61SAAT HABER SERVİSİ

MHP Trabzon İl Başkanı Muammer Demeli, 17 Aralık Rüşvet ve Yolsuzluk operasyonu ile ilgili bugün MHP İl Binasında açıklama yaptı.


Demeli, partililerinde katıldığı basın toplantısında yolsuzluk ve rüşvet açıklamalarında bulundu. Muammer Demeli açıklamalar öncesi Trabzon'da 17 - 25 Aralık tarihleri arasında MHP Trabzon tarafından düzenlenecek olan Rüşvet ve Yolsuzluklarla mücadele haftasına yasak geldiğini belirtti. 

MHP Trabzon İl başkanı Demeli'nin konu ile ilgili yaptığı açıklamada, “’UYAN ARTIK TÜRKİYE’ başlıklı billboardlarımıza yasak geldi.  Sorumlu ajans ile ücrette de anlaştık. Hangi billboardlarda çıkacağını da anlaştık. Ancak dün gece beni ajanstan arayarak billboardlara bu afişin çıkmasını yasaklandığı söylendi. Afişte aslında Peygamber Efendimizin rüşvetle ilgili iki sözü yer alıyordu. Yetkililere sorduğumuzda buna izin vermeyen isimlerii söyleyemeyiz dediler. Demokratik bir ortamda böyle bir yasağın koyulması, hele de rüşvet ve yolsuzluk haftasında böyle bir yasağın koyulması çok manidar." diyerek yetkilileri göreve çağırdı.

Öte yandan Muammer Demeli  17 - 25 Aralık Rüşvet ve Yolsuzluk Opersyonu Haftası ile ilgili şu açıklamalara yer verdi;

  Bu gün Türkiye’nin ve hatta dünya tarihinin en büyük rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasının 1. Yıldönümü.
  Yürütme erkini elinde bulunduran AKP iktidarı, milletten aldığını kötüye kullanarak, rüşvet ve yolsuzlukta suçüstü yakalananları adalete teslim etme yerine, adaleti katletmiştir.
  Şimdi rüşvet ve yolsuzlukta suçüstü yakalananlar serbest, onları yasalara ve hukuka uygun şekilde ortaya çıkaranların birçoğu tutuklu durumdadır.

“YİYOR AMA YAPIYORLAR”, “ÇALIYOR, AMA ÇALIŞIYORLAR”

  Şimdi gırtlaklarına kadar rüşvete, yolsuzluğa, yağmaya ve talana bulaşanlar, ısmarlama fetvalarla, Yüce dinimiz İslam’a da en büyük kötülüğü yapmakla meşgul durumdadır.
“Yiyor ama yapıyorlar”, “çalıyor, ama çalışıyorlar” anlayışı toplumun inanç ve ahlak değerlerini sıfırlarken, zamanın Başbakanı, şimdiki Sayın Cumhurbaşkanının oğlu Bilal oğlan evindeki paraları taşıya taşıya bir türlü sıfırlayamamıştır.
  Anayasa ve yasalar çiğnenerek, adalet ve hukuk katledilerek örtbas edilen ve nihayet takipsizlik kararı verilen 17/25 Aralık dosyaları, Türk milletinin vicdanında asla kapanmayacaktır.
  17/25 Aralık süreci,  devletin, milletin ve nihayet tüyü bitmedik yetimin malını yağmalayanların aile boyu lale devri yaşadıklarını ortaya koymuştur.
  17/25 Aralık süreci, sıradan bir taksici esnafı olduğu halde, 3. Köprünün güzergahında 100 futbol sahası büyüklüğünde arsalara ve sıra sıra malikanelere sahip dünürleri ortaya çıkarmıştır.
  17/25 Aralık süreci, Urla’da 1. Derece sit alanının nasıl katledildiğini ve o alanlara hanedanın villalarının kanunsuzca dikildiğini gözler önüne sermiştir.
  17/25 Aralık süreci, “kupon arsaları bana sormadan satmayacaksın” diyen Başbakanları tarihe kaydetmiştir.

KAYITLARIN DOĞRULUĞUNU TESCİL ETMİŞTİR

  Nihayet adli konularda devletin en uzman ve yetkili kuruluşu olan Adli Tıp Kurumu da 17 Aralık tapelerinin montaj olmadığını açık ve net bir şekilde ortaya koymuş, kayıtların doğruluğunu tescil etmiştir.
   AKP iktidarı 17/25 Aralık’ta yaşananları, parlamentodaki çoğunluğunu kullanarak Bakanları üzerinden, yandaş hakim ve savcıları kullanarak adli yargı üzerinden şimdilik örtbas etmiş gibi görünse de gerçekte bu dosyalar asla kapanmayacaktır.
   Değerli Basın Mensupları,

   17/25 Aralık sürecinin ardından soruşturmayı yürüten kolluk kuvvetlerini bir şekilde bertaraf ederek yargı darbesi yapan AKP iktidarı, şimdi de bütün o rüşveti, yolsuzluğu, hırsızlığı, yağmayı ve talanı halkın bilgisine sunan basına karşı darbe yapma yolunu seçmiştir.

   Biz MHP olarak daha önce Türk ordusuna kurulan komployu ve kumpası da eleştirdik, o zaman da hakkı, hukuku ve adil yargılamayı savunduk, bu gün de aynı değerleri savunuyoruz.
   Biz MHP ve Ülkücü Hareket olarak hakkın, hukukun, adaletin ve özgür basının yanındayız.
   Biz MHP olarak halkın haber alma özgürlüğünün kısmen veya tamamen ortadan kaldırılmasına dün de karşı olduk, bugün de karşı duracağız Biz MHP olarak, iktidarda bir gün daha fazla kalabilmek uğruna ülkenin bölünmez bütünlüğünü İmralı-Kandil-Ankara hattındaki kirli pazarlıklara konu edenlere dün karşı durduk, bugün de karşı duracağız.

   AKP iktidarının tepe yönetimi ve yandaşlar lale devri yaşarken, Türkiye’de milyonlar açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşamaya mahkum durumdadır.
  AKP’nin atadığı banka müdürleri paralarını, kendi bankalarında değil de ayakkabı kutularında saklarken, AKP’ye samimiyetle oy veren milyonlar, yardım kutularına muhtaç durumdadır.

  Son olarak Başbakanlık için yapıldığı halde, Sayın Cumhurbaşkanının el koyduğu Aksaray meselesi bardağı taşıran son damla olmuş, artık bu kadarı da fazla dedirtmiştir.
  Üniversite öğrencileri yurt, ilk ve ortaöğretim öğrencileri derslik, madencilerimiz yeraltında yaşam odası bulamazken, saraya 10 bin liraya klozet, bin liraya kadeh alınmasını hangi vicdan kabul eder?
  Çankaya Köşkü orta yerde dururken Maliye Bakanının rakamlarıyla 1 Milyar 370 Milyon liraya saray yaptırmak açık bir israf değil midir?
  Yüce dinimiz İslam’a göre israf haram değil midir?

  Türkiye’nin itibarını içerde ve dışarda yerle bir edenlerin, sarayla itibar kazanmaları mümkün değildir.
  AKP iktidarı, ne yaparsa yapsın, bulaştığı pisliği örtbas etmesi mümkün olmayacak, 17/25 Aralık Türk milletinin ve insanlık aleminin vicdanından silinmeyecektir.
  AKP’ye yıllar yılı inandığı değerler için oy veren, destek veren ve emek veren milyonlar, Yüce dinimiz İslamiyet kullanılarak yapılan bu yolsuzluk, bu yağma ve bu talanın vebaline ortak olmayacaktır.
  Şimdiye kadar AKP’ye değişik gerekçelerle oy verenler, rüşvetin, yolsuzluğun, yağmanın, israfın ve sarayın hesabını sandıkta soracaktır.
Milliyetçi Hareket Partisi, inandığı davasından zerre kadar taviz vermeden Türk milletinin hukukunu, yetimin hakkını ve ülkenin bölünmez bütünlüğünü savunmaya devam edecek ve inşallah önümüzdeki seçimlerde Trabzon’da birinci, Türkiye’de iktidar olacaktır.

Hepinize saygılar sunuyorum.  “