AK Parti Grup Başkanvekili ve Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın, ''Sayın Numan Kurtulmuş da değerli bir bilim adamıdır. Düzgün bir duruşu olan kişiliğe sahiptir. Geçmişi de bellidir'' dedi.
Aydın, memleketi Adıyaman'da AA muhabirinin çeşitli konulara ilişkin sorularını yanıtladı.
AK Parti'nin oylarını sürekli arttırdığını ve son seçimde her iki kişiden birinin oyunu aldıklarını belirten Aydın, partilerinin bir hizmet partisi olduğunu ve ''Bu hizmet yolunda ben de varım'' diyen herkese kapılarının açık olduğunu ifade etti.
''Son yapılan anketlere de baktığımızda bizim oranımız yüzde 52 ile 54 arasında değişmektedir'' diyen Aydın, ideoloji partisi olmadıklarını belirterek, 75 milyon insana hizmet için çalıştıklarını, dili, dini, düşüncesi ne olursa olsun insanlara hizmet etmenin ''boyunlarının borcu'' olduğunu vurguladı.
Aydın, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş'un yaptığı görüşmeyi ''nasıl değerlendirdiği'' sorusu üzerine, siyaseti insanlara hizmet etme aracı olarak gördüklerini, bu konuda partilerine olan teveccühün arttığını vurguladı.
Hizmet kervanına sürekli katılımlar olduğunu ve bunların devam ettiğini dile getiren Aydın, şöyle konuştu:
''(Bu ülkeye bende bir şeyler sunmak istiyorum) diyebilen, (ben de bu siyasete katkı sunacağım) diyen, geçmişinde şaibesi olmayan, bir problemi olmayan değerli isimlerin hem siyasete katkı vermesi hem de Türkiye'nin gelişimi ve dönüşümü olarak katkı vermesi bakımından her zaman kapıları açık tuttuk. Yeter ki geçmişinde bir olumsuzluk olmasın. Doğru, dürüst kişiliği olan bu insanlara kapımız her zaman açık.
Bu manada sayın Numan Kurtulmuş da değerli bir bilim adamıdır. Düzgün bir duruşu olan kişiliğe sahiptir. Geçmişi de bellidir. Dolayısıyla böyle insanlarda bu hizmette olmak istiyorlarsa ve Türkiye'nin bu değişimine emek ve katkı sunmak istiyorlarsa, siyasete güç vermek istiyorlarsa bu manada olabilir dedik. Böyle bir kapının açık olduğunu böyle bir teklifin olduğunu söyledik. Tabii bu parti ile bütünleşme mi olur bilemiyorum. O konu konuşulacaktır ama ağırlıklı olarak biz partilerden ziyade düzgün, kişilikli, onurlu, ülkeye hizmet edebileceğine inandığımız, siyasete güç katabilecek kişilerle beraber olma arzusunda olabiliriz. Siyasi bir takım oluşumlardan ziyade bu tür kişilerle oluruz. Kişiler bizim için önemli. Her siyasi partide bu tür kişiler var. Sayın Genel Başkanımız da bu tür bir çağrıda bulundu. Bu manada önümüzdeki günlerde yetkili kurumlarda bu görüşülecektir''
-''Türkiye'nin tavrı halktan yana''
Aydın, Suriye'de yaşanan olaylara ilişkin soru üzerine ise Türkiye'nin tavrının halktan yana olduğunu belirtti.
Başlangıçta Türkiye'nin, AK Parti iktidarı ile Suriye'nin çok güzel bir ilişkisi olduğunu anımsatan Aydın, şunları anlattı:
''Bunda da Başbakanımızın Suriye yönetimiyle her görüşmesinde Suriye'nin demokratikleşmesi, anayasasını değiştirmesi, halkla iç içe bir yönetim sergilemesi ve halktan yana bir tavır takınılması konusunda çok ciddi tavsiyeleri oldu. Ama bu tavsiyeler her defasında ertelendi. 'Yapacağız' dedi, yapılmadı. Ama artık günümüz dünyasında demokrasi kaçınılmaz oldu. Bir Arap Baharı yaşandı. Artık milletler yönetimde söz sahibi. Kendi yönetimlerini oluşturmak istedi. Artık baas yönetimleri geride kaldı.''
Aydın, gelinen noktada Suriye yönetimi ile halkı arasında ciddi ihtilaflar olduğunu ve ciddi bir muhalefetin baş gösterdiğini, yönetimin de halk üzerinde ciddi bir baskısının olduğunu, katliamlar yaşandığını ifade etti.
''Böyle bir durumda bizim Suriye yönetimini desteklememiz asla söz konusu olamaz. Çünkü biz her zaman mazlumun yanındayız. Bu konuda da Suriye halkından yana tavır takınmamız lazım. Ciddi bir mağdur halk var'' diyen Aydın, bir savaş ortamını arzu etmediklerini, böyle bir düşüncelerinin söz konusu olmadığını vurguladı.
Aydın, artık Esed yönetiminin dünyadaki bütün çağrılara kulak vermesi ve baskı yönetimini bir tarafa bırakması gerektiğini aktardı.
Diğer Arap ülkelerinin başındakilerinin başlarına gelenlerin belli olduğunu bildiren Aydın, ''Aynı şeyin orada da olmaması, daha çok insanın ölmemesi için bir an önce yönetimi bırakması gerekir. Bir an önce halk iradesine dayalı yönetimin oluşması için çaba gösteriyoruz. Bu nokta da gerek Arap Birliği gerekse de NATO ve Birleşmiş Milletler ile çalışıyoruz'' diye konuştu.
