Ülkemize yapılan bu ihanet girişimi zamanla daha iyi tahlil ediliyor. Kimlerin ihanet içinde olduğu, kimlerin bu ihanete göz yumduğu, kimlerin de bu ihanetin karşısında durduğu daha net ortaya çıkıyor. Şüphesiz ki bu işgal girişiminin ülkemize büyük zararları olmuştur. Adeta bir savaş başlamadan bitirilmiş, işgal kuvvetleri ilk anda etkisiz hale getirilmiş, satılmış hainler halk tarafından teslim alınmış; büyük bir kahramanlık destanı yazılmıştır. Türk milleti geçmişten gelen en belirgin özelliği olan hür yaşama arzusunu ortaya koymuş bu işgale karşı topyekûn bir kararlılık göstermiştir.

Özellikle FETÖ’nün darbe girişimine karşı Cumhurbaşkanlığı himayesinde, İstanbul Yenikapı Miting Alanı'nda düzenlenen “Demokrasi ve Şehitler Mitingi”nde iktidarıyla muhalefetiyle milyonlar bir araya gelerek bütün dünyaya birlik mesajı vermiştir. Tabi bu mesaj bazılarının hoşuna gitse de sözde dostumuz ve müttefikimiz olan AB ve ABD tarafından çok da hoşnut karşılanmamış, yapılan haberlerle gölgelenmek istenmiştir. Ne yaparlarsa yapsınlar, “güneş balçıkla sıvanmaz”. Tabi onların da kabahati yok! Sen kırk sene bir örgütü besle büyüt tam istediğini yapacak, Türkiye’yi altın tepside sana sunacak; kalksın bu büyük millet senin bu projeni bir gecede bitirsin. Bunlar her şeyin istedikleri gibi olacağını düşünmüş olmalılar ki işgal girişimi sonrası yaptıkları açıklamalarla kendilerini ele vermişler, taraflarını belli etmişlerdir. Düşünebiliyor musunuz BirLeşmiş Milletler darbeyi kınayamıyor. Avrupa ülkeleri ve ABD besledikleri hainlerin durumundan endişe ediyor.

Tabi mesele başka. Mesele sadece Türkiye ya da Recep Tayyip ERDOĞAN değil. Mesele Ortadoğu, mesele Müslümanlar, mesele yeni dünya düzenindeki Türkiye’nin üstlendiği rol. Bunu hazmedemeyen, bağımsız hareket eden, büyük oynayan Türkiye’yi bu satılmış hainle ıslah etmek isteyen malum ülkelerin bu hamlesi ters tepmiş, gerçek yüzleri ortaya çıkmış, ellerinde din âlimi kisvesi altında bir şerefsiz hain kalmıştır. Ülkemiz bu olayların üstesinde kısa sürede gelecek güç ve kudrettedir. Atılan adımlar bunun en önemli göstergesidir.

Ülkemiz bu parazitlerden kendini temizledikçe daha da güçlenecek ve kalkınacaktır. Tabi buruda şunun altını özellikle çizmek istiyorum. Kesinlikle kimseye iftira atılmamalı, “cadı avı” yapılmamalı ama bu işin içinde olup da darbe tutmayınca bayrağı alıp demokrasi nöbetlerinde en ön safta yer alan, düne kadar hakaret ettikleri Sayın Cumhurbaşkanımıza methiyeler düzen ve bu pisliğin içine batıp bugün vatansever nutukları atanlar hiçbir şekilde cezasız kalmamalı, hukuk önünde hesap vermelidirler. Bunun tersi vatana ihanettir, Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarına aykırı bir durumdur. Bu kişilerin kimler olduğunu belirlemek için çok da istihbarı bir bilgiye gerek yok. Her şey alenen belli de sen görmek istemez ya da onlardan biriysen o zaman ayrı. 
Mehmet ÖZTÜRK.