Hürriyet gazetesi Ankara Temsilcisi Metehan Demir, Anayasa Mahkemesi’nin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün görev süresinin 7 yıl olduğu kararını NTV canlı yayınında değerlendirdi.

Gazeteci Metehan Demir, şunları söyledi:

“Ben sonuç olarak ikisinin dava arkadaşı olduğundan hareketle Abdullah Gül’ün Recep Tayyip Erdoğan’la aynı sandıkta yarışacağını düşünmüyorum. Seçime birlikte girmezler. Recep Tayyip Erdoğan partisinin grup toplantısında ‘AK Parti’nin adayı Abdullah Gül kardeşimdir’ dediyse, Gül ‘Anayasa Mahkemesi'nden güç aldım, yoluma devam ediyorum. İyi olan kazansın’ gibi bir ifadeyi gündeme getirmez.

Abdullah Gül, görev süresi tartışmalarının sürekli gündemde tutulmasından makam olarak çok yorgun olduğu için, bundan sonraki süreçlerde konuyla ilgili yorum yapmaktan kaçınacaktır.

Eğer Recep Tayyip Erdoğan kafasındaki başkanlığı açıkça deklare ederse, Abdullah Gül’ün de partinin en güçlü ismi Recep Tayyip Erdoğan’la birlikte nereye gideceği de Türkiye'nin en önemli konularından biridir. BM ve NATO da Türkiye'nin siyasi sorunlarını çözmek için bekleyen kuruluşlar değil. Tabii ki, Abdullah Bey oraları da hak eder ama sonuç olarak AK Parti’nin Türkiye'de güçlü olarak iktidarına devam etmek, Köşk’e çıkmış bir Recep Tayyip Erdoğan’ı da güvenlik altına almak gibi bir siyasi endişesinin olması çok normal. Bunu da sağlayabilmek için çok güçlü bir lider profilinin AK Parti’nin başında olması lazım. Bu da akla ilk olarak Abdullah Gül’ü getiriyor.

Biz yarın sabah itibarıyla üç başlık üzerinden konuşacağız. Bir, gerçekten Recep Tayyip Erdoğan ne yapacak? İki, görev süresi sonunda Abdullah Gül ne yapacak, nasıl bir yol izleyecek? Üç, Türkiye'nin başkanlık sistemi nasıl şekillenecek? AK Parti geleceğine hangi liderle devam etmek isteyecek?

Bu soruların yanıtlarını vermemiz bizim Türkiye'nin 10-15 yıllık profilini de yavaş yavaş çizmemiz anlamına gelecektir.

Abdullah Bey, 2019’da bile aday olabilir. Buna önü açıldı ama olacak mı olmayacak mı, olursa ne kaybeder… Tarafsız bir cumhurbaşkanı olduğu gerçeği var. Ama AK Parti kökenlerinden geldiği ve o parti için çok büyük emekleri olduğu gerçeğini de göz ardı edemeyiz.”