Geçtiğimiz günlerde temasları çerçevesinde Katar'da bulunan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Katar merkezli El Cezire televizyonunun Arapça yayın yapan kanalına mülakat verdi. Soruları yanıtlayan Başbakan Erdoğan, Suriye'den komşu ülkelere sığınmacı sayısının arttığını ve Türkiye'ye sığınan Suriyeli sayısının 25 bini geçtiğini ifade etti.

"SURİYE'DEKİ DURUM BÜTÜN BÖLGEYİ OLUMSUZ ETKİLİYOR"

Suriye'deki durumun tüm bölge dahil olmak üzere Türkiye'yi de endişelendirdiğini belirten Erdoğan, "Bu, Suriye ile 910 kilometre sınırı olan Türkiye başta olmak üzere bütün bölgeyi olumsuz etkiliyor. Bunun için sadece bölge ülkeleri olarak değil; BM olarak, Arap Ligi olarak, İslam Konferansı Örgütü olarak hep birlikte bu işi sahiplenmek, bu işe müdahil olmak durumundayız. Şu anda bunun çalışmalarını hep birlikte bölge ülkeleri olarak yapıyoruz. Temennim odur ki kısa sürede netice alalım" diye konuştu.

Esad yönetiminin Türkiye'nin reform çağrılarına kulak tıkadığını belirten Erdoğan, bu durum neticesinde ülkenin kaos ortamına sürüklendiğini ve uluslar arası bir sorun haline geldiğini ifade etti.

Suriye sorununa çözüm bulma amacıyla İstanbul'da gerçekleşen "Suriye'nin Dostları" toplantısına dikkat çeken Erdoğan, ''Bu zirvede çok ciddi kararlar alındı. İstanbul'da bulunan Ulusal Geçiş Konseyi, Suriye ile ilgili, yetkili bir organ olarak kabul edildi ve bu çalışmalar şimdi yoğun bir şekilde devam ediyor" dedi.

"SURİYELİLERE KAPIMIZI KAPATMAYACAĞIZ"
Türkiye'nin Suriyelilere kapılarını kapatmasının asla söz konusu olmayacağını belirten Erdoğan, "Biz Suriye'deki muhalif güçlere hiçbir zaman uzak durmayacağız, onların yanında olacağız. Biz kapımızı kapatmayacağız. Suriye'den şu ana kadar 25 bin'i aşan kardeşimiz geldi, ne kadar gelirse alacağız. Temennim odur ki en yakın zamanda tekrar kendi topraklarına, kendi memleketlerine dönme imkanını da hazırlayalım. Biz tüm bölgedeki dostlarla, bölge ülkeleriyle bu kanın, bu ölümün durması için elimizden geleni
yapmak durumundayız, yapacağız. Bu hem insani görevimizdir hem İslami görevimizdir" ifadelerini kullandı.

"BİZ, SURİYE VE SURİYE HALKINA DEĞİL, ESAD'IN YAPTIKLARINA DÜŞMANIZ"

Suriye'deki yetkililerin ve medya organlarının Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar'ı "Suriye'ye düşmanlık yapmak" ile suçlamasını çelişki olarak nitelendiren Başbakan Erdoğan "Şimdi nasıl oldu da bu üç ülke Suriye'ye bir anda düşman oldu. Biz Suriye ve Suriye halkına asla düşman değiliz. Şu anda biz, Beşşar Esad'ın yaptıklarını kabul etmiyoruz ve Beşşar Esad'ın yaptıklarına düşmanız. Çünkü bu insani değildir, bu İslami değildir. İnsanları, savunmasız insanları, acımasızca öldürmenin insanlık tarihinde nereye oturtulduğu bellidir. Bu otokratik bir anlayışın neticesidir. Ve böyle bir rejimi kabul etmek bir defa mümkün değildir. Bizim şu anda ters düştüğümüz nokta burasıdır. Suriye halkı bizim canımızdır, ciğerimizdir. Ve şu anda biz ne yapıyorsak Suriye halkı için yapıyoruz. Bundan sonra da Suriye halkı için bunu yapmaya devam edeceğiz'' dedi.

"BAŞINDAN İTİBAREN ANNAN PLANI'NI DESTEKLİYORUZ"

BM-Arap Birliği'nin Suriye Özel Temsilcisi Kofi Annan'ın barış planı ile ilgili Erdoğan, "Biz başından itibaren Annan Planı'nı destekliyoruz. Ve oradaki verilen sözlerin yerine gelmesini doğrusu bekliyoruz'' diye konuştu.

Suriye'ye BM gözlemcilerinin gönderilmesinden memnuniyet duyduğunu belirten Erdoğan ''Temenni ederiz ki burada bu kısa süre içerisinde Birleşmiş Milletler gözlemcileri Suriye'de bir netice alsın. Fakat bu, 30, 40, 100, 200, 300 kişiyle olacak bir iş değil elbette. Bize göre sayının çok yükseltilmesi lazım. Yani belki bin, 2 bin, 3 bin kişi... Hakikaten araziyi tam koklayabilmek, tam gözlemlemek istiyorsanız, yani etkin bir gözlem yapabilmek istiyorsanız, buraya çok sayıda gözlemci göndermeniz lazım" diye
konuştu.

devamı 2.sayfada...


"ÖNCEKİ YANLIŞI TEKRAR ETMELERİ HALİNDE TÜRKİYE'NİN YAKLAŞIM TARZI BÖYLE OLMAZ"

Suriye'nin sınır ihlallerine değinen Erdoğan, "Güçlü bir silahlı kuvvetlere sahibiz. Bu noktada da attığımız adımları özellikle dikkatle atıyoruz ve dikkatle atmaya inşallah devam edeceğiz. Ama Suriye özellikle şunu bilmeli ki, yani bu sınır ihlalleri noktasında, daha önceki yanlışı tekrar etmeleri halinde, tabii ki Türkiye'nin yaklaşım tarzı böyle olmaz. Bunu çok çok iyi bilmeleri gerekir. Zaten de biliyorlar" dedi.
Sınır ihlali durumunda NATO'nun devreye girebileceğine işaret eden Erdoğan, "Ben, bunu daha önce açıkladım zaten. Sınır ihlali noktasında, bizi rahatsız edici sınır ihlalinin devamı halinde biz, tabii bir NATO ülkesi olarak, atılması gereken adımı atarız. Biz bu adımı attığımız anda NATO'nun üye ülkelerden birinin saldırıya uğramasıyla ilgili 5. maddesi devreye girer. Umarım tabi işler o noktaya kadar gitmez'' ifadelerini kaydetti.

"SURİYE SORUNUNU BMGK'DA ELE ALIP KARARI BURADA VERMEK DURUMUNDAYIZ"

Suriye'deki soruna Birleşmiş Milletler öncülüğünde çözüm bulunması gerektiğini belirten Erdoğan, "Bu bir uluslararası sorundur. Yani uluslararası bir sorun olarak bunu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde (BMKG) ele alıp kararı burada vermek durumundayız. Şimdi, gözlemcilerin getireceği raporlara göre Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin bu işi tekrar masaya yatırması, oradaki sıkıntılara müdahaleyi gerektirebilir. Böyle bir müdahale kararı alındığı anda, tabii ki uluslararası camia da, atılması gereken adım ne ise, bunu her yönüyle ele alarak atmak durumundadır" dedi.

Türkiye'nin, Suriyeli muhaliflere askeri yardım yapıp yapmadığı ile ilgili soru üzerine Erdoğan, "Şu anda biz tabii verdiğimiz yardımlar daha çok malzeme noktasındadır. Yani gıda, ilaç vesaire türünden yardımlar yapmayı başarmanın gayreti içerisindeyiz. Ve bütün bunların yanında da, özellikle ülkemize sığınan Suriyeli kardeşlerimize kapımızı açık tutup onlara verilmesi gereken desteği vermeye çalışıyoruz. Bunun dışında bu söylediğiniz konular Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararları çerçevesinde atılabilecek adımlardır" açıklamasında bulundu.