Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 30 Eylül'de yapılan AKP Büyük Kongresi'ne 6 gazete ve 2 televizyon kanalının davet edilmemesiyle ilgili eleştirileri, “Bazı gazetelerin davet edilip edilmemesi bizim sorumluluğumuzda. Onlar yalan yanlış haberler yapıp hakaret etsinler, biz onları davet edelim. Yok öyle 25 kuruşa simit. Bizim medyaya engel koymak gibi bir derdimiz yok ama o medya bize saygısızlık ettiğinde, yalan yanlış haberlerle her gün küfür yağdırdığında ona haddini bildirmek de bizim cevabımızdır” sözleriyle yanıtladı.

-"HAKARET EDEN MEDYAYA HADDİNİ BİLDİRİRİZ"-

Konuşmasında Büyük Kongre'ye temsilci göndermeyen CHP ve MHP'yi eleştiren Erdoğan, muhalefet partilerine seçimlerde milletin gereken mesaj verdiğini, muhalefetin “aklını hala başına almadığını” ifade ederek, “Büyük Kongremize katılmayan CHP ve MHP'nin ileri sürdükleri bahaneler dahi tek başına nasıl bir tahammülsüzlük içinde olduklarını gösteriyor. Ak Parti'yi çekemeyebilirsiniz, kıskanabilirsiniz ama siyasetin asgari uyulması gereken nezaket kuralları vardır. Bunları hiçe sayarsanız sadece kendi ciddiyetinizi ve ağırlığınızı ortaya kaldırırsınız” diye konuştu.

CHP'nin bazı gazetelerin davet edilmemesini gerekçe göstererek Büyük Kongre'ye katılmadığını hatırlatan Erdoğan, bu konudaki eleştirileri şöyle yanıtladı:

“Davet etmem. Bu bizim sorumluluğumuz. Mecbur muyuz davet etmeye? Nereden çıkıyor bu? Her gün her türlü hakareti yapacaksın, yalan yanlış her türlü şeyi yazıp söyleyeceksin. Eee… Buna rağmen seni davet edeceğiz. Yok böyle 25 kuruşa simit. Niye çağıralım? Neymiş? Basına medyaya engel konulmazmış. Doğru, koyulmaz. Biz zaten koymuyoruz, öyle bir derdimiz yok. Ama o medya bize saygısızlık ettiğinde, yalan yanlış haberlerle her gün küfür yağdırdığında ona haddini bildirmek de bizim cevabımızdır. O gün salonda olup bize saldıran yok mu? Yine var. Onlarla tıklım tıklım doluydu. Biz 3-5 tanesine böyle bir şey uyguladık. Niye rahatsız oluyorlar? Onlar bu ülkenin başbakanını remzedecek ifadeler kullanırken, attığımız her hayırlı adımı tamamıyla ağza alınmayacak ifadelerle değerlendirirken buna kimsenin sesi çıkmayacak, bundan mutazarrır olan, zarar gören bir parti Kongresiyle ilgili böyle bir takınınca suçlu duruma düşecek. Soruyorum, ‘Sayın Kılıçdaroğlu. Sen İstanbul Belediye Başkanı adayıyken yaptığın basın toplantılarına bazı gazeteleri çağırmadığını neden unutuyorsun? İsim mi vereyim sana. Bir defa dürüst ol. Bu anamuhalefet liderinin kitabında böyle bir anlayış yok. Çok ciddi bir zaaf içinde. Ama sen partimi davet ettiğin zaman iki arkadaşımı gönderdim, senin kongrene yuhlamalara rağmen katıldılar. Biz siyaseti böyle anlıyoruz.”

-"KİMİ DAVET EDECEĞİMİZİ SİZE Mİ SORACAĞIZ?"-

MHP'nin de Irak'ın kuzeyindeki Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesud Barzani'nin katılımını gerekçe göstererek AKP Büyük Kongresi'ne temsilci göndermediğini hatırlatan Erdoğan, “MHP'nin bahanesi ise kongremize çağırdığımız ‘bir misafirimiz.' Biz onları kimleri çağıracağımızı belirlemeleri için davet etmedik ki. Kimi çağırıp çağırmayacağımızı MHP'ye mi soracağız? Bu haddi tecavüzdür” ifadelerini kullandı. Anadolu'da misafirlikle ilgili olarak “Misafir ev sahibinin kuzusudur” dendiğini anlatan Erdoğan, “Ev sahibi seni davet ettiğinde sen de kuzu kuzu gelirsin oturursun, aslı budur, ikram edileni yer içer, ayrılırsın. Ama bunlarda Anadolu kültürü de yok” diye eleştirdi. MHP'nin Kongre'deki demokrasi şölenine bizzat şahit olmaları için davet edildiğini söyleyen Erdoğan, “Kongre salonunda gördüklerini kendi kongrelerine uyarlamalarından da rahatsızlık duymayız. Kongremize gelmeyerek, oradaki muhteşem demokrasi şölenini görmeyerek kaybeden kendileri oldu. Gözünü kapatmayla gündüz gece olmaz. Siz sadece gündüz kendinize gece yaparsınız. Yıllardır yaptığınız bu. Artık uyanıp gözünüzü açın” diye konuştu.