Hüseyin Çelik, TRT'de katıldığı bir programda, Merkel'in Aydın Doğan'a bir ziyarette Erdoğan'ı överek “Avrupa'da iki lider var. Biri Recep Tayyip Erdoğan diğeri de Tony Blair'dir.” dediğin söyledi.

İŞTE ÇELİK'İN AÇIKLAMALARI

AK Parti'de 3 dönem kuralı gereği yeniden milletvekili adayı olamayacak şöhretli isimlerin geleceği tartışılıyor.

Başbakan R.Tayyip Erdoğan'dan Bülent Arınç, Ali Babacan'a kadar 70'in üzerinde isim yeni dönemde Meclis'te olmayacak. Kendisi de bu kapsamda olan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, bu isimlerle ilgili ilginç bir öngörüde bulundu.

Eski bakanların Büyükelçi ve vali olabileceğini söyleyen Çelik, “ Diyelim ki bir insan 7-8 yıl bakanlık yaptı. O gün devleti yönetenler, 'Washington Büyükelçiliğinde sana ihtiyacımız var' dediği zaman O da kendini yorgun hissetmiyorsa gidebilir. Büyükelçilik ve valilik istisnai görevdir”dedi.

Radikal Gazetesi Ankara Haber Müdürü Ömer Şahin'in TRT Türk'de yayınlanan “Görüş Farkı “programında AK Parti Kongresi ve gündemdeki konuları değerlendirdi ve önemli mesajlar verdi:

Başbakan hangi mesajları verecek?

Sayın Başbakan muhtemelen panoramik bir konuşma yapacaktır ve geçmişi bir kere hatırlatacaktır. Sonra bizim hayallerimiz olacak. Sayın Başbakan bu konuşmasında muhtemelen hak ve özgürlükler konusunda özellikle demokrasi konusunda bugün ülkemizde yaşanan temel problemler konusunda elbette ki bir gelecek perspektifi çizecektir.

Atılması gereken bazı somut adımları da toplumla paylaşacaktır. Ben şuna benzetiyorum Mercedes Mercedes'dir; motoruyla, markasıyla, her şeyiyle ama her sene Mercedes'in yeni bir modeli çıkar. Eğer yeni modeller çıkarmazsa  geride kalır. Kendimizi onun için geliştirerek hücre yenilemesi yapacağız. Bu söylediğimiz hayaller yalnız ayağı yere basan ve bizim Türkiye için gördüğümüz hayallerin bir rüyaların bir sunumu olacak.

Partiye yeni katılımlar var mı? Şöhretli isimler olacak mı?

Bakın bizim partimizin bir meşhurlar karmasına ihtiyacı yok. Çok ünlü kim var falan diye soruyorlar. Biz olabildiğince kucağımızı geniş açıyoruz. Pazar günkü büyük kongrede bir katılım olmayacak. Sayın Ali Babacan 33 yaşındayken bakan oldu. 10 yıldan beri de Türk ekonomisini aşağı yukarı idare eden bir arkadaşımız. Şimdi geldi yaşı kırkın üstüne çıktı. Ve yiğidi öldür hakkını yeme. Şimdi bir değerlendirme yapıyoruz. Bakıyorsunuz ki geçmişte o kerli ferli dediğimiz meşhurlarla mukayese ettiğiniz zaman performansa göre meyve ortadadır, sonuç ortadadır. Ve daha birçok arkadaşımız var böyle. Başlangıçta kimsenin bilmediği insanlar. Siz eğer onları, değerleri keşfederseniz. Kalite çok önemli. Liyakat çok önemli. Sayın Başbakan bu konuda çok mahir bir insandır.

Tek aday ve tek listeli kongre anti demokratik değil mi?

-Bizim kongrelerimizde bugüne kadar benim de listem çıksın deyip de engellenen birisi yok. Bakın nasıl bu listeler tespit ediliyor. Sayın Başbakan MKYK üyeleri ile başladı. Bakanlar kurulu üyeleriyle sürdürdü. Bütün milletvekilleriyle sürdürdü. Tüm il başkanlarıyla devam etti. Bütün bu süzgeçlerden geçerek, müsaade edin parti liderinin de burada tasarruf hakkı olsun. Bu her liderin hakkıdır. Hangi usulle yaparsanız yapın…

Bakın bir şey söyleyeyim. Listeleri diyelim ki genel merkezden oturup belirliyor. Bu antidemokratiktir. Şimdi ön seçim diyoruz ya ön seçimlerin ben nasıl yapıldığını çok iyi bilenlerdenim. Dolayısıyla ön seçim yaptığınız zaman bu demokratiktir adildir anlamına gelmez. Uygulama önemli bence.

Radikal bir değişim olacak mı?

-Sayın Başbakan zaten bir yurtdışı gezisinde ana iskeleti koruyacağını söyledi. Her kongrede aşağı yukarı yüzde 30-40 bir değişim yaşanıyor.  Bu dönemde böyle bir değişiklik olabilir. Yani sadece tahminimi söylüyorum.

Kongreden sonra kabine revizyonu olur mu?

- Kabinede iki türlü değişiklik yapıyor Sayın Başbakan. Bir, sekiz on kişiye varan değişiklikler yapıyor. Bir de arada bir mini revizyonlar yapabiliyor. Bir mini revizyon yapar mı bilemem o kendi takdiri ama ben hemen kongreden sonra büyük bir kabine revizyonu  açıkçası beklemiyorum.

AK Parti bir lider partisi mi oldu?

Dünyanın en yüksek tepesi Everest Tepesi'dir. Fakat Everest Tepesi oradaki duruşunu Himalayalara borçludur. Bir kere herkesin teslim ettiği şey şudur; Sayın Başbakan  şu anda dünyadaki en karizmatik liderlerden birisidir. Belki iki kişiyi sayarsanız Sayın Başbakan bu iki kişi arasına girer. Yani Holland'ın Başbakan kadar karizması var mı, Merkel'in var mı?

Putin dünyada bilinen tanınan bir şeydir ama dünyanın ilgisi sevgisi bakımından meseleyi değerlendirelim. Bunu söylediğim zaman bu mübalağa  falan diye birileri tarafından kabul edilebilir. Bakın Sayın Aydın Doğan ekibiyle beraber Merkel'i ziyaret ediyorlar. Merkel şunu söylüyor. Diyor ki; “Avrupa'da iki lider var. Biri Recep Tayyip Erdoğan diğeri de Tony Blair'dir.” Şu anda Tony Blair de olmadığına göre…

Başbakan çok karizmatik bir liderdir; hakikatten çok iyi bir genel başkandır. Fakat şöyle; Ordu komutanı süperdir ama altındaki orduda iş yoksa o komutan ne yapabilir?  Bakın Başkan hep konuşurken ben ve arkadaşlarım diyor. Şahsım ve arkadaşlarım diyor.  Dolayısıyla elbette biz başlarken yola eşitler arasında birinci dedik.

Köşk ile Başbakan'ın arasında sorun var mı?

Tabii bazı insanların temennisidir. Şimdi diyelim ki kabinede Sayın Başbakan bir bakan arkadaşla bazı konularda hem fikir olmayabilir… Olabilir değil mi? Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasında kamuoyuna yansımış böyle bir şey de yok yani varsa hani varsa diyelim ki bir meselde Başbakan ile Cumhurbaşkanının söylemleri arasında bir farklılık oldu. Olamaz mı? Bizim kendi arkadaşlarımızla zaman zaman farklı şeylerimiz oluyor şimdi bir araya gelir istişare edersiniz problem olmuyor. E biz tornadan çıkmış tek tip malzeme miyiz kardeşim biz de insanız sonuçta. Sayın Başbakan ile Sayın Cumhurbaşkanımız arasındaki dostluk kardeşlik vefa duygusu birçok olayla test edilmiş ve tastik edilmiş.