın takibe alınması ve uygun tedavinin yapılması ile erken doğum önlenebilir. Ayrıca anne kilosunun ve yaşının ideal aralıkta tutulması, çalışma şartlarının uygun olması, iki gebelik arası geçen sürenin 1 yıl üzerinde olması, sigara ve diğer risk faktörü oluşturan alışkanlıklardan uzaklaşılması erken doğumu önlemede etkilidir” şeklinde konuştu.

32. hafta öncesinde dikkatli olunması için anne adaylarını uyaran Op. Dr. Ilgın, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

“Birçok prematüre bebek yeni doğan yoğun bakım ünitesinde özel bakıma ihtiyaç duyar. Özellikle 32. haftadan önce doğan bebeklerde oluşabilen riskler; düşük doğum ağırlığı, büyüme ve zeka geriliği, beyin felci, körlük, solunum problemleri, bağırsak problemleridir. Prematüre bebek ölümlerinin başlıca nedenleri arasında solunumla ilgili problemler, enfeksiyon, beyin ve bağırsak kanamaları ilk sırada sayılabilir”.