Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:

EKONOMİDEKİ GELİŞMELER


-Önümüzdeki hafta bütçe tasarısı Meclis Genel Kurulu'na gelecek. Bu bütçemiz de sosyal yönü güçlü bir bütçe olarak hazırlandı.

-2013 bütçemiz aslında Türkiye'nin küresel finans krizi karşısında, özellikle bu krizin yürürlükte olduğu dönemde net duruşunu, dik duruşunu da ispat eden bir anlayışla hazırlandı''

-Küresel kriz dünyanın çoğu ülkelerinde etkisini gösterirken biz büyüdük.

-1 Aralık'ta TİM tarafından açıklanana ihracat rakamları açıklandı. Bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 22 arttı. 12 milyar 770 milyon TL oldu.

-Yola çıktığımızda ihracatımız 36 milyoar dolardı. 2011'de biz bunu 135 milyara çıkardık. 11 ayda da bu yıl 139 milyar dolara çıkardık. 12 ayın sonunda 150 milyar dolarla inşallah rekor kırarak kapatacağız.

-Enflansyonda da düşük çıkan göstergeler, İMKB'de de tüm zamanların rekoru geldi.

-IMF'a olan borcumuzu 1,3 milyar dolara indirdik. Son ödememizle de borcumuz 900 milyon dolara indi.

-2013'te IMF'e olan borç bitmiş olacak.

-Bizden önce borçlananlar DSP-MHP ve ANAP hükümetiydi.

-Millete banka borçlarını ödeten dönemler artık kapandı.

ÜLKE DIŞINDA VE İÇİNDE ÖNEMLİ GÖRÜŞMELER YAPTIK

20 Kasım'daki son grup toplantımızdan bugüne kadar içte ve dışta çok önemli ziyaretler ve kabuller yaptık.

-D8 zirvesi için Pakistan'a gittik. Daha sonra öğretmenler gününü kutladık. Kütahya'da Zafer Bölgesel Havalimanı adını verdiğimiz Kütahya-Uşak-Afyon illerinin bölgesel havalimanının açılışını yaptık.

-Bu havalanı İstanbul'un da yükünü azaltacak. Bu havalimanı için 170 milyon TL harcama yaptık.

-Ayrıca TOKİ'nin 15 kalem hizmetinin de açılışını ayrıca gerçekleştirdik.

-İspanya'nın başkentinde de önemli temaslar gerçekleştirdik.

-İstanbul'da Türk-Arap işbirliği toplantısı yaptık. Arap ülkelerinin dışişleri bakanlarıyla önemli gelişmeler yaptık

-Dün ise Putin'le görüştük. Rusya ile yıllık 35 milyar dolara yakın ticari ilişkimiz var. Akkkuyu Nükleer Santrali'ni Rusya ile beraber yapıyoruz.

-Rusya ile hedefimiz 100 milyar dolarlık ticaret hacmi.

FİLİSTİN ve İSRAİL MESELESİ

-29 Aralık'ta Filistin için tarihi bir gün oldu. Filistin artık BM'nin Gözlemci Devlet Statüsü'ndeki ülkesi oldu.

-Bu kararın hemen ardından Mahmut Abbas'ı hemen tebrik ettik. Bizim Türkevi'nde bu zaferi kutladık.

-Tüm Filistin'i ve Filistinlileri tebrik ediyorum. Filistin'in efsanevi şairi sürgünde hayatını kaybeden Mmahut Deviş, bugünü görmese de Filistin yeniden tarih sahnesindeki yerini aldı.

-İsrail ise artık sorumlu davranmalı. Bu bölge artık eskisi gibi değil. Artık dünya ülkerine gına geldi. İsrail'in hukuksuz ve insanlık dışı eylemlerine sesini yükseltiyor.

-İsrail artık kan ve gözyaşından beslenmeyi bırakmalı. İsrail dışına zarar verdiği kadar kendi insanına da zarar veriyor.

-İsrail artık aklını başına almalı.

-Filistin'e de çağrım var. Filistin'de biz bölünmüşülk parçanlamışlık görmeyi istemiyoruz.

-Biz Filistin toprakları üzerinde kardeş çatışmasına şahit olmak istemiyoruz.

-Suriye, Filistin ve Gazze konusundaki içişlerimizdeki sorunlarımıza değinmek istiyoruz.

-Dışişleri Bakanım gidip Gazze'de durumu yerinde gördü. Biz o gün Mısır'da 28 anlaşmaya imza koyduk.

KILIÇDAROĞLU, İSRAİL'LE DENSİZLİKLE YARIŞIYOR

-Gazze'de Şifa Hastanesi'ne giderek oradaki hazin olayı gördü. Dıişişleri Bakanımız odaya girdiğinde yeni gelen  3 şehiti görüyor. O esnada şehit olan genç kızın babası geliyor. O acılı baba bizim bakanımızın boynuna sarılıyor.

-Sonra bizim ülkede CHP'nin genel başkanı çıkıyor ve 'Bu fotoğraf yapmacık' diyor. Densizlik burada kalmıyor. 'Bu ülkede şehit anaları da var. Ağlayacaksan git onlara sarıl ağla' diyor. CHP genel başkanı densizlikte İsrail'le yarışıyor.

-İsrail'e de teşekkür ederlerse de hiç şaşırmayın.

-Zaten bu ara Beşar, Kılıçdaroğlu'ndan çok memnun. İsrail de memnun. Böyle bir vicdansızlık olur mu? Babanın acısı karşısında kim gözyaşını tutar. Allah kimseye bu acıyı yaşamasın. Bunu eleştiren, yapan kadar kalbi taştır.

-Size bazı isimler okuyacağım. Sizin Gazze'yle Suriye'yle ne işiniz var diyenler bu isimlere dikkat etsin.

-Çanakkale Savaşı'ndaki şehitlerimizde 21. Alay'dan Abdulkadiroğlu Abdulkadir. Suriyeli. 57. Alay'dan Abdurrahmanoğlu Er Yakup, O da Suriyeli. 56. Alay'dan Gazzeli şehit. 144. Alay'dan Alioğlu Er Hasan, Nereli biliyor musunuz? Gazzeli. Bu şehitlerimiz için bu ülkelerle ilgileniyoruz.

-Bu çocuklar bizim ordumuzda savaştı. Bizim bayrağımız altında savaştı.

_Bağdatlı, Gazzeli, Suriyeli, Bosna'dan geldiler ve Çanakkale'de yatıyorlar.

-Filistin'le, Suriye'yle Gazze'yle neden bu kadar uğraşıp ağlıyorsunuz diyorsan, gidip ecdadını araştırırsan neden gözyaşı döktüğümüzü anlarsın.

-Şehitleri Arap ya da Türk diye ayırmak şehitlere saygısızlıktır. Allah böyle bir genel başkana sahip olan CHP'li kardeşlerime yardım etsin.

-Bunların hepsi bizim şehidimiz. Kılıçdaroğlu'na rağmen bizim şehitlerimiz.

OKULLARDA KIYAFET SERBESTLİĞİ

-İşte CHP küçük işlerle uğraşır. Kıyafet serbestliğine muhalefet ettiği gibi.

-Neymiş Laiklik elden gidiyormuş! Dayatmalara son veriyoruz. Özgürlüğün önündeki engelleri kaldırıyoruz.

-CHP, üniversitede de tek tip kıyafet isteyen bir düşüncenin eseri.

-Dün kız çocuklarının başörtüsüne ikna odalarında müdahale etmek istiyorlar.

-Fakirin zenginin kıyafeti farkılı olur. Eeee. Normalde de hissedilir. Kimse kıusra bakmasın.

-O önlükleri biz de giydik. Önlük de farkı örtmez. Renginden kırtasiye malzemesine kadar herşeyden bu fark ortaya çıkıyordu.

-Bakıyorsun bir öğrencinin ayakkabısının altı delik, diğeri 2 ayda bir yeni ayakkabıyla gelirken de fark görülüyordu.

-Bu kararın ne kadar isabetli olduğu görülecektir. Aksaklık çıkarsa anında müdahel eder çözeriz.

DOKUNULMAZLIK KONUSU

-Biz terörle mücadele konusunda dolambaçlı yola söyleme girmedik.

-En başından beri her zaman samimiyetle bu soruna yaklaştık. Her zamanki gib bugün de milletimin diliyle gönül diliyle aziz milletimize sesleniyorum.

-Biz birilerinin elinde silah var diye onlarla konuşmayız.

-Bakınız TBMM'yi diğer ülkelerden ayıran özelliği işgal altında kurulup işgale son verecek mücadeleyi yönlendirmiştir.

-TBMM, milletin temsilcilerinin iradesiyle kurulur.

-Meclis'in çalışmasına ve kendinin Meclis'in üzerinde görenleri, örneğin Cumhurbaşkanlığı seçiminde milletin hakemliğine başvurarak ortadan kaldırdık.

-Dokunulmazlık vekili güçlendirmek ve milli iradeyi güçlendirmek için vardır.

-Yasama dokunlumazlığı vekillerin görevlerini her türlü baskıdan uzak yapması içindir.

Bugün BDP'li vekilleri terör sorunu çözümü içindeki sürece dahil etmeye çalıştık. Tüm iyi niyetimize ve çabalarımıza rağmen çözüm yerine ne yazık ki terörür bir parçası oldu.

-Burada aziz milletime, Kürt vatandaşlarma soruyorum.

-BDP bugüne kadar kanın durması için hangi makul öneriyi getirdi. Gençlerin ölmemesi için hangi çabada oldu.

-TBMM iradesi değil teröristbaşının iradesini seçti.

-BDP, Türk meselesi çıkarmak için çok güçlü bir tahrik içine girdi. Biz etnik milliyetçliği kabul etmiyoruz. Tük milliyetçiliğine de Kürt milliyetçiliğine de karşıyız.

-Bunların nasıl tavır içinde olduklarını hepimiz görüyoruz. Çoçukları dağa çıkarıyorlar. Orada ölüm makinesi haline getiriliyor.

-Dağdan inenler anlatıyorlar. Bunlar net, orada çocuklara kızlara ne yapıyorlar. Belgeleri var.

-Bakın bunlar karşında BDP ne yapıyor. Bunların değirmenine su taşıyor. Terörü kutsuyorlar. Dağı adres gösteriyorlar.

-Bitmedi o gençlerin cenazeleri ailelerine geldiğinde bu sefer de onlar üzerinden siyaset yapıyor. O gençlere hayatı zehir ettiler.

-İnsanlıkdışı herşeyi yapıyorlar. Polisle askerle tartışıyorlar. Şiddet uyguluyorlar. Yetmiyor gidip teröristleri kucaklayıp öptüler.

-BDP'nin yolu terörün yolu oldu.

-Biz ilkesel olarak parti kapatmaya karşı bir partiyiz. AİHM'nin bu yönde verilmiş kararları var.

-BDP'ye oy verenlere soruyorum. Sizi mi yoksa terör örgütünü mü temsil ettiler. Bunu sorgulasınlar.

Hem silahı öveceksin hem de bu meclis çatısında dokunulmazlık zırhına gireceksin.

-Terör örgütünün uzantısı olanların TBMMçatısı altında olmasını kabul edemiyoruz.

-Durmadan tehditler geliyor. Hepsi de organize. Seçimde sandıklar seçmenler tehdit altında. Partimin teşkilatı tehdit altında.

-Biz kalkıp güzel yapıyorlar, hadi yapsınlar diyemeyiz.

-Biz İspanya'yı da İngiltere'yi inceledik. Yeri geldiğinde bunların haddini bildireceğiz.

-Kalkıp 1992'yi 1994'ü hatırlatıyorlar. Bugün 2012. Çok şey aynı değil. Değerli arkadaşlarımız biz bunlara izin verirsek millet bizi affetmez, Allah affetmez.

-BDP açıkça demoraksiyi zehirliyor.

-Ben şunu soruyorum. BDP'li vekillerin yakın ya da uzak gelecekte siyaset zemininde çözeceğine inancı var mı?

-Burası hukuk devleti. Ne gerekiyorsa onu yapacağız. Hukuk ve siyasi partiler yasası neyi gösteriyorsa onu yapacağız.

-Yüzde 65 parlamentoya sahipken kapatılmayla karşı karşıya kaldık.

İstesek yüzbinleri sokağa dökerdik. Ama biz hak yerini bulacak dedik ve adalet tecelli etti. VE bu iktidar yoluna devam etti.